a little death , minchan

18

oy sınırı:100
yorum sınırı:250

***

"minho...bayılacağım artık."

chan minho'nun kucağına yerleşmek adına zar zor kendini sığdığı koltuğun dizlerini acıtması yüzünden deltanın kavradığı saçlarını sertçe çekiştirerek mırıldandığında içinde duvarlarını yavaşça ezen penis vücudunun her bir noktasının zevkle harmanlamasını sağlıyordu.

"bu son..."

delta kavradığı kalçaları sıkarken ilk defa penisinin bir omeganın sürekli ıslak ve kaygan olması yüzünden sıcak bedeni bırakmak istemediği için bir türlü doymak bilmiyor, chan'ın duvarlarını resmen saatlerdir istila ediyordu.

"sikeyim minho...cidden artık bu son olsun...."

artık meni gelmeyen penisi yüzünden çaresiz hissederken tırnaklarını deltanın ensesine bastırıp yüzünü iyice bulunduğu boynun girintisine yerleştirdiği gibi mırıldandığında minho omeganın tatlı kokusunu içine çekti.

bir süre sonra ne kadar 'bu son olsun' dese de minho chan'ın daha fazlasını istediğini gösteren zevk dolu feromonlarını hissedebiliyor, her bir hareketinde ona eşlik eden kalçası ve belini görebiliyor, yüksek inlemelerini duyabiliyordu.

ve bununla birlikte kucağında ona sımsıkı tutunan bedenin içinden çıkmak asla istemiyordu...

"deliğin çok tatlı..."

chan içindeki penise rağmen deliğinin kenarlarını okşayan parmakları hissettiği gibi kulağına dolan deltanın boğuk mırıltısını duyduğunda dudaklarının kenarındaki tükürüklerini umursamadan yüzünü minho'nun boynuna sürtüp belini yeniden iyice büktü.

kıvrılan belle birlikte kendisini sıkan duvarlarla inledi delta.
chan'ın böylesine sıkı bir şekilde kendisini kavramasından dolayı kalçasını oynatmayı bırakırken "çok sıkısın bebeğim." dedi.

kucağındaki beden kulağına dolan onayla birlikte heyecanlanırken yavaşça kalçalarını oynatıp hareket ettiğinde minho zevkle inledi.

"chan..." dedi dolgunlukları kavrayıp chanın hareket etmesini kolaylaştırırken."aynen böyle yavaşça kaldırıp indirmeye başla kalçanı bakalım."

"mmh...deniyorum ama...belim..belim tutmuyor."

chan titrek bi şekilde konuşsa da dediğine ters bir şekilde deltanın dediğini uygulamak için kalçasını oynattığında içinin fazlasıyla derinlerine vuran penisin uzunluğundaki damarlarının çıkıntılarının baskısı dahi titremesini sağlıyordu.

"hıhm... yapıyorsun bak.. devam et çok iyi."

minho'nun onaylayıcı mırıldanışıyla birlikte aldığı gazla kalçalarını oynatmaya devam ederken deltanın kaç sefer içine girdiğini hatırlamıyordu dahi..

sadece deltanın onu mahvedecek hale getirdiğinin bilinci ile kalçalarını oynatıp dururken dolan gözlerini kırpıştırdığı gibi yeniden minho'nun boynuna düşürmeye başladığı gözyaşlarını umursamadı.

"oh...benim ağlak bebeğim... yine mi akıtıyorsun gözyaşlarını?"

chan deltanın feromonunu hafiften yeniden duyumsadığı gibi başını sallayıp ihtiyaçla kollarını deltanın vücuduna sardığında minho kucağındaki bedenin neye ihtiyaç duyduğunun bilincinde olduğu için derin bir nefes verdi dışarı.

omega omzuna vuran nefesle birlikte ağlayışına eklenen hıçkırığını deltanın dudaklarının üstüne bıraktığında içinde yeniden kalınlaşmaya başlayan penisi hissettiği gibi gözlerini yukarıya kaldırdı.