Şuan Gamze okula benimle aynı anda girmiş olsa da ben sınıfıma doğru yol alırken o kantine girdi. Ben merdivenleri çıkıp sınıfıma doğru ilerlemeye devam ediyordum.
Sınıfın kapısına yaklaştığımda bir bedene çarpmam ile yere düşme tehlikesiyle göz göze gelmiş bulunmaktayım. Şükür olsun ki çarpmış olduğum bedenin sahibi beni kolumdan tutup düşmekten son anda kurtardı. Başımı yukarı kaldırdığımda karşımda Berke'yi gördüm ve derin bir nefes aldım. Kolumu ondan kurtarıp bir adım geriye gittim.
"Cidden sen nasıl bir anda karşıma ışınlanabiliyorsun?"
Elini kaldırıp işaret parmağını göğsünün sol tarafına koydu.
"Akıldan çok çalışan yüreğim beni yönlendiriyor ben de ona uyup karşına geçiyorum"
Ne demek istediğini anlamasam da başımı salladım.
"Büyük yetenek"
O da bana karşılık başını salladı.
"Şuan dersin ne?"
Elimi kaldırıp çeneme koydum ve düşünüyormuş gibi yaptım. Bugün günlerden pazartesi olduğuna göre ders fizikti. Ve şuan garip olan şey benim diğer pazartesilere göre çok daha enerjik olmamdı.
Sanki Cuma günü birisi beni boğmaya çalışmamış, cumartesi günü annemle okul hakkında tartışmamış ve dün ödevlerimi unutmamış gibi şuan durmuş gülümsüyordum.
"Hmm bugün pazartesi olduğuna göre..."
"Ee?"
"Kenan hoca ile Fizik!"
"Güzel o zaman çantanı sınıfa bırak ve gel"
"Neden?"
"Çantanı bırakıp gelirsen öğrenirsin"
Omuzlarımı silkip dedigini yaptım. Sınıfa girip çantamı sıraya bıraktım ve sınıftan çıktım. Berke'nin yanına geldiğimde ona bakıp yürümesini beklemeye başladım. Fakat o benim yüzüme bakmaya devam edince elimi onun önünde sallayıp kendine gelmesini sağladım.
"Şimdi söyleyecek misin?"
Bileğimden tuttu ve beni peşinden koşturmaya başladı. O gayet normal ve sakince yürürken ben onun büyük adımlarına yetişmeye çalışarak koşuyordum.
"Nereye gidiyoruz?"
Benim sorumu yanıtsız bırakarak yürümeye devam etti. Koridorun diğer ucundaki merdivenlere geldiğimizde us katın basamaklarını çıkmaya başladı. Kaşlarımı çattım. Üst katta 11 ve 12. Sınıflar ile diğer kızlar tuvaleti vardı. Neden yukarı çıkıyordu ki?
Merdivenlerin basamakları bittiğinde kızlar tuvaletine doğru ilerlemeye başladı. Tuvalette ne yapacaktık biz? Berke, bileğimi tuttuğu için yanından geçtiğimiz öğrenciler bize şaşkınlıkla bakıyordu. Umarım dedikodu çıkmazdı.
Tuvalwtin önüne geldiğimizde Berke bileğimi bırakmadan bir tane kızın omzuna elini koyup kendisine dönmesini sağladı.
"Herkesi dışarı çıkar Selim'e gidip onları beklediğimizi söyle"
Kız başını sallayıp tuvalete girdi ve herkesi bağırarak dışarı çıkardı. Kızın sesi tanıdık gelmişti. Beynimi biraz zorlandığımda onun geçen gün herkesi dışarı çıkaran kız olduğunu hatırladım. Kim bu kız? Berke ile aralarında ne var?
Bileğimi Berke'nin elinden kurtardığımda Berke, şaşkınlıkla bana döndü,ben ona sinirli bakışlar attım.
"N'oldu?"
"Ne yapmaya çalışıyorsun? Hem bu kim?"
Berke'nin dudakları alayla yukarı kıvrıldı ve üzerime eğildi.
"Neden soruyorsun? Kıskandın mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hapsolmuş Hayatlar
Teen Fiction"Sana göre o gün senin işine karışan bir yabancı olabilirim belki ama bana soracak olursan ben herseyimi kurtardım. Yine olsa yine yaparım gerekirse kendi canımı verir senin yaşamanı sağlardım"
