~11

425 23 4
                                    

Yeni bir bölümden daha merhabaa :)

Artık karakterleri iyice tanıdık, olaylara girmeye başladık. Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. Bölümü Bölümü yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.

Keyifli okumalar...

                               

İnsanın evi neresiydi?

Doğup büyüdüğü yer mi yoksa o an içinde bulunduğu yer mi?

Ben evimi bırakıp hiç bilmediğim bir memlekete gelmiştim. Şırnak iyi kötü anılarımın bir mekanı olurken artık günleri değil ayları geride bırakıyordum.

Artık benimsediğim odamda bugünü de tamamlamak üzereydim. Gelen hastalara bir program oluşturduktan sonra bugün ki mesaimin de sonuna gelmiş bulunuyordum. Bugün eve yürüyerek gideceğimize İpeğe söz verdiğim için ayaklanıp önlüğümü askıya bırakırken çantamı elime aldım.

Çantamı omzuma taktıktan sonra saçlarımı geriye doğru atıp kapıyı açtım. Ecem masasında yoktu. İpeğin kapısını açtığımda o da benim gibi hazırlanıyordu.

"İpek, Ecem'i gördün mü?"

Bilgisayarını kapatıp masasını düzenlerken gülümsedi.

"Az önce Mert gelmişti, ona ders vermeye gitti."

Ecem boş zamanlarında Mert'e ilk yardım dersleri veriyordu. Operasyon sırasında yardım gelmediği zamanlarda oldukça işine yarayan bu eğitimleri sıkı sıkıya takip ediyordu Mert.

İpeğin hazırlanmasını beklerken gözüm pencereye takıldı. Askeriye her zamanki gibiydi. Eğitim yapanlar, sohbet edenler...

O günden sonra Selim'i görmedim. Tam iki gündür garip bir şekilde hiç bir yerde birbirimize denk gelmiyorduk. Askeriyeden çıkıp banklardan birine oturan Akın'ı buldu gözlerim. Siyah bir eşofman takımı giymişti. Cebinden çıkardığı sigarasından derin bir nefesi içine çekerken gözleri revire çevrildi.

"Sen görüştün mü timden birileriyle?"

Pencereyi kapatmak için atıldığı sırada onun bakışları da reviri izleyen Akın'ı buldu. Birkaç saniye oyalandıktan sonra pencereyi çarparcasına kapattı.

"Görüşmedim."

İşlerini tamamen bitirdiğinde ikimiz de bahçeye çıktık. Artık bahar geldiği için hava yavaş yavaş ısınmaya başlamıştı. İlk geldiğim günlerde etkisini sürdüren ayazlar yerini yavaş yavaş bahar sıcaklığına bırakmaya başlamıştı.

Büyük demir kapıya yöneldiğimiz sırada arkadan koşa koşa gelen Tuna'nın seslenmesiyle olduğumuz yerde durduk. Yanımıza geldiğinde nefes nefese kalmış bir halde soluklandı.

"Efsun abla, az önce Alp aradı. Tim olarak sizin de gelmeniz lazım bugün dedi."

Alp sabah evden çıkarken bir şeyler dememişti ama neden herkesi eve çağırdığını anlamamıştım.

"Nedenini söyledi mi?"

"Bilmiyorum abla sadece ablamla beraber hepinizin gelmesi lazım, önemli, dedi."

Ben Tunaya onay verdikten sonra o diğerlerini çağırmak için giderken vakit kaybetmeden Alp'i aradım.

"Alp, neden herkesi eve çağırdın?"

Telefonun ucunda ki sessizlik Alp'in kahkahasıyla bozuldu.

"Gelince görürsünüz abla, lazım olmasa çağırmam."

EfsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin