19.Bölüm

225 47 45
                                    

İlk Yayınlanma Tarihi: 20.09.23
Yeniden Yayınlanma Tarihi: 05.02.24

Hoş geldiniz. Küçük yıldıza dokunup okumaya geçebilirsiniz. İyi okumalar. Yorumlarınızı bekliyorum.

"Hoş geldiniz." Kapı büyük bir gürültü ile açıldığında nabzım hızlanmaya başlamıştı. Apartmanda olan bir parti için fazla sesliydi. Ses hassasiyetim yüzünden burası şimdiden rahatsız edici olmaya başlamıştı. Yine de burada olmamın iki amacı vardı: Umut'u bulmak ve Çağan'ı kırmamak.

Çağan elini belime götürüp ikimizi de içeri soktuğunda gerilmiştim. Bana kim dokunsa böyle hissediyordum. Çağan'ı sevip güvensem de bu his olduğum ortamdan dolayı rahatsız hissettirmişti. Sanırım Umut ile sarıldığımda bu his beni terk etmişti ama o zaman mantıklı bir ruh halinde değildim. Sadece birkaç saat önce olsa da...

"Tekrardan hoş geldin, Lale. Ben Berk, seninle tanışmıyoruz sanırım ama Çağan senden bahsetmişti. Şu meşhur kaynana-gelin evinde oturan ikili." dedikten sonra bir kahkaha atmıştı. Zoraki bir gülümseme ile ellerim havalandığında Çağan fark etmeyip benim yerime söze girmişti.

"Hoş bulduk, Berk. Doğum günün kutlu olsun."

"Teşekkür ederim. İkiniz de çok iyi gözüküyorsunuz."

Ellerim yine havalandığında Çağan yine söze girip teşekkür etti.

"Çağan müsade et de kız konuşsun. Gören de dilsiz sanacak." Ölüm sessizliği...

Şu anda olan tek şey ölüm sessizliğiydi. Berk'in yüzündeki gülümseme yavaş yavaş silinmeye başlamıştı, bir pot kırdığından emindi çünkü Çağan'ın yüz ifadesi bunu oldukça belli ediyordu. Çağan ise ne diyeceğini bilemiyor vereceği cevabı düşünüyordu.

Alışmıştım. İnsanlar benim özel durumumu bilmek zorunda değildi. Alışmak zorundaydım. Yüzüme gülümsememi yerleştirip ellerimi havaya kaldırdım ve "Evet, dilsizim ama bu konuşmama engel değil. Ellerimi gayet hızlı kullanabiliyorum. Doğum günün kutlu olsun, Berk." dediğimde yüz ifadesi ifadesindeki değişim ile sessizlik daha rahatsız edici olmaya başlamıştı.

"Özür dilerim. Bilmiyordum. Az önce bana küfür etmişsen bile haklısın. Çok büyük eşeklik ettim." Bu sefer daha samimi bir şekilde gülümseyip sorun olmadığını belirttim.

"Doğum gününü kutluyor. Ayrıca dilsiz olsa bile konuşmasına engel olmadığını, ellerini gayet hızlı kullanabileceğini söylüyor."

"Benden daha mantıklı konuştuğuna da eminim. Küfür etmeden küfür etmiş. Saygı duyuyorum ve teşekkür ederim. Siz kalabalığa karışın ben diğerleri ile ilgileneyim. Tekrardan eşekliğim için özür dilerim, Lale." Gülümsediğimde Çağan sa başını sallayıp bana baktı, ben de ilerlemeye başlamıştım. Alışmam gerekiyordu...

"Bahsetmek aklıma gelmemişti, böyle bir şey yaşadığın için özür dilerim. Özellikle bugünkü halinden sonra, yani iyi değil gibisin." Bugün ben Çağan'a hiçbir şey belli etmemişken bunu söylemesi kafamı karıştırmıştı ama karara varmadan önce bugün her şeyi gözlemleyip gece sonunda bir karar verecektim. Başımı salladığımda yanımıza bir yabancı daha yaklaştı. Uzun boylu, kumral bir erkekti. Çok kalıplı olmasa da hatrı sayılır bir kas kütlesine sahipti. Çağan ile benziyorlardı.

"Çağan kardeşim, bayadır görüşemiyoruz. Hoş geldin." dedikten sonra Çağan ile sarılmışlardı. Adam, Çağan'dan ayrıldıktan sonra bana bakıp gülümsemiş ve ellerini havaya kaldırıp "Merhaba, Lale. Seninle karşılaşmayı uzun zamandır bekliyordum." demişti. İşaret dilini nereden biliyordu?

"Ben, Taha." dedikten sonra bana elini uzatmıştı ama Taha derken sanki başka bir şey söyleyecek gibiydi. Ama her şey benim kuruntum da olabilirdi. Sonuçta şu anda kendimi bilinmeyeni ararken bir polisiye romanın baş karakteri gibi hissediyordum. Elini sıkıp "Ben de memnun oldum." dedim ve gülümsedim.

"Taha benim üst katında oturuyor. Senin karşı komşun aslında. Aynı zamanda da benim kuzenim. Arada bir yurt dışına gittiği için pek karşılaşamıyoruz. O da işaret dilini kız kardeşim sayesinde öğrenmişti." Yüzünde acı dolu bir gülümseme oluşsa da hemen durumu toparladı. Elimi sırtına koyup sıvazladıktan sonra "Kız kardeşin sana koskoca bir dünyayı bırakmış. Onun sayesinde kimsenin anlayamadıklarını anlıyorsun. Bütün bunları kullandığın için eminim oldukça mutlu hissediyordur."

"Mutlu olmamı istedi. Son cümlesinde mutlu olmamı istemişti." Birkaç saniye kadar sessiz kalıp bunu sindirdikten sonra tekrar konuşmaya başladı. Kardeşini çok sevdiğini ben bile kardeşini görmeden hissediyordum. "Ne içersiniz? Size getireyim hem siz de o sırada tanışmış, kaynaşmış olursunuz."

Ellerimi kaldırdığımda aklıma gelen fikirle birkaç saniye bekledim. Yapsam işe yarama ihtimali vardı. Eğer Umut buradaysa veya Çağan-Taha ikilisinden birisi Umut ise bu yapacağıma düşme ihtimali vardı.

"Ben hafif bir şeyler almak istiyorum. Bu gece baş ağrım var zaten sabaha ölü gibi uyanmak pek tarzım değil."

"Ağır şeyler içsen ne olacak ki buraya eğlenmeye geldik. Ağrı kesici ile geçer. Eğlenmene baksana."

"Hafif şeyler içmek istiyorsa öyle bir şeyler getireceğim, Taha. Israr etme, Lale ne istediğini bilir eminim ki." dediğinde ikisinin de bu tuzağa düşeceğini tahmin etmemiştim. Anonim Taha ve Çağan ikilisinden birisi miydi?

----Bölüm Sonu----

TAHMİNLER TAHMİNLER SMWĞELRŞDFŞF BU SATIRA BEKLİYORUM

Ve Kahkar Berk Kahkar

Söylenmeyen Notalar / Yarı Texting #TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin