PİRAYE

12

Hayat bize gül bahçesi vadetmiyor. Her zaman pürneşe olmak zorunda değiliz. Azıcık yağmur kimseyi incitmez. Biraz stres hayatın zorluklarına karşı bağışıklık geliştirmemizi sağlar. Hayatın zorlukları, onlarla baş edebilme konusunda bizi eğitir. Her zorluktan incinmeden çıkacak değiliz. Hayal kırıklığından da öğrenecek çok şey vardır.

Kemal Sayar/Kendi Özünü Bil

****

"Ne iyi ettik de çıktık." derken kucağında uyuyan kızının saçlarını okşadı Gülistan. Akın arka koltuğa göz ucuyla baktıktan sonra gülümsedi. "Özlemişti hem seni."

"Ayrılmadı yanımdan cadı. Senden bile kıskandı ya kız." dedikten sonra kızını uyandırmamak adına kısık sesle güldü Akın. Gülistan da ona eşlik ederken lojmanın kapısından girdiler araçla. Ekin komutanının arabasını ödünç almıştı. Ekin hastanede olduğu için onlarda kalmasını istemişti, bu nedenle araç lojmanda duracaktı.

Kendi bloklarına doğru ilerlerken kırmızı ve mavi ışıklar dikkatini çekti Akın'ın. Kaşları çatılırken ışıkların geldiği yöne baktı. İki polis ve olay yeri inceleme aracı vardı bloğun önünde. Bildiği kadarıyla bu blokta Turgut Yüzbaşı ve Piraye savcı oturuyordu. Daha da çatıldı kaşları.

Kendi bloklarının önüne geldiğinde aracı durdurdu. "Gülistan, siz geçin eve. Ben neler oluyor bir bakayım." derken araçtan inip eşine kapıyı açtı. Gülistan başını sallayarak kızını sıkıca kucakladı ve araçtan inerek bloğuna giden merdivenleri tırmandı. Tam kapıyı açmak için kartı çantasından çıkartmaya meyletmişti ki, kapı bir anda açıldı. Bakışları kapıya dönerken Hayri Albay endişeyle çıktı kapıdan.

Karşısındaki kadının geçmesi için kapıyı tuttuğunda Gülistan teşekkür ederek girdi içeri. "Komutanım, neler oluyor?" diye sordu Akın kendisinin yanına gelen Hayri'ye. "Piraye'nin evine girilmiş." derken hızlı adımlarla araçların önünde olduğu bloğa doğru yürümeye başladı.

Akın duydukları karşısında şaşkınlığını gizleyemez bir şekilde baktı Hayri'nin arkasından. Çok beklemeden kendisi de oraya doğru ilerlemeye başladı. Bloğun önüne geldiklerinde bakışları Piraye'yi aradı.

"Erdem!" diye bağıran Hayri ile hem Piraye'nin hem de Erdem'in bakışları oraya döndü. Hayri'yi görmesiyle birlikte bir adım geri çekildi Erdem. Bu hareketi sayesinde Piraye görünür olmuştu. Elinde yarısı içilmiş bir şişe su vardı. 

"Dayı." dedi Piraye. Sesi oldukça yorgun çıkmıştı. Hayri endişeyle Piraye'nin yanına gidip doladı kollarını genç kızın bedenine. "Güzelim, ne oldu?" dediğinde "Ben anlatayım isterseniz Albayım." dedi birisi. Hayri kimin konuştuğuna bakmak için Piraye'den kollarını çekerek uzaklaştı. Karşısındaki bedenin çenesindeki morluk dikkatini çektiğinde kaşları çatıldı.

"Jandarma Suç Araştırma Timi'nden Yüzbaşı Kenan Alaca. Piraye savcım ile aynı dava üzerinde çalışıyoruz." diyerek kendisini tanıttı Kenan. Hayri'nin başını sallamasıyla birlikte "Davadaki baş şüphelimiz firar etti. Bu firar etme ve Piraye savcımın evine girilmesi arasında bir bağlantı olduğunu düşünüyoruz."

"Nasıl bir bağlantı?" diye soran Akın'a çevirdi bakışlarını Kenan.

****

Masanın üzerinde duran kutuya doğru attığı adımı, ensesinde hissettiği nefes kesti. Elini yumruk yaptı Piraye. Derin bir nefes çekti içerisine, içinden 'yapabilirsin' dedi kendisine ve arkasını hızla döndü. Dirseğini arkasındaki bedenin şakağına tam vurmuştu ki, arkasındaki beden eliyle tuttu dirseği.