İlk Yayınlanma Tarihi: 20.10.23
Yeniden Yayınlanma Tarihi: 12.02.24Hoş geldiniz. Küçük yıldıza dokunup okumaya geçebilirsiniz. İyi okumalar. Yorumlarınızı bekliyorum.
Gözlerimi güzel bir kokuyla açtığımda karşımda gördüğüm yüz ile günüm aymıştı.
Dün gece abisiyle ilgili gerçekleri öğrendiğinde bu hâle gelmesi beni mahvetmişti. Onu anlıyordum. Gerçeklerin her zaman bir ağırlığı olurdu ve ben, Lale'yi dün çok ağır gerçeklerle yüzleştirmiştim.
Abisi onun için çok önemliydi. Onun en yakın arkadaşı abisiydi. Buna kısa bir süre dahi olsa tanık olmuştum. Onu kaybetmesi, Lale için hayatında içe dönük bir dönem başlatmıştı.
Bütün bunların üzerine bir de Beyza'nın yaptıkları gelmişti.
Dün o hâli gözlerimin önüne geldiğinde hâlâ kötü hissediyordum. Keşke onu tüm kötülüklerden koruma şansım olsaydı.
Yerimde doğrulduğumda ikimizin de yattığımız gibi durmuş olduğumuzu görünce yüzümde bir gülümseme oluştu. Ben uyuduktan sonra asla hareket etmezdim, anlaşılan o ki; Lale de hareket etmiyordu. Bu demek oluyordu ki, onu bir sabah yanlışlıkla bana sarılmış bir hâlde bulamayacaktım.
Kız kardeşimle izlediğimiz dizilerde hep böyle oluyordu. Kız, erkeğin ona asla dokunmamasını söylüyor; erkek de araya sınır çiziyordu. Sabah olduğunda ise sınırlar çoktan aşılmış ve kız, erkeğe sarılmış hâlde oluyordu ya da tam tersi...
Gerçi ben bu gece Lale'ye sarılıp uyumuştum. Böyle şeylere ihtiyacım yoktu. Bundan sonra ondan birkaç merdiven dahi olsa uzakta kalmak istemiyordum.
Yerimden kalkıp elimi yüzümü yıkadım ve sonrasında mutfağa geçip kahvaltı hazırlamaya başladım. Ses çıkarmamaya çalışarak yarım saat gibi bir sürede masayı tamamen hazır hâle getirmiştim.
Mutfak masasına yakın bir masada gördüğüm çömlek, yaptığım hazırlık boyunca dikkatimi çekmişti. Yakından gidip incelediğimde tabağa benziyordu.
Üzerine çok güzel desenler çizmişti. Lale, bu alanda oldukça yetenekliydi. Her yer boya ve çömlek malzemeleri ile doluydu. Tuval ise cama oldukça yakındı ama üzeri kapalı olduğu için çizdiği şey hakkında bir bilgim yoktu.
Ne kadar merak etsem de kendisi göstermediği sürece, üzerini kapattığı bir şeye açıp bakmayacaktım. Şu anda Lale için bir vasfım yoktu. Bu nedenle de özel hayatı hakkında o bana, bir şey söylemeden; göstermeden benim bunları keşfetmeye çalışmam doğru olmazdı.
Ben bekleyebilirdim. Merakımı törpülemek, sabırla beklemek zor bir şey olsa da kaç senedir bunu başarıyordum.
Önce Lale'yi sakladığım, söyleyemediğim şeylerle yüzleştirmem daha sonra da onun beni kabul etmesini beklemem gerekiyordu. İlk kısım neredeyse bitmişti. Onu acıdan koruyamadığım için aciz hissetsem de gerçeklerden uzak yapay bir dünyada mutlu olduğunda karşısına çıkan gerçeklerin onu daha çok yıkacağını hissediyordum. Bu yüzden en doğrusu şimdi anlatmaktı.
İçeriden gelen sesle ocağa koyduğum çayın altını ısınması için bir kez daha açtım. Gözlerimi hızlıca masanın üzerinde, bir eksik var mı diye, gezdirdim. Her şey çok güzeldi.
Kafamı kaldırdığımda Lale; kısa saçları dağılmış, dudakları şişmiş, yanakları kızarmış ve uykulu bir şekilde bana bakıyordu. Yüzünde anlayamadığım bir ifade vardı. Ellerini havaya kaldıracakken vazgeçip geri indirdi ve birkaç adımda yanıma geldi. Bütün bu süre boyunca gözlerini gözlerimden ayırmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Söylenmeyen Notalar / Yarı Texting #Tamamlandı
Teen FictionKitapta sizi bekleyenler: -Arkadaştan Aşka -Konuşma Engelli Kadın -Bilinmeyen Numara -Her Gün Bir Şifre Olarak Gelen Çiçekler -Balkon Arkadaşlığı Kitabın Kısaca Konusu: Lale doğuştan konuşma engeli olan, sanata düşkün bir kadındır. Bir gün kapısı...