31.Bölüm.
Şu an bir masada oturmuş Korkut'u bekliyordum. Niye? Çünkü beyefendi Ali'ye bakıp geleceğim dedi. Gitti gelmedi bir türlü.
Tek Parçam: neredesin sen? İki saat geçti Korkut gideli. Nereye gittin ya beni bırakıp?
Kocam: Ali ve Ömer'in yanındayım. Niye ki?
Kocam: bir şey mi oldu?
Tek Parçam:Yok bir şey olmadı da(!) gideli iki koca saat oldu eh haliyle merak ettim. Gelsene artık yanıma.
Kocam:bu adamı ben en son geberteceğim. O olacak.
Tek Parçam:kimden bahsediyorsun?
Tek Parçam:Ali mi yoksa Ömer mi?
Kocam:Hiç biri.
Kocam:karşı masamızda oturan bir piç var sana bakıyor durmadan onu diyorum sevgilim sen rahatına bak geliyorum iki dakikaya. Bir şeyde olursa hemen söyle bana.
Tek Parçam:aman bee bende bir şey oldu sandım. Boş ver.
Tek Parçam:tamam merak etme haber ederim.
Tek Parçam: çabuk gel.
Kocam:tamam sevgilim. İki dakikaya ordayım.
Telefonum ile ilgilendiğim esnada birden bire solumda duran masanın kıpırdaması ile başımı kaldırdım ve o tarafa baktım. Az önce Korkut'un bahsettiği adamdı bu. Niye geldi bu şimdi?! Derdi ne acaba?!
"Merhaba hanımefendi. Sizi hiç görmedim daha önce. İsminizi söyleye bilir misiniz?"dedi kibar birine benziyordu ama aynı zamanda gözünden bir şey yapmaya çalıştığı anlaşılıyordu.
"Merhabalar. Arkadaşım Gizem ve Ali'nin nişanı için geldim. Memnun oldum bu arada Kumsal Öztürk Korkmaz ben. Siz?"dediğimde kafasını yavaşça geriye doğru çekti ve biraz tedirgin oldu sanki. Çıkar kokusu şimdi.
"Ek-"diyecekti ki sağ tarafından gelen masanın çekilme sesiyle ikimizin de bakışları oraya döndü. Korkut düz, sert ve sinirli bir yüzle karşımda oturan adama bakıyordu. Yalancı bir gülümseme takındı yüzüne ve konuşmaya başladı.
"Hoş geldin Aydın! Görüşmeyeli nasılsın?!"dedi bağırmıyordu ama ses tonu bağırır gibi ve öfkeli olduğunu gösterir gibi çıkmıştı.
"Hoş buldum Korkmaz. Yine her zaman olduğu gibi formundasın. Sinir küpüne binmişsin maşallah."dedi alay ederek. Tek kaşımı kaldırıp adama baktım.
"Eşinle tanıştım. Hanımefendini ilk kez görmem ne yazık, değil mi? Kapmışsın gül gibi kadını Korkmaz. Hayırlı olsun. Bebeğiniz için yani,"dedi alaya karışık öfkeyle. Galiba aralarında husumet vardı. Ben öyle anlamıştım.
Korkut'un sinirle burnundan soluduğunu duyabiliyordum. Biraz daha bu adam burada durursa üzerine atılacağı kesindi. Deli dana boğalar gibi sanki kırmızı görmüş gibi adama bakıyordu.
"Aydın! Senin işin yok mu?! Geçsene yerine. Yani geçe bilir misin artık yerine?!"dedi her bir kelimenin söylediğinde üzerine basarak. Ağzının içinde birşeyler geveledi ama Anlamadım.
Ayağa kalktı. Elini uzattı, "Tanıştığımıza memnun oldum Kumsal hanım. Ekrem Aydın ben. Tekrar görüşmek dileğiyle."dedi ve elimi uzatınca dış kısmını dudaklarına hızla götürüp öptü ve hemen bıraktı. Bir saniye bile geçmemişti ya daha. Bunu yaptığını gören Korkut elini elimden hemen çekti ve karşıma geçip adamın karşısına öfkeyle dikildi. "Bir daha karıma dokunmayacaksın! Aksini düşünmek bile istemezsin. Neler olabileceğini benden çok daha iyi biliyorsun Aydın! Ayağını denk al!!!"dedi sinirle ve ellerini kaldırıp omuzlarına baskı uygulayarak geriye doğru itti adamı. Bir kaç adım geriledi ve sinire karışık şaşkınlıkla baktı Korkut'un yüzüne.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Ve Karısı | Yarı Texting
Historia Corta[Küfür ve şiddet-kavga- içermektedir. Rahatsız olanlar okumasın!] 10.08.1996 ~ Kumsal 25.08.1993 ~ Korkut 05.02.2022 ~ Karya 20.02.2023 ~ Kunt Kız: Heyyy ne yapıyorsun?? Kız: Canım sıkılıyor bir baksana ya! Erkek: Rahat bırak beni! Bunun sonu senin...