Şimdi odamızdaki yatakta öylece uzanıyordum. Hyunjin gitmeden önce kızarıklıklarıma krem sürmüş ve ağrım için bana ilaç vermişti beni yıkadıktan sonra. Evden çıkmadan önce ise kendimi zorlamam gerektiğini ve yatmamı söyleyip annemmiş gibi davranınca utancımdan kovar gibi göndermiştim onu işe. Hala birlikte geçirdiğimiz o geceyi atlatamıyordum. Tek hatırladığım şey yudumladığım şişeydi. Hyunjin sabah benle ilgilenirken herşeyi ayrıntılarıyla anlatmıştı bana. Gerçekten nasıl seviyordu beni hala anlamıyorum. Onca olaydan sonra, Jisung gitmiş, herkes perişan, Chan herkesi düzelmeye çalışıyor, Jungwon beni aramış teselli ediyor, Minho beni öldürecek. Sadece hastaneden eve geldiğim gün yalnız geçirmiştim. Kimse bu geceyi birlikte geçirdiğimizi bilmiyordu. Ben hala gecenin etkisindeydim. Yine telefonum çalmıştı. Arayan Chan Hyung'du. "Efendim Hyung?"
"Nasılsın Yongbok!"
"İyi değilim."
"Hadi ama, dünkü konuşmamızı unutma lütfen. Kötü düşüncelerden uzaklaşman lazım."
"Olmuyor Hyung, herşeyin su-"
"Şşşt, neden yine bana gelmiyorsun. Hatta dur, ben sana geleyim. Adresini atar mısın?"
"Tamam atıyorum."
Telefonu kapatıp konumu attıktan sonra yataktan kalkıp üstümü değiştirmek için dolabıma gittim. Gri bi eşofman ve beyaz bi tişörtü çıkartıp hızlı bi şekilde değiştirdim. Ev çok dağınıktı, özellikle de salon. Dün sarhoş olduğumda baya dağıtmıştım orayı. Hızlı bi şekilde yatağı toplayıp salona geçtim. Salonu da toplayınca mopla yerleri silmeye başladım. Hyunjin'le geçirdiğimiz geceden kalan izler vardı. Koltuğu bezle silerken kapı çalmıştı. Kolumu hızlandırıp hızlı bi şekilde sildikten sonra bezi banyoya attım ve kapıya doğru koştum. "Kusura bakma Hyung."
"Ne kusuru canım. Hem bak, yiyecek bişeyler de aldım bize." Elinde tuttuğu poşeti bana uzatırken söylemişti.
Chan Hyung içeri girip salon koltuğuna oturunca eliyle beni çağırdı. Bende yanına yerleşince poşetten bi çörek çıkarıp bana uzattı. "Yemek istemiyorum Hyung, sağol."
"Ne demek yemek istemiyorum. Saat kaç haberin var mı? Kendini aç bırakamazsın, lütfen yer misin?"
Onu kırmak istemeyip elindeki çöreği aldım. O da kendine bir tane çıkartırken konuşmaya başladı.
"Rahat uyudun mu. Dün fazla solgundun." Ağzımdaki çöreği zorla yutkunduktan sonra gözlerimi kaçırarak cevap verdim. "Evet."
"Bu iyi bişey. Bana anlatmak istediğin bişey var mı, ya da sormak istediğin."
"Hyunjin'i anlayamıyorum."
"Böyle düşünmene neden olan ne? Kavga mı ettiniz?"
"Herşeye rağmen beni nasıl sevebiliyor anlamıyorum. Suçlu ben olmama rağmen o her şekilde beni seviyor. Fakat ben bir yanlış anlaşılmaya bile herşeyi karıştırıyorum. O benim yüzümden 3-4 gün bi sandalyede aç, susuz, uykusuz bi şekilde bağlı kaldı. Buna rağmen onu çözdüğümde beni anlıyor gibiydi."
"Hyunjin çok değer veren biri Felix. Onunla da konuştum, dün sen gittikten sonra. Ona sahip olduğun için gerçekten şanslısın. Seni çok seviyor, hemde dediğin gibi ne olursa olsun. O çok anlayışlı biri."
"Onu hayal kırıklığına uğratıyorum."
"Hayır Felix böyle düşünme. Hadi seni biryere götüreyim, kafanı dinlendirirsin."
"Üzgünüm Chan Hyung, hiçbiryere gitmek istemiyorum. Kimsenin karşısına çıkamam."
"Seni anlıyorum ama sonsuza kadar saklanamazsın Felix. Ben seni bi süre yalnız bırakayım, bu sana iyi gelebilir. Ama en ufak bişeyde ara beni. Yiyecekler de burda kalsın."
"Sağol Hyung."
Chan Hyung bana gülümseyerek evden ayrıldı. O gider gitmez ise gözyaşlarıma boğulmuştum. Ardı ardına olanları kaldıramıyordum. Herşey üstüme geliyordu.
Hyunjin'in bakış açısı
"Oooo kanka naber? Öldün sandık."
"Sorma kanka yaa."
"Telefonlarını açmıyon, kimseye haber vermiyon, patronu zar zor sakinleştirdik. Belki önemli bişey olmuştur diye. Ne olduğunu anlatır mısın. Molanın bitmesine daha var."
"Tamam." Elimdeki bezi tezgaha bıraktım ve kendimi bi sandalyeye attım. Jungkook'ta karşıma yerleşmişti. "Dökül, dinliyorum."
15 dakika sonra
"Bunlar gerçek mi."
"Ne yazıkki."
"Sen nasıl hayatta kalmayı becerdin peki."
"Bende bilmiyorum. Jisung'un gitmesi hepimizi sarstı."
"O kötüymüş yaa. Bana anlatmıştın onu, size geldiğini söylemiştin bi ara. Bende tanışmak istemiştim."
"..."
"Tamam neyse hadi motivasyonumuzu koruyalım. Daha akşama kadar çalışacağız."
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anlaşılma | Hyunlix
FanfictionH: Sevgilim, artık çözer misin şu ipleri? F: Ama daha yeni başlamıştık sevgilim. F: Çok eğleniyorum...