Atış serbest
***
"Kanki, Saliha'nın baş düşmanıyla koyun koyunaydın.'' Sonunda ikili baş başa kalmıştı. ''Buradan dönmez artık İlkin. Sen başka birine aşık ol.'' Acıyordu da dalga da geçesi de geliyordu. Pozisyon tam anlamıyla ofsayttı. İlkin'in basılmış gibi kalkışı gözünün önüne geldikçe gülüyordu Elif.''Cıvıtma ya.''
''Kızın eli kolu belindeydi. Seni oraya ajanlık yap diye gönderdi. Bebekler gibi mışıl mışıl uyumuşsun lan.'' Güldü Elif. Dumanlar çıkıyordu ağızlarından konuşurken. Cidden iyi uyumuştu be. Sesleri solukları kesilmişti, onlar da rahat etmişti İlkin de...
''Bütün gece başlarında hazır ol da nöbet tutmam gerektiğini bilmiyordum.'' Saliha yanlarında olmadığı için rahatça konuşabiliyordu İlkin ''Uyurken sarılmış işte.'' İşte deme hastalığı ona da bulaşmıştı.
''Sen yine de yol yakınken vazgeç bu sevdadan. Olmuyor yani abi ben seni bir şekilde olaya dahil etmeye çalışıyorum da sen çok pasifsin. Biraz Hande'ye bak.'' Feyz alması gereken kişi oydu. Sonuçta Hande ile sevgiliydi Saliha. Önünde bir örneği vardı İlkin'in. ''Boynuzu taktı ablama hiç dünya umurunda değil. Çene desen var. Güzellik desen var. Bir havası var ortama girince kendini belli ediyor.''
''Sağol ya bizde çöpüz zaten.'' İncinmişti İlkin şu an.
''Oğlum Saliha'yı görünce içine kaçıyorsun. Sadece bakıyorsun. Normalde böyle değilsin ki bir kendine gel.'' Sırtına vurdu onun Elif. ''Sen İlkin Aydın'sın aptallık etme. Ali Cabbar değilsin.'' Bıkmıştı bu Ali Cabbar muhabbetinden. Ali Cabbar'dı İlkin hatta Ali Cabbar bile İlkin kadar Ali Cabbar değildi.
''Saliha da konuşmuyor ki benimle.'' Konuşmuyordu yani ne yapabilirdi?
''Saliha genel olarak konuşmuyor zaten onun karakteri bu. Aranızda iletişim yok.'' İşaret parmaklarını birbirine sürttü Elif. Sanki oyuncusunu maça gönderecek koç edasıyla hareket ediyordu. Taktik mi veriyordu ne yapıyordu belli değildi. ''Atılgan ol biraz.''
''Olamıyorum.'' Olamıyordu işte lan! Saliha'yı görünce susup sadece izlemek istiyordu. Söyleyeceği şeyler saçma geliyordu. Boş konuşma gibiydiler. Bakmak öyle değildi ki. Saliha'ya bakmak, onu izlemek çok güzeldi.
''Vazgeç o zaman. Sana yazık.'' Böyle ilerleyemezlerdi çünkü. Olmuyordu bu böyle!
''Ben halimden memnunum.''
''Senin Allah cezanı vermesin.'' Elif sinirlenmişti. ''Benim kadar çaba harcamıyorsun şu olaya.'' Bir de halinden memnundu. Elif hiç memnun değildi halinden.
''Konuşsam ne değişecek? Hande'ye bak bana bak.''
''Öyle deme kanka bir Hande Baladın değilsin ama sende güzelsin.'' Bir gideri vardı sonuçta. ''Sadece sahne ışığın yok.'' Dalga geçmek için dememişti. Gerçek buydu. ''Sesinin tonu öyle çekici değil. Onun gibi etrafa aura yaymıyorsun. Gamzelerin yok. Lan. Bayaa övdüm acaba gizli bir hayranlık hoşlantı mı var bende? Aşkı memnu mu oluyor?''
İkisi de konuşurken gülmüyordu çok ciddiydiler.
''O amcasının karısına yürüyünce oluyor. Sen kardeşinin sevgilisine olmuş oluyor. Seninki şey neydi ya o. Yaprak dökümü. Tadımız kaçmasın Ali Rıza bey.''
''Saliha hepimizin tadını kaçıracak.''
''Valla kız haklı.'' Zaten İlkin'in ağzından Saliha'nın haksız olduğu duyulamazdı. ''Hepimizi sikse ben bir şey demem.''
''Kanki sen zaten dünden razısın Saliha tarafından sikilmeye.'' Kıkırdadı Elif. İlkin'de mimik oynamadı. Dalga mı geçiyordu. Gaz verip arka mı çıkıyordu. Destek mi oluyordu, köstek mi oluyordu, vazgeçirmeye mi çalışıyordu ne bok yediği belli değildi Elif'in.