25.Bölüm / Çağan

223 47 50
                                    

İlk Yayınlanma Tarihi: 25.09.23
Yeniden Yayınlanma Tarihi: 09.02.24

Hoş geldiniz. Küçük yıldıza dokunup okumaya geçebilirsiniz. İyi okumalar. Yorumlarınızı bekliyorum.

Lale evden ayrıldıktan hemen sonra mutfağa geçip çorba ve ıhlamuru hazırladım. Ona karşı duygularımı saklamaya çalışmak çok zordu. Bunca zaman boyunca arkadaşı gibi davranmak, yanında iken kalbimin sesini duymasın diye endişelenmek... Onun gözlerine bakarken bir anda "Seni seviyorum." demediğim için kendimi tebrik ettiğim birçok an olmuştu.

Şimdi ise ona her şeyi açıklamak için yanıp tutuşuyordum. Bunca zaman boyunca karşısına çıkmayı hep istesem de onun tek arkadaşı olduğumu bilmek yolumu kesmişti. Ona olan duygularım yüzünden onu yalnız bırakmak istemiyordum.

Beyza benim yerime Lale'ye yazmasa sadece planları kurup ondan yine de uzak kalırdım ama Beyza'nın yaptığı şey sayesinde ona duygularımı söyleme fırsatım olmuştu. Yine de Beyza'ya çok kızgındım.

Çorbaya baktığımda kaynadığını görüp altını kıstım.

Günlerdir stresten ağzıma doğru düzgün bir şey sürmemiştim ve üzerine de bu kadar heyecan yaşayınca bayılıp kalmıştım. Taha olmasa Lale'nin yanına gitmediğim için Lale bu durumu yanlış anlayacaktı.

Kapı çaldığında yüzüme yerleşen gülümseme ile ocağın altını kapatıp kapıya koştum. Lale üzerinde sweat ve kadife bir elbise ile karşımda duruyordu. Evine gittiği yarım saat içinde daha da hasta gözükmeye başlamıştı.

"Hoş geldin tekrardan."

"Hoş buldum ama anlatacaklarını bir süre erteleyebilir miyiz? Başım çok fena durumda, bağışıklığım kuvvetli olsa da virüsler sanırım beni güçsüz bir anımda yakaladı, hasta oluyorum. Beni beklemeni istemedim ve bunu haber vermek için geldim."

"İçeri gel lütfen, çorba yaptım sana. Onu içtikten sonra gidip güzelce uyu. Ben istediğin zaman buradayım." dedikten sonra elimi içeriye geçmesi için uzattım. İlk başta tereddüt etse de sonrasında bir şey söylemeden içeri geçti. "Sen geç otur ben sana ilaç falan da getireyim." Kafasını salladıktan sonra koltuğa geçip oturdu.

Hızla mutfağa geçip zaten sıcak olan çorbadan bir kase hazırladım ve ıhlamurdan bir bardağa doldurdum. İkisini de tepsiye koyduktan sonra Lale'nin yanına döndüm.

"Hemen ilaç vermemi ister misin yoksa önce çorbayı mı içersin? Karnın açken ilaç vermek istemedim."

"Çorba içsem iyi olacak gibi. Teşekkür ederim, Çağan."

"Ne demek, Yıl-" Hayır, şu anda ona her şeyi açıklamadan bir daha bu kelimeyi kullanmak istemiyordum. Çünkü Lale birisini seviyordu ve o kişinin ben olmama ihtimali de vardı. Bazen bana karşı duyguları olduğunu hissetsem de kendimi bu konuda kandırmak istemediğimden hep başka olasılıkları düşünüyordum.

Çorbayı önüne koyduğumda bir kaşık alıp ağzına götürdü. "Her şey için teşekkür ederim. Açıklanacak şeylerden sonra belki de aramızda hiçbir şey kalmayacak ama çok iyi bir arkadaştın, Çağan. Fazlası için şu anda bir şey söyleyemiyorum. Ne istediğimi her zaman bilen birisiyim ama şu anda kafamda bir plan dahi kuramıyorum. Sadece umutlanmaman için bunları söylüyorum." Bu açıklamayı beklemiyordum. Sadece kafamı salladığımda aklıma gelen tek seçenek Lale'nin başka birini seviyor olduğuydu.

"Seni anlıyorum. Tabii ki umutlanmıyorum. Yani tabii ki umudum var ama bunun senin bana davranış şeklinde alakası yok. Sen beni şu anda reddetsen de umudumu kaybetmem ama tabii ki seni rahatsız etmem." Sertçe yutkunup devam ettim. "Sana vermem gereken bir şey var. Sen otur, çorbanı iç, geliyorum."

Oturduğum yerden kalktım ve yatak odama geçtim. Lale'ye iki saat önce vermeyi düşündüğüm saksıdaki gelincik çiçeğini aldım.

Elimdeki çiçek çok narindi.

Lale sayesinde botanikçi kadar olmasa da ciddi bir bitki kültürüm oluşmuştu. Bu çiçeği de ona koparıp versem bir anlamı olmayacaktı, sadece ölü bir çiçek vermektense en az bir sene boyunca onunla kalacak bir hediye vermek çok daha mantıklı gelmişti. Bu yüzden ona bu şekilde verecektim. Lale'nin de bu şekilde daha mutlu olacağından emindim.

Bütün bunları çok uzun zamandır düşünüyordum ama şu anda ona vermem en doğrusu gibi geliyordu. Çünkü ona her şey bittikten sonra verecek vaktim olmayacak gibi hissediyordum.

Çiçeği de alıp içeri geçtiğimde Lale çorbasını yemeye devam ediyordu, ben de çiçeği masanın üzerine bıraktım. "Bir sürü araştırma yaptım ama şu anda birçoğunu unuttum. Aklımda kalan tek şey gelincikler ayrılık getirirmiş, sana vereceğim şu anlık son çiçek bu. Sen beni kabul edene kadar seni asla rahatsız etmeyeceğim, buna söz veriyorum."

"Beni rahatsız etmiyorsun, Çağan. Bu zamana kadar hep sınırlarını bildin. En azından arkadaşım olan Çağan her zaman sınırlarını bildi."

"Yine de o sınırları aşmaya yaklaşmak dahi istemiyorum. Seni kırmak bu dünyada istediğim en son şey bile değil." Bana gülümsediğinde yeniden konuşmaya başladı.

"Neden ayrılık getiren bir çiçek veriyorsun peki? Az önce söylediklerim yüzünden mi?"

"Söylediklerinle alakası yok. Bunu uzun zaman önce planlamıştım. Çiçeklere anlamları her zaman insanlar yüklemiştir. Bu çiçeğin ayrılığı ifade etmesinin hiçbir önemi yok. Seçim sende Lale. Sana kırmızı bir lale ile merhaba dedim ama kırmızı bir gelincik ile hoşçakal demek istemiyorum. Sana verecek daha çok çiçeğim var. Sen söyleyemesen de seni dinleyecek çok zamanım var."

Ellerini bir şey söylemek için hava kaldırdığında ellerine uzanıp onları tuttum.

"Konuşmanı engellemeyi gerçekten istemiyorum ama söylemek istediklerimi söyledikten sonra devam eder misin?" Kafasını salladığında ellerini istemeyerek de olsa bıraktım. Onun gözleri ise kendi ellerinde takılı kalmıştı.

"Sana şimdi bir seçim yap demiyorum. Sadece bu çiçeği aldım ve ona senin kadar iyi bakamam. Solmasınlar diye sana şimdi veriyorum. Ben her şeyi anlattıktan sonra seçim senin. O günden sonra gelincikler ya yeni bir anlam kazanacak ya da her zaman kendi anlamı ile yaşayacak."

Yüzünde gizleyemediği bir gülümseme oluştuğunda ben de gülümsemeye başlamıştım. Lale'nin gülümsemesi evrendeki tüm yıldızların bir anda kayıp bana sonsuz dilek hakkı vermesi ile eşdeğerdi. Onu sevdiğime hiçbir zaman pişman olmamıştım.

-----Bölüm Sonu-----

Söylenmeyen Notalar / Yarı Texting #TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin