~12

337 23 4
                                    

Hepinize merhaba okur ballarımızz...

Kısa bir aradan sonra hepinize merhaba. Bu satırları bölümün başına koyuyorum çünkü okumaya başlamadan burayı görün istiyorum. Bu bölüm biraz kısa oldu düşündüğüme göre.

Bazı kısımları arkadaşıma ss attığım zaman bu bölüm burada bitmiş, dedi. Havası burada bitmiş, böyle güzel, dedi.

Ondan esinlenerek yayınlamaya karar verdim. Benim için son kısım ayrı bir özel oldu. Sizler için nasıl olur bilmiyorum ama satır arası yorumlarda fikirlerinizi okumayı çok isterim.

Artık biraz daha büyüdük, sizden ricam okurken yorum yapmanız ve bölüm bitince yıldıza basmanız. Beni çok çok mutlu etmiş olursunuz.

Bu kısım biraz uzun oldu özür dilerim ama sizlerle yorumlarda konuşmak isterim, hepinizi çok seviyorum iyi okumalar...

İnsan eğer çok uyursa geçmişinden kaçmak ister, uyuyamazsa geleceğinden kaygılanır.

Peki ben hangi saftaydım?

Geçmişin her an yüzüme vuran gerçekleri mi, geleceğin yolun sonunda beni bekleyen aydınlığı mı?

Sanki arkama dönüp elimi uzatsam abime, önüme dönüp uzatsam şimdiye dönecekmişim gibi bir histi içimde ki.

Birkaç gün önce hediye gelen isimsiz kutu, telefona gelen o mesaj...
Hiçbirinde bir iz yoktu, benden başka da kimse bilmiyordu. Herkes günlük hayatına devam ederken ben sanki bir çerçevenin içinde kalmış gibi aynı sınırlar içinde yaşayıp gidiyordum. Elimde ki kalemi çevirirken kağıda düştüğünde tok bir ses çıktı.

Bugün hasta yoktu, gelenler de öyle uzun süreli hasta değillerdi. Isınan havalara rağmen üşüdüğümü hissedip önlüğüme daha sıkı sarıldım. Bahçeye çıkarken hızlı adımlarla kendimi dışarıya attım. Bugün etrafta kimse yok gibiydi, oldukça sakindi.

Banklardan birinde oturan Burağı görünce yanına yürümeye başladım. Geldiğimi fark edince telefonunu kapatıp cebine koydu.

"Nasılsın Efsun," dedi sakin bir tonlamayla. Yanına otururken önlüğüme biraz daha sarıldım.

"İyiyim, odada durmaktan sıkıldım. Hava almaya çıktım, sen ne yapıyorsun?"

Benim gibi etrafa bakınıp kimsenin olmadığından emin oldu.

"Yakınlarda yine operasyon varmış, onun sakinliği bu."

Yine gideceklerdi, belki günler belki aylarca gelmeyeceklerdi..

"Uzun sürer mi?"

Bilmem der gibi omzunu silkti.

"Ne desem yalan olur, biliyorsun."

Bir şeyler düşünür gibi ayağa kalktı. İkimizin de telefonuna gelen bildirimlerle gözlerimiz birbirini buldu. Yeşil gözleri kısılırken cebinden çıkardığı telefonuna baktı. Aynı şekilde önlüğün cebinden çıkardığım telefondan gelen bildirime baktım.

EfsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin