"Sevgilim kalk hadi. Hem fırına uğrarız bişeyler alırız."
Hyunjin'in tatlı sözlerine karşılık gözlerimi yavaşça açtım. Üstüne giydiği gri eşofman takımı ile yanımda beni seyrediyordu. "Kalktım kalktım." Rutin esnememi de yaptıktan sonra iyice ayılmıştım. Kalbim güm güm atıyordu. Minho Hyung'dan özür dileyecektim. Beni affeder mi bilmem ama bugün için farklı bi enerjiyle uyanmıştım. Hyunjin bana gülümseyerek odadan çıktı. Bende hızlıca gardropumuza gidip ne giysem diye düşünmeye başladım. Beyaz bi pantolonla bej rengi sweatshirt alıp hızlıca giyindim. "Hazırım, hadi gidelim!" Koşarak odadan çıkınca kapının önünde duran sevgilime çarptım. Ona çarpmamla hızlıca belimi tutup beni kendine çekmişti. Ben ona şaşkınlıkla bakarken o yavaşça dudaklarıma eğilip ufak bir öpücük kondurmuştu. "İçimden geldi bi öpeyim dedim."
"Hadi, Hyung uyanmıştır çokta-" cümlemi onun çalan telefonu bölmüştü. "Bizim domşan arıyo bi dakika. Alo? Bizde gitmeyi planlıyorduk. Valla mı? Tamam orda buluşuruz o zaman."
"Noldu sevgilim?"
"Bizim ekip te Minho'ya gitmeyi planlamış. Fırına uğrayalım orda birlikte yemek yeriz. Hem Minho'yla aranız da düzelir."
"Harika! Hadi çıkalım o zaman."
... (Jisung'un eski evinde)
"Köpecik!"
"Sana da merhaba Civciv."
"Bişey dicem bende evin anahtarı var. Minho büyük bi ihtimalle uzanıyordur. Biz sessizce girelim öyle yaparız süprizi ne dersiniz?" Changbin Hyung sormuştu.
"Bence olabilir."
"Bende Felix'e katılıyorum." Jeongin yanıtlamıştı.
"Bende!"
"Ben varım."
"Tamam tamam hadi geçin arkama açıyom kapıyı."
Changbin Hyung'un komutuyla ben, Hyunjin, Chan Hyung, Seungmin, Jeongin ve Ryujin onun arkasına dizildik. Bi süre cebinde anahtarı aradıktan sonra doğru anahtarı buldu ve kapıyı açtı. Ama kapı açılınca içerden gelen koku herkesin yüzünün ekşimesine neden olmuştu. "Bu nasıl koku mk. Siz bekleyin ben bi bakıp geleyim."
Bizler kapının önünde beklerken Changbin Hyung Minho'nun kaldığı odaya doğru ilerledi.
10 dakika sonra
"Nerde kaldı bu Domşan ya." Hyunjin ayağını ritimli bi şekilde yere vururken sıkıntıdan patladığını dile getirmişti.
"Durun ya gelir birazda- bakın geldi işte. Eee noldu?" Chan Hyunjin'i yanıtlarken aynı zamanda Changbin Hyung'da gelmişti. Ama bi sorun vardı. Yüzü bembeyazdı. Ama o detay, elinde kan vardı. "Kan nerden geldi amk naptın!" Hyunjin endişeyle sesini yükselttiği an Changbin Hyung'un da gözleri dolmuştu.
"O-o ölmüş."
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anlaşılma | Hyunlix
FanfictionH: Sevgilim, artık çözer misin şu ipleri? F: Ama daha yeni başlamıştık sevgilim. F: Çok eğleniyorum...