a little death , minchan

23

oy sınırı:130
yorum sınırı:250
**

işte anca o zaman delta anca başını yan koltuğa doğru çevirebildi. tabi görebildiği tek şey omeganın koltukta bıraktığı boşluku....

minho geldiği jisung'un odasında arabada chan'a dediklerini ve aldığı karşılığı anlatmayı bitirdiği gibi arkadaşının aralarında oluşan sessizliği bozmasını bekledi.

"sadece bunu mu dedi yani sana?"

alfa, arkadaşının üzüntüsünün fazlasıyla farkında olup onu üstelemek istemese de ağzından çıkan soruya engel olamadı.

delta bağdaştırdığı kollarını yüzüne çıkarıp saçlarını geriye doğru taradığı gibi onaylayıcı bir mırıltı çıkardığında jisung başını yana eğdi.
"kanka genel olarak chan cilvesiz bir tip zaten." dedi omuz silktiği gibi."boşver çok istiyorsan sana başka omega buluruz."

"mal mısın jisung?omega mı seviyorum ben?"

"chan omega değil mi amınakoyayım."

"aynı şey mi oğlum?of..."

jisung kaşlarını çatmış bi şekilde duran minhonun huysuzluğuna karşılık gözlerini devirirken tıklanan kapı ile birlikte duruşunu düzelterek seslendi."gel."

"han bey istediğiniz belgeleri düzenledim."

chan'ın tok sesi sandalyede başını arkaya yaslamış şekilde duran bedenin derince yutkunmasını sağlarken delta başını yana eğip kapıda duran omegayı süzdü.

sert mizacına uyum sağlayan yapılı vücudun dün altında nasıl da zevkle kıvrandığını düşünmek sırıtmasına neden olurken dudaklarını iştahla yaladı.

"getirsene chan... otur biraz hem bak yakın arkadaşın da burda."

chan jisung'u reddetmek istemediği için alfaya içinden küfürler ederek yavaşça masaya ilerleyip belgeleri bıraktığı gibi minho'nun karşısındaki tekli küçük koltuğa yavaşça oturdu.

kalçası yumuşak zemine değdiği gibi hissettiği sızıyla yüzünü buruşturmadan edemedi.
bacak bacak üstüne atmak için harekette bulunduğu gibi ağzından acı dolu bi ses çıkmasına engel olamazken jisung chan'ın sesine uyum sağlayan ifadesine bakarak endişeyle mırıldandı."iyi misin sen? bir yerin falan mı ağrıyor yoksa?"

"yok... yok." ilki kısık çıkan kelimeyi genzini temizleyerek daha yüksek sesle söylediğinde minho chan'a doğru sanki daha demin üzgün değilmişçesine fazlasıyla keyif dolu duran bakışlarını yolladı

"iyi bari.. iyi olun da az tatil isteyin benden..sonra yoruluyorum her şeyi sırtımda taşımaktan.dikkat edin kendinize."

alfanın şımarık sesi deltaya sesli bir sabır nefesi aldırırken chan samimiyetsiz bir şekilde gülümseyerek mırıldandı." tabi tabi...dikkatli oluruz."

jisung, chan'ın minho'dan kaçırdığı bakışları ve diken üstündeymişçesine oturuşundan bir şeyleri fazlasıyla anlarken oluşan kısa sessizliği hızlıca bölüp heyecanla konuştu.

"akşam bar mı yapsak o zaman?"

minho gözlerini açıp "lan ne alaka mal?" dese de hızlıca kendisini düzeltti."yani han bey birden dediğiniz şey sizce de saçma değil mi?"