25

3.2K 267 447
                                    

oy sınırı:150
yorum sınırı:300

***

delta kucağında duran kaşı çatılı halde duran bedenin sırtını nazikçe okşamaya devam ederken sabahtan beri sakin bir tavırla kendisine yaklaşan omeganın saçlarının arasına daldırdığı yüzünde yavaşça büyüyen bir gülümsemeyle odasında dakikalardır omegasıyla oturuyordu.

"ağrı kesici içtim ama kesmedi...ben de sorumluluğu alman için geldim yanlış anlama."

homurdanarak konuşan chanla birlikte minho gülerek "yok yanlış anlamam." dediğinde omega bacaklarını açarak iyice deltanın kucağına yerleşti.

"feromonunu yay..." dedi parmakları arasındaki uzun kahverengi tutamları okşarken."ağrımı azaltıyor ."

"tamamdır bebeğim."

minho hoşnut bir şekilde feromonunu yayarken chan mutlu bir mırıldanmayla burnunu deltanın boynuna sürttü.

sırtından kalçasına uzanan parmakların nazikçe hareketi kasılmalarını önlerken sabahtan beri ilk defa kendini gerçek anlamda iyi hissetti.

sert görüntüsüne, kalıplı vücudunu umursamadan her şeyi bırakıp sadece bu adamın kucağında kalmak istedi.

"eğer bana feromonunla karşılık verirsen bu şekilde üzerinde benim kokum kalır." dedi minho yumuşak bir şekilde."senin istemediğin gibi yani şey eş gibi gözükürüz."

chan duyduğu şeyle birlikte omuz silkerek mırıldandı."gözükelim bir şey olmaz."

delta şaşkınlıkla elinin hareketini durdururken omega başını yasladığı bedenden ayırıp üst vücudunu dikleştirdi.

göz göze geldiği minho'ya yarım bir şekilde gülümseyip de parmakları arasındaki saç tutamlarını serbest bıraktığında delta büyükçe yutkundu.

"ailen ne zaman gidecekti senin?"

saatine bakıp da konuyu değiştirdiği gibi kendini deltanın kucağından çekerek ayaklandığında minho takım elbiseli bedeni bir iki saniye süzdü.

"bugün gitmeyi düşünüyorlar." dedi elini omeganın beline yerleştirip
çekerek kendinden uzaklaşmış bedeni kendine yeniden yaklaştırırken."jeonginle konuşacaklardı en son."

chan kavranarak bacaklarının arasında durduğu deltaya yukarıdan bakarken minho başını omeganın denk geldiği kasık bölgesine yasladı.

"artık kalmak istemiyor musun evimde?"
dedi arsız ses tonuyla mırıldanıp dudaklarını kumaş pantolondan sırıtan uzunluğa sürterken."çok mu yordum senin küçüklüğü yoksa?"

"ne küçüklüğü amınakoyayım...götümün anasını bellemişsin minho. resmen konya ovasına döndüm."

minho chanın dediği şeyle kahkaha atarak uzaklaşırken dudaklarını birbirine bastırmış bedene çapkın bir tavırla sırıttı. "olsun...sonuçta veren de alan da memnun olduğu sürece büyüklük küçüklüğün ne önemi var ki"

"ilerde bezlendiğimde görürsün önemi."

chan gözlerini devirdiği gibi sinirle konuşup da odadan çıkmaya çalışsa da eğlendiğini belli eden ses tonu deltanın kalkarak uzaklaşan omegayı kavrayıp hareket etmesini engellemesini sağladı.

a little death , minchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin