İlk Yayınlanma Tarihi: 09.09.23
Yeniden Yayınlanma Tarihi: 04.02.24Hoş geldiniz. Küçük yıldıza dokunup okumaya geçebilirsiniz. İyi okumalar. Yorumlarınızı bekliyorum.
On dakika geçmişti. Evden çıkmış bahçeye inmiştim. Vücudum heyecan ve hüzün ile sarmalanmıştı. Şu anda bir yabancıya sarılmak akıl kârı değildi ama içimden bir ses bunu yapmamı doğru buluyordu. Düşünmeden taşınmadan bu sefer içimdeki sese güvenmek istiyordum. Her zaman planlı olsam da gelen bir mesaj planlarımı alt üst edebiliyordu, bu yüzden bir kez de plansız olup hayatı şaşırtmak istiyordum.
Ona sarılma düşüncesi bile beni mesajların getirdiği duygulardan uzaklaştırmıştı. O haldeyken bile gülümsemiştim.
Telefonumun ekranı aydınlandığında kalp atışı hızlanmış ve ellerim titremişti. Beynim yaptığım şeyin mantıksızlığı hakkında beni korkutmaya devam ediyordu. Yine de hata olsa bile yapacaktım.
Dikizci: Saçlarını mı kestin?
Dikizci: Bir de mor yapmışsın.
Gelmiş miydi?
Dikizci: Hayır, arkanı dönme.
Refleks olarak kafam arkaya dönecekken beni uyarması ile dudaklarım gerilmişti. Şu anda ne kadar uzağımdaydı?
Dikizci: Sadece iki adım uzağındayım.
Dikizci: Birkaç dakikadır arkandayım.
Dikizci: Ellerimin titriyor olması normal mi?
Aynı durumda olduğumuzdan haberi var mıydı?
Dikizci: Sana tam olarak şimdi sarılsam sorun olur mu?
Dikizci: Daha fazla beklemenin anlamı yok.
Kafamı salladığımda vücudum beklentiyle kasılmıştı. Bana iyi gelecek diye sarılmayı düşünüyorken şimdi neden kalbim bu durumdan olumsuz etkileniyordu? Neden hâlâ sarılmamıştı? Biraz daha beklediğimde hiçbir şey olmamıştı. Vaz mı geçmişti? Vazgeçmiş olmalıydı. Arkamı dönmeye karar verdiğimde belime sarılan kollar ile kendimi bir göğüse yaslanmış halde buldum. Kulağımın tam altında hissettiğim şey ile yüzümde buruk bir gülümseme oluştu.
Kalbi çok hızlı atıyordu. Benim de ondan aşağı kalır bir yanım yoktu. Heyecandan mıydı?
Şu anda kafam tam olarak kalbine denk geliyordu. Benden kaç santimetre uzundu?
Gerçi uzun boylu olduğundan bahsetmişti ama bunu söyleyen ondan önce yazan kişi miydi yoksa Umut muydu?
Kollarımın hâlâ aramızda durduğunu fark ettiğimde ben harekete geçemeden elleri saçlarımı buldu. Parmakları saçlarımın arasında gezinirken buraya gelme nedenim zihnimin duvarlarına çarpıp beni kendime getirmişti.
Yaşadığımız bu durum gözlerimi doldurmaya yetmişti ama ağlamamı sağlayan şey o mesajlardı.
Yaşadığım heyecana inat hüzün galip gelmiş ve tüm duygularım göz pınarlarıma yürümeye başlamıştı. Gözümden akan ilk damlada kendimi tutamayıp kollarımı Umut'un bedenine sardım.
Zaman, mekan, nedenler, nasıllar umurumda değildi.
Şu anda bu şansı yakalamışken birisine sarılıp hüngür hüngür ağlamak istiyordum. Bir yabancıya içimi dökmek istiyordum ve bunu kelimelerle yapmayacaktım.
Ağlamam şiddetlendikçe Umut da saçlarımı okşayıp beni sakinleştirmeye çalışıyordu.
Bu hayatta en sevdiğim kişi abimdi. Bana en iyi gelen kişi abimdi. Karşımda geçirdiği kalp krizinde hiçbir şey yapamamak benim suçumdu. Orada sesimin çıkamaması kaç gece boyunca beni uyutmamıştı. Son kez gözlerime bakarken sadece kalp kırıklığı vardı.
Abim benden nefret ederek ölmüştü.
Kaç dakika ağladığımı bile bilmiyordum, kaç dakika bir bahçede ona sarılmış durumda kalıp içimi döktüğümü hatırlamıyordum. Ağlamam iç çekmeye döndüğünde saçlarımın üzerinde hissettiğim öpücük ile kendime gelmeye başlamıştım.
Refleks olarak kafamı kaldıracakken Umut eğilip dudaklarını kulağıma yaklaştırdı. Onu görmemek için gözlerimi kapattığımda dudaklarından çıkan şeyler yeniden ağlamamı sağlamıştı.
"Geçecek, Yıldız Çiçeği'm." Sadece fısıldamıştı. Zorlasam sesinden tanıyabilirdim belki ama şu anda böyle bir şeyi istemiyordum. Umut bir yabancı iken daha rahat hissediyordum. Umut'un tanıdığım birisi çıkması ihtimali beni korkutuyordu.
Şu anda kollarında olmak istediğim kişinin Umut olma ihtimali beni korkutuyordu.
Çünkü kendimi yine doğru yerdeymiş gibi hissediyordum. Çünkü yine rahatlamıştım.
-----Bölüm Sonu-----
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Söylenmeyen Notalar / Yarı Texting #Tamamlandı
Teen FictionKitapta sizi bekleyenler: -Arkadaştan Aşka -Konuşma Engelli Kadın -Bilinmeyen Numara -Her Gün Bir Şifre Olarak Gelen Çiçekler -Balkon Arkadaşlığı Kitabın Kısaca Konusu: Lale doğuştan konuşma engeli olan, sanata düşkün bir kadındır. Bir gün kapısı...