İlk Yayınlanma Tarihi: 03.11.23
Yeniden Yayınlanma Tarihi: 13.02.24Hoş geldiniz. Küçük yıldıza dokunup okumaya geçebilirsiniz. İyi okumalar. Yorumlarınızı bekliyorum.
Umut Çağan
Lale'nin bana çömlek öğretme girişiminin üzerinden iki hafta geçmişti. Bulduğumuz her fırsatta öpüşüyor, birbirimizi sevdiğimizi söylüyorduk ama aramızda hâlâ net olmayan şeyler vardı. Onu bu konuda zorlamayı asla istemiyordum.
Her şeyde kendini suçlayıp geriye çekerken ona böyle bir zorlama yapmam, her şeyi daha kötü hâle getirirdi. Abisinin ölümünden bile kendisini sorumlu tutuyorken ona suçlu olmadığını anlatmak çok zor olmuştu. Şimdi ise bu olaya alışmasını ve kendisinin de adım atmasını istiyordum.
İki hafta boyunca her gün birlikte vakit geçiriyorduk. Dün birlikte saçımızı boyamıştık. Normalde saçıma hiç boya sürmemişken o isteyince asla reddedememiştim. Şu anda ikimizin de saçları gece mavisiydi. Aynada kendimi gördükçe bu görüntüye asla alışamıyordum. Bir de duşa girince her yanımdan boya akıyordu. Lale'nin buna nasıl alıştığı ve nasıl sürekli saçlarını boyadığını anlayamıyordum. Beni her gördüğünde bu hâlime gülümsediği için kafamdaki boyaya katlanıyordum.
Bugün ona dışarı çıkmak için teklifte bulunacaktım. Kendisini eve hapsetmesini istemiyordum. Sadece bir kez soracaktım ve kabul etmezse yine aynı düzende devam edecektik ama onu kalabalığın az olduğu bir yere götürüp onunla vakit geçirmek istiyordum. Kendisini eve hapsetmesini istemiyordum. Ne kadar evdeyken kendisini güvende hissetse de dış dünyadan soyutlanmak insanın içinde her zaman bir yara açıyordu. Birisi o yarayı kavlatana kadar da onun orada olduğunu fark etmiyordunuz. İşte bu yüzden onu soyutlanmış dünyasından çıkartmak istiyordum.
Geçen günlerde parklarla ilgili bir anısını anlatırken gözleri dolmuştu. Özlediğini fark etmiştim ama kendisine söylediği yalan ile dışarıyı sevmediğine inanmıştı. Onu insanların daha az olduğu ormanlık bir alana götürüp en azından bir başlangıç yapabiliriz diye düşünüyordum.
Hazırladığım piknik çantasını bir kez daha kontrol ettim ve içine hazırladığım lale buketini de koydum. Aynaya gidip son kez kıyafetlerimi de kontrol ettikten sonra heyecanla evden çıkıp Lale'nin dış kapısına doğru yürüdüm. Buraya gelmeye hiç alışkın değildim. Genelde balkon kapısını kullanıyordum o yüzden bu kapı oldukça uzak geliyordu.
Merdiven çıkmaktan düzensiz hâle gelen nefesimi düzenleyip heyecanla zile bastığımda içeriden bir şeyin devrilme sesi geldi. Kaşlarım istemsizce çatıldı. Bir şey mi olmuştu?
Elimi bir kez daha zile uzattığımda düğmeye basmadan kapı açıldı. Lale karmaşık bir yüzle bana bakıyordu. Ben de aynı bakışları onunla paylaşıyordum. Üzerine giydiği beyaz elbisesinin üzeri rengarenk boya olmuştu. Elinde de aynı boyalardan izler vardı.
"Sen iyi misin? İçeriden bir şeyin düşme sesi geldi."
"Senin ne işin var burada?" Çatık kaşlarla, elleriyle hızlı hızlı söylediği şeyden sonra suçlu hissetmeye başladım. Yanlış zamanda mı gelmiştim?
"Ben, sana sürpriz yapmak istedim ama yanlış bir zamanda geldim sanırım." dediğimde içeriden gelen ses ile kaşlarım daha da çatılmıştı. Adım sesleri kapıya doğru yaklaşıyordu. Lale'ye baktığımda gelen kişiye karşı öfkeyle dolduğunu gözleriyle görebiliyordum. İçeriye bir adım atıp ona destek olmak için elini tuttuğumda Lale'nin misafiri de tam karşımda durmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Söylenmeyen Notalar / Yarı Texting #Tamamlandı
Teen FictionKitapta sizi bekleyenler: -Arkadaştan Aşka -Konuşma Engelli Kadın -Bilinmeyen Numara -Her Gün Bir Şifre Olarak Gelen Çiçekler -Balkon Arkadaşlığı Kitabın Kısaca Konusu: Lale doğuştan konuşma engeli olan, sanata düşkün bir kadındır. Bir gün kapısı...