Kendimi bildim bileli hayatımda bir baba figürü olmamıştı, 6 yaşıma kadar babamın varlğından bir haber yaşadım. 6 yaşıma geldiğimde o korkunç olayı yaşadıktan sonra babamın beni Esra denilen kadınla aynı eve tıktığında öğrendim gerçeği, hayır babam ölmemişti sadece terk etmişti.
"Lina, hazır mısın?" Değildim, çok korkuyordum. "Alex ya yetişemezseniz? Korkuyorum." Koca elleri güçsüz kalan bileklerimi kavradı, "Güven bana bir şey olmayacak." Sadece bir kaç gündür tanıdığım bu adam bana gelip koca bir adama yem olmamı söylüyordu, ve ben de bunu yapıyordum. Telefonuma gelen bildirimi duyar duymaz bileklerimi ondan kurtarıp telefonumu elime aldığım da annemin -sözde annemin- bana onunla buluşmam gereken konumu gönderdiğini fark ettim. "Konum göndermiş." Ivan Alex'e bir çanta getirirken Alex benimle konuşuyordu, "Attığı konuma yakın bir yerde bırakacağım,seni benimle birlikte görürlerse anlayacaklar." Bir şey diyemeden sadece kafamı sallayıp aptal topukluları giydim, Alex ile Ivan bana kırmızı kısa bir elbise ve aynı renkte ayakkabılar vermişti. Alex tekrar Ivan'a dönerek konuşmaya başladığında benimle konuşmasa bile sadece sesinin bana güven verdiğini fark ettim. "Dinleme cihazını elbiseye yerleştirdin mi?" Ivan onu onaylamak istercesine cevabını hızlıca vermişti. "Kesinlikle, sadece kulaklığını takacağım." Ivan eliyle gelmemi işaret ettiğinde yanındaki koltuğa oturarak kulaklığı kulağımın içine yerleştirmesini izledim, Alex o sırada saatini kontrol ediyordu. "Geç kalacağız hızlı olun." Kulaklığımı da taktıklarında Alex ile birlikte kapıdan çıkarak aynı arabaya bindiğimizde Ivan bizden ayrılmıştı.
.
Umur denen herif ile buluşacağım otelin kapısının önüne geldiğimde iğrenç sırıtışlı muhtemelen 60'larında olan bir adam yanıma gelerek elime öpücük kondurduğunda ellerini saçlarıma sürerek konuştu "Lina,değil mi güzel kız?"
Derin nefes aldım ve Alex'in bana dediklerini hatırladım, cilveli davranmam gerekti. "Ah, evet siz de Umur Bey olmalısınız." Yüzüme sahte bir gülümseme kondururken onun koluma girerken beni otel odasına doğru götürdüğünün farkına vardım. "Bey diye hitap etmene gerek yok bebeğim burada biz bizeyiz" göz kırpıp odanın kapısını açtığında,kartı kart için ayrılan bölüme koyarak odanın ışıklarını açtı. "Yatağa geçebilirsin tatlım, ayrıca ne içerdin?" Alex bana eğer bir şey ikram ederse içmememi ve yemememi söylemişti. "Teşekkür ederim canım dokunuyor bana" kendimden soğudum.
Kulağımda duyduğum ses ile gerginliğim bir nebze bile olsa geçmişti, "harika gidiyorsun Lina." Umur elinde bir kadeh ile bana yaklaşırken yanıma oturdu. "Daha önce hiç denedin mi? İlk mi olacağım yoksa?" Lütfen bitsin hemen. "İlk olacaksın," Alex'in kulağıma fısıldadığı şeyleri tekrar ettim. "Kendimi hep özel bir beyefendiye saklamıştım." Bir eli açıkta kalan bacağımı okşarken midemin bulandığını hissettim.
Umur elindeki içkiyi kafasına dikerken üzerime ağırlığını vermeden çıkmaya başlamıştı, kendimi yatak başlığına doğru ondan kaçmak için ittirdiğimde üzerime iyice çullanmıştı. "Biraz... hızlı gitmiyor muyuz sizce de?" Bir anda sesini yükselttiğinde irkilip ellerimi kulağıma kapatma ihtiyacı duydum, ama yapamadım.
"Sana mı soracağım ne yapacağımı senin tek işin ihtiyacımı gidermek!" Midem çalkalanıyordu, bir şey diyemedim.Kulağımda bir ses daha duydum.
Ama hayır, bu ne Alex'in ne de Ivan'ın sesiydi.
Kulağımda Wicked game çalıyordu.Alex bunu benim rahatlamam için yapmıştı bundan kesinlikle emindim. "Teşekkür ederim" diyerek fısıldadığımda Umur'un bakışları bana döndü, "yani ben seçtiğiniz için teşekkür ederim." İyi kurtardın Lina. "Senin gibi taptaze dokunulmamış bir bebeği tercih etmeyecektim de kimi edecektim?" Elbisemin askılarını çıkarmıştı bunları söylerken.
Gerçekten midem bulanıyordu.
"Aslına bakarsan senin için gerçekten yüklü miktarda para ödedim ailene, seni onlardan tamamen istersem hayır diyebileceklerini sanmıyorum tabii bu bugünkü performansına bağlı." Eli arkadakı fermuarı açmaya başladığında her şeyin gittiğini düşündüm,
Yetişemeyeceklerini düşündüm.