19

15 3 9
                                    

Seçemediğimiz hayatlarını kölesi,şans tanınmayan yaşamlarımızın birer mağduruyuz aslında hepimiz.
Benim hikayemde tam olarak burada başlamıştı.
Ailemden uzak bir hayatta,istemediğim bir yaşama mahkum edilmiştim.
Hayat bana hiçbir şans tanımamış,aksine hep bir güçlükle karşılık vermişti güçsüzlüğüme.

Ta ki ona rastlayana kadar.
O, benim şu kısacık yaşamımda ellerimin arasına verilen tek şansımdı.
Tek umudum bu adam için durmadan ve hızla atan kalbimdi.
O kalbin hiç durmaması,yavaşlamaması dualarımı gönderiyordum Tanrı'ya.
Eğer oralarda bir yerlerde kaderimizi ellerinin arasına bıraktığımız bir yaratıcı varsa sesimi duysun,kaderimin çizgisinde yalnız ve yalnız onun adı oldun istiyordum.

Düşlerimi süsleyen adam elleri arasındaki tabağı aramıza koyduğunda ona en büyüğünden bir tebessüm gönderdim.
Yüzümün gülmesine neden olan tek insana...

"Çok uğraştın, alt tarafı bir şarap içeceğiz."

Kadehlere usul usul şarap doldururken bana kaşlarını çattı.

"Ama seninle içeceğim. "

Gülerek ona yardım etmeye başladım. Stüdyodaydık,buraya gelmeyi cok seviyordum,ayrı bir huzur doluyordu içime buradayken. Deniz'e ait bir dünyada bulunduğumu hissediyordum.
Her yer Deniz kokuyor,her baktığım yerde onu görüyordum.

Karşımızdaki şövalenin boyunu ayarlayarak üzerine istediğim boyutta bir tuval yerleştirdim ve birkaç boya çektim yanımıza.

Deniz ise çoktan şaraplarımızı doldurmuş beni bekliyordu.
Üzerine giydiği ince tişörtte takılı kaldı gözlerim.

"Üşüyeceksin."

Sandalyenin üzerindeki oldukça bol olan hırkayı onun omuzlarına bırakıp yanına oturdum.
O ise hırkayı ikimizin omuzlarına örtmüştü.

"Üşümeyelim o zaman."

Tebessümüm tüm suratımda yayılırken bu adamın beni her daim bu kadar mutlu etmesi,incelikleriyle içimde kelebeklerin uçmasına neden olması cok değerli hissettiriyordu.

"Tam bir İstanbul beyefendisi bulmuşum..."

Gururla yerinde dikleşerek boğazını temizledi.

"Öyleyimdir."

Aramızda gülüşmeye devam ederken Deniz de tuvale taslak hazırlamakla meşguldü.
Ben de stüdyoyu inceliyordum
Kırmızı bir kumaşla örtülmüş tuvalde takılı kaldı gözlerim.
Yerimde kıpırdanıp sormakla sormamak arasında gelip giderken en sonunda dayanamadım her zamanki gibi.

"Bu tuvalin üzeri neden kapalı?"

Deniz gözlerini kaldırarak baktığım yere odaklandı daha sonra gözlerini kaçırdı benden.

"Sonra gösteririm, evet nerede kalmıştık,boya seçimini yaptın mı?"

Sorumdan kaçtığını anlayarak değiştirdiği konuya odaklandım şarabımdan bir yudum alarak.
Kafamı sallayarak onu onayladım ve izlemeye devam ettim.

"Hadi ama asma suratını, bittiğinde göreceksin zaten."

"Ama merakta bırakıyorsun Deniz."

Kollarımı birbirine bağlayarak yalandan da olsa trip atmaya başlamıştım.
O ise bana yaklaşıp kollarımı çözdü ve boynuna yerleştirdi.
Bu adam nefes alsa bile beni bu kadar etkilemeyi nasıl başarıyordu?

"Yapma ama şöyle sevgilim."

Söylediği kelime resmen zihnimde yankılanıyordu. Şokla araladığım dudaklarıma bir öpücük kondurduğunda bir an kriz geçireceğimi sanmıştım.

bir mucize gerek. | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin