hosgeldiniz bebelerim
^-^
Minho'dan
Çalan alarmla birlikte bıkkınca kalktım. Yatağın yarısını kaplayarak uyumaya devam eden kardeşime baktım, çalmaya devam eden alarmı yastığının hemen üstüne koyduğumda "YA DESTUR!" diyerek uyandı, üstüme atılmak için hamle edecekken kahkahalarla geri çekildim.
Oflayarak odadan çıktı, ben de peşinden gidip mutfağa girecektim ki, salonda ilk bulduğu koltukta uyuklamaya devam eden kardeşimi gördüm.
Sinsi adımlarla yanına yürüdüm, "Jeongin kalk yoksa milli marşla uyanırsın oğlum!"
"Ya ben baba evinde rahattım!" Gözlerini gözüme soka soka devirdi.
"Jeongin, biz evli değiliz kuzum." Ben de onu taklit ettiğimde ne kadar gıcık bir ağabey olduğuma dair tezini duyururken omzuma çarpıp mutfağa girdi.
"Hyung! HYUNG, GEBERTECEĞİM SENİ!" Jeongin bir hışımla salona dalıp üstüme atladı ve ikimiz de yerdeyken omzuma vurmaya devam etti.
"Jeton kareli herhalde?" Hâlâ hıncını alamayan kardeşime her yerim ağrısa da gülmeye devam ettim.
"Jeton kareli mi bilmem ama bugün - okul - olmadığı - kesin!" Her kelimede sinirini çıkarırcasına derin nefesler alıyordu.
Yaklaşık on beş dakika sonra ikimizin de saçı başı dağınıktı, benim dudağım patlamıştı, (Koltuğun kenarına çarpmıştım.) Jeongin'in saçında ise yastık pamukları vardı.
"Fazla mı abarttık?" Jeongin saçını temizlemeye çalışırken yanına gidip yardım edecektim ama neredeyse yerdeki yastıklara takılıp düşüyordum.
En azından kahvaltıyı sorunsuz geçirmiştik, eğer Jeongin'i sabah böyle kaldırmaya devam edeceğime dair tehdit etmeseydim zeytin nişanlarını isabet ettirecekti.
"Hyung, Chan arıyor." Jeongin'e telefonumdaki alarmı kaldırdığımı söylemiştim ama inanmadığını söyleyince elimden alıp kontrol etmişti.
Telefonu alıp Jeongin'e kahvaltı bulaşığını kilitlemenin sevinciyle salona geçtim ve aramayı yanıtladım.
"Selam Minho, Changbin bugün Jisung'la konuşacaktı, uygu-"
"Günaydın Chan, hâl hatır sorduğun için teşekkür ederim, hayırdır öğlene kadar yatmamışsın bugün?"
"Seungmin'le buluşacağız."
"Oh, güzel, ben Jisung'a sorayım o halde."
Yüzüne kapattım, oh olsun.Jisung'u sonra arayacaktım, uyandığını sanmıyordum çünkü bugün pazardı ve çoğumuz işe gitmiyorduk bile.
Jeongin de içeri geçip elindeki telefonuyla sırıtarak birilerine yazıyordu. Daha o oturamadan ayaklandım ve elinden telefonu çektim.
benimki 😻:
evet jeongin
Jisung da musaitse
konusmak isterimjeongin:
tabii birazdan soracagiz 😻
nasilsin 😻benimki 😻:
a iyiyim senjeongin:
iyi ben de 😻benimki 😻:
niye kalpli kedi 😻jeongin:
bilmem 😻Gülme krizine girmiştim, Jeongin'in acilen flörtle nasıl konuşulur videolarından izlemesi gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
defol git - minsung
FanfictionC: "Seninle tanıştığım günün şafağında gün batımını izleseydim!" -♧ H: "Surprise, welcome to my party!" M: "Dayanabilirsen dayan Minho Cabbar..." -☆ M: Senin burada ne işin var? J: Ya içeri girmeme izin verirsin ya da bana 'defol git' diyebilirsin.