a little death , minchan

36

oy ve yorumları unutmayalım
oy sınırı:190
yorum sınırı:350

***

chan'ın deltasına ısmarlamakta ısrar ettiği yemekleri yedikten sonra minho'nun evine gittiklerinde iki beden de kendilerini fazlasıyla yorgun hissediyordu.

"trafikte iki saat kalınca pertimiz çıktı biraz sanki."

minho yatak odasına giden chan'ı takip ederken konuştuğunda omega başını sallayarak onu onaylarken mızmızca mırıldandı.
"beklemekten ziyade dur kalk olayından dolayı midem bulandı çok benim."

"yerim senin mideni ben."

delta önündeki omeganın tatlı çıkan sesiyle gülerek onu kollarıyla kavradığı gibi chan'ın kokusunu içine çekerken öğlen duyduğu mühür mevzusunu da açmak için sabırsızlanan kurdunun daha da heyecanlanmasına neden olmasını umursamıyordu.

"bugün daha da güzel kokuyorsun chan.." dudakları sarışın bedenin ensesinde yavaşça gezinirken elleri onun karnına yerleştiğinde chan başını hafifçe çevirip minho'nun boynuna yönelmesini sağladı.

"niye elin kolun bir rahat durmuyor senin?"

"çok güzelsin çünkü.. dayanamıyorum."omegasının sorusuna saliseler içinde yanıt verirken bir yandan da chan'ın karnındaki elini sarışının beyaz gömleğinden içeri sokmuş çıplak tenini yavaşça okşamaya başlamıştı.

chan minho'ya alışmasına rağmen yine de böyle hareketlerinde istemsizce heyecanlanırken hem karnını okşayan elin hem de boynunu yavaşça öpen dudakların yumuşak hareketleri fazlasıyla hoşuna gidiyordu.

"ilaç sorayım mı doktora bulantı için?"

omegasının boynundan ayrılmadığı için boğuk çıkan mırıltısı chan'ı güldürürken "gerek yok." dedi."şu an yaydığın feromunun beni rahatlatıyor."

"hımm...öyle mi.." delta bunu duymaktan fazlasıyla hoşnut olduğunu gösteren mırıltısıyla dudaklarını omeganın kulağına yönlendirdiğinde chan gerilerek dudaklarını yaladı.

"daha bir ay var, bir şey yapmamalıyız."

uyarısı minho'yu kendine getirirken başını chan'ın omzuna düşürüp sesli bir nefes verdi.
"güzelim biliyorum..."

"biliyorsan beni azdırıp azdırıp durma amınakoyayım..."

elini karnına okşayan ele götürüp de ondan kurtulmak istese de deltası izin vermediği için onun kolları arasından çıkamadan huysuzluğuyla öylece kaldı.

"ben senden ayrı kalmaktan nefret ediyorum sadece... o yüzden dibinde durmak istiyorum."dedi minho kendini ilerletip de omegasının büyük kalçasına oyuntusuna kasıklarının yerleşmesini sağlarken"sen buna azıyorsan bana kızmamalısın."

"minho...sikeyim, ne ayrı kalmaması? bir de masum masum konuşuyorsun.. o sikini beni her gördüğünde sürtüp durmasan kızmam zaten sana."

chan'ın ağlarcasına çıkan mırıldanmayla dediklerinin tezatlığıyla hissettiği arzu yüzünden kalçasını deltasının kasıklarına sürtmesi bir olurken minho sırıtarak kolları arasında hızlıca titreyen bedeni daha da sıkı kavradı.

"ama napayım çok güzel koku yayıyorsun... bir de iki haftadır çok hassas bir haldesin.beni gördüğün gibi bacaklarını birbirine bastırmadan, sıvını akıtmadan duramıyorsun."

konuşurken yavaşça kalçasını oynatması dahi chan'ın sıvılarını arttırırken bir elini arkaya götürüp deltanın kasıklarına yerleştirdi.