Okul tuvaletine adım atar atmaz aynanın en sonuna kadar yürüdüm ve çantamı kuru olan bir yere koydum. Musluğu açıp elime biraz sabun döktükten sonra iyice köpürterek ellerimi duruladım. Musluğu kapatıp şalıma baktım, düzeltmeye gerek olmadığını anlayınca da yerden çantamı aldım. Derken ben tam tuvaletten çıkacağım sırada Esra ve grubu içeri girdi. Ayh bıktım yeminle bu şırfıntıdan! Ulan amerikan dizilerindeki kolajlerdeki ergen şıllıklar bile bu kadar racon kesmiyor!
Esra içeriye doğru adımlarken onun iki köpeği kapıyı kapattı. Esra bu sefer tuvaletin en sonuna gidip duvara sırtını yaslayıp kollarını birleştirdi. Üzerime yürümedi ya da bana saldırmadı?! Kesinlikle bi işler dönüyor.
"Yine burdayız ama bu sefer tartışmak ya da kavga etmek için değil. Uzlaşmaya geldik"
"Ne diyeceksiniz bakalim. Evet dinliyorum"
Kollarımı göğsümde bağlayıp duruşumu dikleştirdim.
"Şimdi bu teklifi sana ilk ve son kez sunuyorum çünkü bunu bir kere reddedersen ya da kabul edersen geri dönüşü olmayacak"
Alay eder gibi gülüp" ee neymiş teklifin?" Dedim.
Siniri bozulduğu ortadaydı. Fakat bozuntuya vermeden konuşmaya devam etti.
"Teklifim şu" Sen Berke'den uzak dur biz de seninle uğraşmayı keselim" eğer kabul edersen yüzüne bile bakmayız ama hayır dersen eğer işte o zaman senin hayatın cehennem olur"
"Siz kimsiniz de sizden korkacağım?"
Esra kahkaha atmaya başlayınca onun iki köpeği kapıyı tutmayı bırakıp bana doğru gelmeye başladı. Derken tuvaletlerden birinin açılma sesi gelince Esra sustu ve onlar da yerinde durdu. Hepimiz aynı anda tuvaletlerde çıkanın kim olduğuna bakıyorduk. Tuvaletten çıkan kız ağzındaki sakızı sinir bozucu bir şekilde çiğneyip ellerini yıkamak için musluğu açtı.
Kızı baştan aşağı süzdüğümde sivil olduğunu farkettim. Siyah tişört ile altına siyah body ve siyah eşofman giymişti. O da benim gibi kapalıydı ve siyah şal ve bone takmıştı. Kısacası baştan aşağı simsiyah giyinmişti. Ellerini nihayet yıkamayı bitirdiğinde bize dönüp hepimize tek tek baktı.
"Kendilerini amerikan dizilerindeki zorbalardan sanan şu götü boklu ergenlere bak sen" dedi
Çiğdem öne atlayıp "Sen kimsin afedersin?" Deyince kız kafasını yavaş yavaş ona doğru çevirdi. Sonra dudaklarını büzüp "ımm ben kimim?" Dedi sonra başını Esra'ya doğru çevirdi. "Ben kimim acaba?" Dedi yine. Bu sefer Esra gözlerini devirip kızın yanına geldi.
"Saçmalığı kes de git şu tuvaletten" Dedi Esra kıza. Kız cevap olarak konuşmak yerine Esra'nın saçını tuttuğu gibi sertçe çekti. Ben dahil hepimiz şaşkınlıkla kıza bakakalırken Esra çektiği acıyla inliyordu.
"Nasıl? Ha nasılmış bir başkası tarafından dayak yemek ha? Kodumun orospusu seni! kendinizi ne sanıyorsunuz lan siz?" Diye bağırmaya başladı.
"Saçımı bırak canım acıyor!"
Kız Esra'nın Başını öne doğru itip saçını bıraktı. Esra acıyla Başını tutunca onun iki arkadaşı da onun yanına gidip başına bakmaya başladılar.
"Bana bakın sizi küçük haşereler! Burası babanızın çiftliği değil öyle kafanıza estiği gibi hareket edemezsiniz anladınız mı lan beni? Burası bir eğitim öğretim yuvası ve herkes nasıl kurallara uygun davranıyorsa siz de öyle davranacaksınız göt kadar boyunuzla burda serserilik yapamazsınız şimdi siktirin gidin yoksa amınıza koyarım!" Diye bağırdı.
Esra başını yerden kaldırıp kıza kin dolu bakışlar attıktan sonra topuklarına vura vura tuvaletten çıktı. Onun arkasından ise onun köpekleri çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hapsolmuş Hayatlar
Teen Fiction"Sana göre o gün senin işine karışan bir yabancı olabilirim belki ama bana soracak olursan ben herseyimi kurtardım. Yine olsa yine yaparım gerekirse kendi canımı verir senin yaşamanı sağlardım"