~1

2.1K 67 56
                                    

Her kitap yeni bir başlangıçtır. Öncelikle hepinize kucak dolusu sevgiler ile merhaba demek isterim.. Bendeniz yazarınız Livasayina.

Bir anda önce aklıma ardından kalbime en son da kalemime dökülen Efsun'u sizlerle buluşturmak için buradayım. Sizlerden tek isteğim okurken bol bol yorum yapmanız.

Umarım Efsun'u sizler de çok seversiniz, kitaplığınızda yer açarsınız. Biz bütün okurlarımızı çok seviyoruz.

Sevdiğimiz kadar sevilmek dileğiyle.

Bölümleri okurken önce kitap hoşunuza gittiyse kütüphanenize kaydetmeyi, ardından da okurken yorum ve oy kısımlarını unutmayınız lütfen.
                                                                                                      ♡

Komutan Karacalı'nın bir çift göze esir düşme hikayesi...

Efsun kızın Selim masalı...

Başlangıç tarihinizi yorumlara bırakabilirsiniz 🤍
                                                                                                      ◇

İnsan insana bilmeceydi esasında. Çözmesini bilene güzeldi dünya. Bir seher yeli burnumuza getirirken sevdiklerimizin kokusunu işte o an sadece Efsun'u istedim. Bir çift yeşil göze beni esir eden Efsun'u, doktor Efsun'u...

Gözlerini aralamaya çalışırken burnuna dolan, ezelden beri çok iyi bildiği o kan kokusunu içine çekti istemeye istemeye.

"Bora 1, Boran konuşuyor. Çağrımı alıyorsanız cevap verin, anlaşıldı tamam."

Bora 1 yaşıyordu peki Bora 5?

Serhat Bolatlı...

12 Şubat Uludere şehidi.

Ulaş gözlerini nihayet açabildiginde derin derin birkaç nefes aldı. Etrafa saçılmış onlarca askeri vardı. Hepsi bir yerinden yaralanmış, birisi şehit olmuştu.

Kollarını yokladıktan sonra sağ kolunun üzerinde sürüne sürüne Serhat'ın yanına geldi. Nabzı durmuştu. Sol tarafından yayılan kan birikintisinde gezdirdi parmaklarını usulca.

"Vatan sağ olsun aslanım."

Serhat time sonradan katılmıştı. Uludereye ilk gelişiydi. Evlendikten sonra tayini çıktığı için katılmıştı Boralar timine.

"Komutanım, iyi misiniz?"

Elleri hala Serhat'ın üzerindeyken başını kaldırıp Tunaya baktı. Onunda yüzünde kanlar vardı, sol kolundan vurulmuştu ama iyiydi.

"Kardeşimi kaybettim lan ben. Bir askerimi daha benden aldılar, elimden hiçbir şey gelmedi. Serhat'ım şehit oldu," gözüne biriken damlaların akmasına izin verdi.

"Şimdi sen söyle Tuna, ne diyeceğim ben Elif'e? Karnında ki bebeğe?"

Operasyona çıkalı yaklaşık iki hafta oluyordu. Teröristlerin patlayıcı yüklediği aracın patlamasıyla hepsinin yaralı bedenleri etrafa saçılmıştı.

Bilinçleri açıktı ama kimsenin kalkmaya gücü yoktu. Tuna'nın öperek verdiği bayrağı öptükten sonra Serhat'ın üzerine örttü. Gözlerinden akan yaşları elinin tersiyle silerek becerebildiği kadar doğrulmaya çalıştı.

EfsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin