20

3.4K 272 378
                                    

oy sınırı:100
yorum sınırı:250

***

"şu baskılayıcı ilaçlar beni mahvetti cidden."

chan elinde tuttuğu orta boylu çantayla söylenerek minho'nun evinin içine girdiğinde onu karşılayan ve omeganın huysuzluğunu fazlasıyla fark eden delta gerginlikle yutkunduktan sonra konuştu.

"benimkiler akşama doğru gelecek... istersen uyu ya yat. yarın işe gideceksin sonuçta.dinlen biraz daha."

omega yeni duştan çıktığı belli olan adamın uzun saç tutamlarının yüzüne yapışmasıyla garip bir şekilde fazla güzel gözüken deltanın  dediği şeyi onu incelediği için anlayamamıştı.

"odayı hazırladım." dedi minho chanın kendisine dümdüz bakmaya devam etmesini anlamazken."çarşafları değiştirdim.istediğin gibi yatabilirsin yani...temiz her şey."

chan beş gün olmasına rağmen düzelmeyen kalça acısı ağır çantası yüzünden beline doğru vurduğunda sızlamaya başlayan vücuduna umursamamaya çalışarak yüzünü buruşturup kafasını salladı.

üç gündür konuşmamıştı birbirleriyle ikisi de...
bu yüzden de aralarındaki gerginliğin kokusu resmen eve yayılıyordu.

ona bakışlarını çekmeyen beden yüzünden genzini temizleyip deltanın yanından geçtiğinde istemsizce tuttuğu nefesini yavaşça dışarıya verdi.

"sondaki oda."

yürürken arkasından seslenen minho'nun sesi biraz daha uzaktan geldiği için chan deltanın arkasından gelmediğini anladığı için ne zaman oluştuğunu bilmediğini beklentisinin kırılışına karşı yenilerek sondaki odanın kapısını açtı.

yeni ilaçların vücudunu böylesine yorması canını sıksa da şu an acıyla sızlayan kalçasını rahatlatmak istiyordu. bu yüzden de yatağa kendini bıraktığında birkaç dakika sonra fazla aydınlık olan oda yüzünden gözlerinin acıdığını hissetti.

karanlıkta ya da loş ışıklarda uyuyabiliyordu sadece...ve şu an beli ve kalçası kalkabilecek kadar iyi durumda değildi.

"minho." diye seslendi bu yüzden son çare olarak.utanmamaya çalışarak konuştu."bi gelir misin?"

minho mutfaktan duyduğu chan'ın onu çağıran sesiyle kaşlarını havalandırırken yemeğin altını kısıp odasına doğru yürüdü.

odasının kapısından geçtiği gibi görüş açısına giren bedenin yatağa yüz üstü bir şekilde yattığını gördü. kalçası bu pozisyonda tamamen öne çıkarken minho gözlerini chan'ın fazlasıyla büyük dolgunluklarından hızlıca çekti.

sarı kıvırcık saçları tatlı bir şekilde yastığa yaymış bir halde yüzüne gelen tutamdan dolayı kapalı tuttuğu gözlerini deltanın "noldu?" sorusunu duyduğunda açtı.

gözbebekleri büyümüş kahverengiliklerini çevirmişken dudaklarını yalayıp minho'nun dikkatini pembe dolgunluklarını ıslatışına çekti.

"uyuyacağım da perdeleri kapatabilir misin?" dediği gibi deltanın gözlerinin nerede gezdiğinin bilincinde olarak sırıtarak devam etti konuşmaya chan.
"yatmak oturmak benim için biraz zor..anlarsın ya."

imalı konuşması minhoyu şaşırtırken kafasını sallayıp mırıldandı."hala acıyor mu kalçan?üstünden beş gün geçti."

"acıyor ki... normal zaten acıması. senin büyüklüğünü ve sertliğini düşününce deliğimin hala sağlam kalması bir garip zaten."

kapattığı perdeden sonra omeganın önüne geldiğinde ona çevrilen gözlerin bakışlarındaki yaramaz ifadeye eklenen boğuk sesiyle dediklerini duymak minhoyu güldürürken arsızca sırıtsa da chanın duraksadıktan sonra söylediği şeyle gözlerini kocaman açtı.

a little death , minchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin