3

1.2K 86 77
                                    

"Demek, Coni'nin bize öve öve bitiremediği senmişsin." dedi, Ferit. Arabasını yavaşça sürerken.

"Coni?" dedi, Seyran anlamaz gözler ile Ferit'e bakarak.

"Ya John'dan bahsediyorum, ben ona coni diyorum daha samimi geliyor." diyerek kıkırdadı.

"Coni.. İyiymiş." dedi, Seyran da tebessüm ederek.

"Ee Seyran nasıl karar verdin bu işi kabul etmeyi, John kesin bir dille reddettiğini söylüyordu hep."

"Adım adım hayallerime yaklaştığımı fark ettim, hem orada beni tutacak bir bağ kalmamıştı artık. Bu yüzden bu kararın hayatımı daha olumlu yönde etkileyeceğini düşündüm."

"Yanlış anlamazsan eğer, orada beni tutan bir bağ kalmadı derken? Yani ailen de mi yurtdışında yaşıyor?"

"2017'de, annem ve babamı bir trafik kazasında kaybettik." dedi, Seyran.
Yüzündeki gülümseme solmuştu.

"Özür dilerim ben.. Bilmiyordum." dedi, Ferit.

"Önemli değil, ablam var bir tek. O da çoğu zaman yurtdışına çıkıyor zaten. Bir de," derin bir iç çekti, bunu Ferit'e anlatmalı mıydı?

"Bir de?" diye sordu Ferit, aniden susan Seyrana.

"Bir şey yok ya anlık söyledim öyle." diyerek konuyu çevirmeyi tercih etmişti.

Belki yıllar boyu Ferit ile beraber çalışacaktı ama bu daha 2 dakika önce tanıştığı adama her şeyi anlatacağı anlamına gelmezdi sonuçta.

"Pekala, o zaman aramıza hoşgeldin Seyran."

***

"Ev, baya güzelmiş"

"Beğenmene sevindim, zevkin nasıldır bilemedim bu yüzden daha sade tonlarda seçmeye çalıştım ama senin beğenmediğin eşya olursa hemen değiştirebilirsin tabiki."

Duydukları karşısında şaşırdı Seyran, evi Ferit mi düzmüştü?

"Bir dakika, eşyaları sen mi aldın?" diye sordu hızlıca.

"Evet, coni senin ile ilgilenmemi istedi. Çok değerli ve kıymetli birisi olduğunu söylediği için bende tek tek ilgilendim her şey ile." diyerek, gülümsedi.

"Çok.. Çok güzel olmuş Ferit, teşekkür ederim." Duyduğu minnet gözlerinden okunabiliyordu.

"Rica ederim, beğenmene sevindim."

"Bir kahve yapayım derdim ama ne fincanım ne kahvem ne de makinem yok" dedi, Seyran dudaklarını büzerek.

"Var," dedi, Ferit.

"Nasıl? Var mı?"

"Tabiki var, bir Türk olarak evine fincan, makine ve Türk kahvesi almadığımı düşünmen çok kırıcı." Diyerek mutfağa doğru yürümeye başladı.

"Gel hemen göstereyim,"

Sağ üstteki bölümden kahve ve fincan çıkardı.

Ardından daha paketi açılmamış olan makineyi çıkardı,

"Sen, yol yorgunusun. Ben yaparım,"

"Hayır hayır hayır kabul etmiyorum, ben yapacağım. Sen benim ilk misafirimsin öyle düşün." diyerek Feriti sandalyelerden birisine zorla oturttu.

"Nasıl içersin?"

"Sade olsun lütfen."

***

Kahvelerini içerken bol bol sohbet etme fırsatları olmuştu.
Bu işin imkanlarından tut Seyranı nerelere kadar getireceğini anlatmıştı Ferit.

Seyran bunları dinledikçe doğru bir karar verdiğine emin oluyordu.

Aslında Berk'ten ayrılması binevi iyi bile olmuştu.

Eğer Berk'e sadık kalıp gitmemeyi seçseydi hem boynuzlanmış hemde domestic bir ev kadını olacaktı.

Şimdi ise hayalleri için çabalayan gün geçtikçe kendini geliştiren, hırs dolu bir kadın vardı.

Çantasının içinden çıkardığı dosyayı Ferit'e uzattı.

"John'un beğenip peşime düştüğü koleksiyon."

Ferit dosyayı açarak çizimleri tek tek inceledi,

"Seyran bunlar.. Bunlar çok iyiler!" gözlerinin içi parıldamıştı.

"Gerçekten mi?"

"Seyran şaka yapar gibi bir halim mi mi var? Aşırı iyi bunlar. Sen bizimle çalışmaya karar vererek gerçekten en doğru kararı vermişsin." diyerek, dosyayı kapattı.

"Bende öyle düşünüyorum Ferit. Bence de benim için en iyisi bu olacak."

_______________________________
Simdiden hot bi çift oldular😋🥂😍

Soulmate.+18 || SeyFerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin