(BERKE)
Yatağımdan kalkıp ayaklarıma terliklerini geçirdim, yastığımın yanındaki telefonumu cebime attım ve uykulu adımlarla odadan lavaboya geçtim. Yüzümü yıkayıp ışıkları kapattım ve mutfağa kahvaltı yapmaya indim. Mutfaktaki yemek masasına oturmadan önce yumurta pişiren annemin yanağına bir öpücük kondurup sandalyemi çektim ve oturdum.
"Günaydın oğlum. Birazdan baban ve kardeşin de gelir öyle başlarız kahvaltıya"
Ağzıma bir tane siyah zeytin atıp başımı salladım. Cebimden telefonumu çıkardığımda Görkem'den 2 cevapsız arama olduğunu gördüm. Hemen geri arayıp telefonu kulağıma götürdüm. Telefon ilk çalışta açıldı. Lafı dolandırmadan hemen sordum.
"Ne oldu? 2 kere aramışsın"
"Oğlum sen demedin mi yarın erken uyanmam gerekiyor diye? Telefon sessizdeydi değil mi? "Önümde duran şeker kavanozuna bakarken hatırladım. Ben dün çocuklardan beni erken uyandırmalarını ve okula Ceylan'dan önce gitmem gerektiğini söylemiştim. Fakat onlar hatırlarken ben unutmuştum! Elimi kaldırıp alnıma sertçe vurdum.
"Siktir! Unuttum lan ben onu"
"Saat hala erken yetişebilirsin"Görkem'e cevap dahi vermeden telefonu kapatıp hızlıca ayağa kalktım. Annem beni kaşları çatık bir şekilde izliyordu.
"Ne oldu yavrum?" başımı sağa sola sallayıp annemin yanından geçtim.
"Bişey yok anne. Yetişmem gereken okulum var sonra konuşuruz"Mutfaktan çıktığımda babama çarptım.
"Yavaş ol oğlum ne oluyor sabah sabah? "
Elimi babamın omzuna koyup odama çıkmak ilin merdivenlere yöneldim.
"Okula yetişmeliyim baba" dedim hızlıca.
Odama girdim. Elimdeki telefonumu yatağa fırlattım ve kıyafet dolabımı açtım. Elime beyaz sweat ile gri eşofman altını alıp banyoya geçtim. Üstümü hızlıca değişip aynanın önüne geçtim. Saçlarımı taradıktan sonra elime parfümümü alıp sıktım ve kapının arkasına asılı olan montumu alıp giydim ve yataktan telefonumu alıp montomun cebine koydum. Odadan çıkıp hızlıca merdivenleri indim. Mutfakta kahvaltı yapan ailemin yanına gidip küçük kız kardeşim Esila'yı yanağından öpüp saçlarını karıştırdım.
"Ben gidiyorum size afiyet olsun"
Annem ağzındaki lokmayı çiğnerken eliyle bana dur işareti yaptı. Önündeki tabaktaki tostlardan birini uzatıp ağzındaki lokmayı yuttu.
"Kahvaltını etmeden şurdan şuraya gitmiyorsun Berke"
Gözlerimi devirip elinden tostu aldım. Babama döndüm.
"Baba bi isteğin var mı? Okuldan dönerken alayım ne istiyorsan"
Cebinden 2 tane ellilik çıkarıp bana uzattı.
"İki paket sigara al"
Başımı sallayıp parayı aldım. Mutfaktan çıkmadan önce son kez Esila'yı uyardım.
"Okulunda kavga falan çıkarmıyorsun derslerle odaklanıyorsun anlaşıldı mı? "
O da başını sallayınca hepsine el sallayıp çıktım. Ayaklarıma ayakkabımı geçirip evden ayrıldım. Sokaktan geçen ilk taksiyi çevirip bindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hapsolmuş Hayatlar
Teen Fiction"Sana göre o gün senin işine karışan bir yabancı olabilirim belki ama bana soracak olursan ben herseyimi kurtardım. Yine olsa yine yaparım gerekirse kendi canımı verir senin yaşamanı sağlardım"