Anlaşılma | Hyunlix

18 (smut)

Hyunjin'in bakış açısı

Felix eliyle sardığı aletimin başını çıkardığı dili ile yalayınca başımı geriye atmıştım. O da bunu farketmiş olacaktı ki bu sefer başını eğerek yavaş yavaş ağzına almıştı aletimi. Aletimin sıcak ağzıyla buluşmasıyla hafif bi mırıltı çıkarmıştım. Felix duyduğu sesim ile yavaş yavaş gelgitler yapmaya başlamıştı. Bacaklarımın uyuştuğunu hissediyordum. Bi elimle saçını kavrayıp sert bi şekilde kendime doğru bastırdım kafasını. Artık aletim boğazına kadar geliyordu. Ama dili de bi yandan ağzının içindeki aletimle oynamayı ihmal etmiyordu. "Çok iyisin Felix." Titrediğini farkedince elimi serbest bıraktım. O ise kafasını çekerek kıpkırmızı olmuş yüzünü sunmuştu. Çenesinden kavradığım gibi kendime çekerek dudaklarına kapandım tekrardan. Dillerimiz dans ederken Felix diz çöktüğü yerde sürünüyordu. Artık oynamanın zamanı gelmişti. Dudaklarımı yavaş bi şekilde ayırdım. "Sana istediğini vericem Felix." Onu kavradığım gibi tekrardan koltuğa yatırdım. O çamaşırını çıkarırken gözlerini benden ayırmıyordu. Benim çamaşırıma elini uzatınca durdurmadım onu. Şimdi ikimizin bedeni de gözler önündeydi. "Bugün yürümek istemiyorum Hyunjin." Beni daha da heveslendiriyordu bu lafları. Felix sağ elimi kavradığı gibi elimi ağzına doğru soktu. Sertliğimi emdiği gibi yaladığı iki parmağımla birlikte gözlerini benden ayırmıyordu. O yalamaya devam ederken elimi onun ağzından çektim ve üstüne kapandım Felix'in. Yaramaz elleri bedenimi okşarken sol elimle iki bileğini kavrayıp başının üstüne koydum. Felix onu yememi istermiş gibi bakıyordu bana. Daha fazla dayanamayıp tekrardan dudaklarına kapandım. Aynı zamanda sağ elimdeki ıslak parmaklarımdan birine deliğine konumlandırmıştım. Büzülen deliğin yanına parmağımı bastırdığımda Felix dudaklarıma yüksek sesli bi şekilde inlemişti. Bende onun sesine karşılık bir parmağımı gönderdim içine. Yavaş yavaş parmağımı içinde oynatırken Felix'in inlemeleri de artıyordu. Diğer parmağımı da yanına ekleyerek içinde yavaş yavaş gelgit yapmaya başladığımda Felix dudağımı ısırmıştı. Elimle yaptığım hareketleri yavaşlatırken aldığın kan tadıyla dudağımın kanadığını farkettim. Bu sefer üçüncü parmağımı gönderdiğimde yay gibi gerilmişti Felix. Gözlerinin dolduğunu görebiliyordum. Ama gece daha yeni başlıyordu.

Üç parmağımı hızlı bi şekilde gelgit yapmaya başladığımda Felix yüksekçe inlemişti. "Sktir dayanamıyorum." Sert bi şekilde parmaklarımı içinden çekip aletimi kavradığım gibi deliğine konumlandırdım. Felix deliğinin eşiğine hissettiği aletim ile gerilmişti. "Beni sertçe becermeni istiyorum sevgilim." Dedikleriyle beraber kendimi içine doğru ittim. Hissettiğim sıcaklık ile bende kısıkça inlemiştim. Onun sıcak duvarlarını ezerken inlemeleri kesilmiyordu Felix'in.

Sabaha doğru çalan telefonumla uyandım. Zaten 2-3 saat falan uyuyabilmiştim Felix'le geçirdiğimiz ateşli gecenin sonunda. En son Felix kucağımda uyuya kalmıştı ve bende onu yatağımıza götürerek yanına uzanmıştım. Yerimden doğrularak çalan telefonumu aldım. "Alo Jungkook?"

"Yaaa kanka ne zaman gelcen?"

"Geliyorum bi 2 saate falan."

"Nerdesin günlerdir?"

"Bi geliyim anlatıcam sana."

Telefonu kapatıp yanımda melek gibi yatan Felix'i kucakladım. Onu banyoya kadar getirip küvete yatırdıktan sonra ılık suyu açtım. Vücuduna gelen su ile yavaşça uyanan Felix'in gözleri beni bulur bulmaz fal taşı gibi açılmıştı. "Sevgilim?! Dönmüşsün. Bi dakika, niye çıplağım ben. Send- AĞĞĞĞĞĞ çık banyoda-" tam ayaklanacaktı ki belini tutarak yüzünü buruşturdu. Galiba geçirdiğimiz geceyi hatırlamıyordu. "Yaaa ne bu ağrı şimdi."

"Felix sen hatırlamıyor musun."

"Neyi."

"Gece olanları, yaptığımızı."

"Ne yaptık ki."

"Malum iş-"

"NE! NASIL! Ben dü-"

"İçmiştin Felix. Beni aradın, istediğini söyledin, beni kontrolden çıkardın. Gerçekten hiçbirini hatırlamıyor musun."

"Yaaa hatırlamıyorun amk. Çıkar mısın, yıkanayım bari."

"Belindeki ağrı ile bunu yapabileceğini mi düşünüyorsun. İzin ve ben yapayım."

...