Anlaşılma | Hyunlix

17 (smut)

(HOOOOOOOP SÜPRİZ BÖLÜM)

Hyunjin'in bakış açısı

Arabadan indiğim gibi cebimden çıkardığım anahtarla kapıyı açmıştım. "Felix?!" Lanet olsun. Evden ayrılmamam gerekirdi. Kafamı yana çevirdiğimde Felix'i elinde bi şişe ile salondaki koltuğun birinde yayılmış bi şekilde buldum. "Oyyy sevgilim mi gelmiş benim. Nasılda özlemişim seni." Sendeleyerek ayağa kalktığı gibi yanıma ulaşmayı başarmıştı. Ama ben onun bu halini gördüğümde yerimden bi santim bile kımıldayamamıştım. "Aşkım, özlemedin mi beni. Ben çok özledim seni var ya." Sarhoş sarhoş dedikleriyle elindeki şişeyi masaya bırakmış ve suratımı iki elinin arasına almıştı. "Felix, iyi değilsin. Lütfen git yat."

"Hadi ama sevgilim bak bana, ne kadar seviyorum seni bi baksana." Sırıtmaya başlamıştı." Felix gel seni yatağın-" lafımı bölen dudaklarla damağımı talaş eden surata bakakaldım. Öyle bi hevesle öpüyordu ki, sanki acısını çıkarmak istiyormuş gibi. Ama yalan yok, ben de özlemiştim onun tadını. Bu özlemimle yanımda duran iki elimin birini ensesine birini ise beline koyarak kendime çektim daha da. Dilimi dudaklarının arasından soktuğumda bu sefer talaş eden kişi bendim. O da bu hareketimle ellerini yüzümden çekmiş ve kalçama sarmıştı. Ben onun damağıyla ilgilenirken o da benim alt dudağımla uğraşıyordu. Onun damağını sertçe ezerken dudağıma doğru bir inilti bırakmıştı. Alt tarafımdan gelen sinyalleri hissetmeye başladım. Beni zorluyordu bu, ama bu haldeyken olmazdı. Bıraktığı inilti ile dudaklarımdan yavaş bi şekilde ayrıldı Felix.  Pantolonum beni sıkmaya başlamıştı. "Sevgilim seni hissetmek istiyorum, içimde." Bi elini kalçamdan çekip pantolonumun üstünden sertliğime koydu. Ama ben olduğum yerde heykel kesilmiştim. O sarhoşken yapamazdım. Çoktan kalkmıştı bile. "Y- Yapamam Felix. Şimdi olmaz." Bu sefer kumaşın üstünden kavramıştı sertliğimi. Bu hareketleri beni baştan çıkarıyordu, zaten son noktama gelmiştim. Ama kendimi zorluyordum. "Felix gerçekten olmaz. Kendinde değilsin, yapma." Fermuarıma ulaşan parmakları görünce geriye adım atacaktım ki kalçamdaki el bunu durdurmuştu. "Çok özledim seni. Sadece hissetmek istedim. Nasıl bir his gerçekten merak ediyorum." Bu sefer bel kısmından elini sertliğime doğru sokmuştu. Yavaş yavaş okşuyordu bölgemi. Patlayacak seviyeye gelmiştim. "Biliyor musun, rahatlatıyor diyorlar. Benimde tam şuan, rahatlamaya ihtiyacım var." Dediği sözlerle kendimi kaybetmeye başlamıştım. Okşayan elini tutup çıkardığım gibi tekrar dudaklarına yapıştım. O da bu hareketime şaşırmıştı ama bana karşılık vermeye başladı. O ellerini sırtıma geçirirken ben ise onu sıkıca kendime bastırıyordum. Resmen dedikleriyle kontrolü kaybedecek seviyeye gelmiştim. Elim eşofmanının arkasına ulaştığında bi parmağımı arasında gezdirmeye başlamıştım. Büzülen varlığı hissedince o bölgeyi okşamaya başladım, tıpkı onun bana yaptığı gibi. Ona yaptığım yavaş hareketlerle inlemeleri artmıştı. Bi süre sonra ikimiz de sertçe olan öpüşmemizden dolayı nefessiz kalışımızla dudaklarımızı aynı anda ayırdık. İşte şimdi ona istediğini verecektim, kontrolü kaybetmemi sağlamıştı. Ellerimi arkasından çekip omzuna koydum ve iterek koltuğa düşmesini sağladım. Belini tutarak onu koltuğa iyice yatırdığımda tek çekişte altındaki eşofmanı çekerek salonun bi köşesine atmıştım. Sonrasında üstündeki tişörtü de çıkardıktan sonra şuan altımda sadece çamaşırıyla duruyordu. Elleri gömleğimi bulunca sarhoş olan haliyle düğmelerimi açmasına izin verdim. Gömleğimi çıkarıp yere attıktan sonra hayranlıkla bakıyordu bana. Ellerini kaldırıp kemerimi bulunca kemerinin üstündeki elleri tutunca yüzüme bakmasını sağladım. "Felix, eminsin değil mi?"

"Hiç bu kadar emin olmamıştım sevgilim."

Ellerimi çekince kemerimi çözmeye başladı. Sonra düğmem, fermuarım. Vüdudumu ondan uzaklaştırıp pantolonumun düşmesine izin verdikten sonra pantolonumdan da kurtulmuş olmuştum. Ellerimi başının iki yanına koyup üstüne çıktım Felix'in. Çamaşırlarımızın üstünden değen aletlerimize karşılık Felix yine inlemişti. Beni baştan çıkarıyordu. Ellerini göğsüme koyup ittirdiğinde koltukta oturur pozisyonuna gelmiştim. O ise koltuktan kalkıp yerde, önümde dizlerinin üstüne çökmüştü. Ben ise onun hareketlerini izliyordum. Küçük elleri çamaşırımı sıyırıp aletimi ortaya çıkarınca yüzü bana döndü. Sertliğim artık canımı yakıyordu. Yavaş hareketlerle kavradığı aletimi yavaşça ağzına götürdü.

...

(LAAAAAN İLK KEZ SMUT YAZIYORUM. YAZMAK HARBİ ZORMUŞ YAAA. Kötü olabilir, takmayın lütfen. Hayatımda yazdığım en hızlı bölümdü...)