Hande storysine Saliha ile birlikte fotoğraf attığında Zehra 3. kez reddetmişti Buğra'yı aslında fotoğrafı görmeden 5 dakika önce. Şimdi ise her şey değişmişti. Kaşlarını çatmış ekrana bakarken Hande'nin gamzelerinin Saliha'nın yanağına yapışmış hali dokunmayın çok fenayım moduna sokmuştu onu.
Buğra'nın son yalvardığı mesaja cevap verdi.
Zehra: Tamam bakarım sadece 1 gece cuma akşamı alırsın
Buğra saniyesinde cevap vermişti.
Buğra: Sen var ya bir tanesin hastayım sana
Gösterecekti o Hande'ye!
Zehra: Sadece 1 gece Buğra hafta sonu evde değilim almazsan sokakta kalır bak
Buğra: Hafta sonu neredesin?
Zehra: Sana ne ayrıldık biz
Buğra: Kaçta çıkıyorsun okuldan? Getiririm
Zehra: 4'de getirirsin okulunun önüne getir
Zehra pis pis gülümsedi. Hande'nin sabah ki acıları dinmişti anlaşılan. Ne kadar mutluydu Saliha'yla. Hayır anlayamıyordu da neydi canım bu böyle? 4 aydır tanığı kızla kurduğu samimiyet! Kıskandırmak için yapıyor olsa bu kadar başarılı olabilirdi ancak.
''Pes!'' Zehra sesli söylemişti. Sonra etrafına baktı. Deli sanacaklardı yavaştan yavaştan sıyırıyor gibiydi aslında. Kantinde insanlar vardı ama ona tuhaf bakan kimse ile göz göze gelmemişti.
Hande'ye mesaj atıp haber vermeyi düşündü bir an. Sonra yaşayacağı şoku gözleriyle görmek istediği için vazgeçti. Madem o istemediği görüntüleri burnuna sokuyordu cümle aleme yayıyordu Zehra da istemediği canlıları gözünün önüne sokardı. Buğra ile sıkıntısı olduğunu bilse onu da tekrar affederdi de onunla bir sıkıntısı olmadığını bildiği için köpeğini tercih etmişti.
***
Saliha evin önünde arabayı durduğunda sevgilisine döndü. ''Yetiştirebileceksin değil mi ödevini? Hazırlanmaya başladı çünkü herkes.''
''Merak etmeyin Baladinoslar o iş bende.'' Çıktıyı almışlardı az önce birlikte. Sunumu ezbere çekecekti geriye el broşürünü hazırlamak kalıyordu o kadar. Onu da akşam halledecek yarın çıktısını alacaktı.
''Sana güveniyorum.'' Göz kırptı Saliha. ''Bende kendime güveniyorum.'' Hande aralarındaki mesafeyi kapatıp yanağından öptü sevgilisini. ''Görüşürüz aşkım.''
''Görüşürüz aşkım Baladın.'' Saliha gülümsediğinde yanağın kenarında oluşan çizgileri seviyordu Hande.
Dairenin kapısına geldiğinde saat 19:20'ydi. Zehra'nın yemek hazırlama günü olduğu için dışarıda yemeği teklif etmemişti Saliha'ya. Ben yemek hazırlıyorum sen dışarıda yiyip geliyorsun diye söylenip dururdu sonra o kadar uğraşıyordu da yemek yapmak için. Anahtarı çantasında aramak yerine zile bastı.
İçeride çınlayan zil sesi Zehra'nın içinin yağlarını eritti birden. Niye geç kaldın diye bile sormayacaktı. Toy poodle cinsi kahverengi köpek o ayağa kalktığında zıplamaya başlamıştı bile. Hayvan sahibine çekerdi o da Buğra gibi bir yılışıktı. O kadar tatlıydı ki Zehra kafasındaki kıvırcık tüyleri okşarken sıkıp ısırası geliyordu. ''Hande ablan geldi aşkım. Gel benimle.''
Anahtarla niye açmadın diyeceğini bildiği için Hande çantasında göz gezdiriyormuş gibi yaptı. Bulamadım falan derdi. Kapı açıldığında kafasını 1 saniye kadar çantada tutup Zehra'ya döndürdü bakışlarını. Yeşil gözler parlıyordu. Çok mutluydu. ''Hoşgeldin.'' Zile niye basıyorsun yok muydu? Yoktu anlaşılan.