Bazen sorun insanlarda mı? bende mi? Diye saatlerce düşünür, cevap bulamaz ve duvara attığım boş bakışların sonunda uykuya dalardım. Ağlamazdım, gözyaşlarımı kendime saklar, en yalnız olduğum anda hepsinin gözümden akmasına izin verirdim. Bu yüzden ağladığım zamanlar çok azdı. Bazen kendimi yanında rahat ve güvende hissettiğim arkadaşlarımın yanında kendimi açıklarken onlara hakim olamazdım ve ağlardım. Her derdin aşk acısı olmayacağı gibi derdin yaşla alakası da yoktu. Bence bana sorarsanız benin yerimde bir başkası olsaydı. Benden büyük ya da küçük dahi olsa bunlara katlanamazdı.
Annem bana çocuğuymuşum gibi davranmazdı. Benimle anlaştığı zamanlar çok azdı ve emin olun bunları bile burnumdan getirirdi. Giyimime, yürüyüşüme, konuşma şeklime, hareketlerime ve daha bir çok şeyime laf ederdi ve karışırdı. Bir kere de oturup annemle arkadaşlarım ile yaşadıklarımı anlatmamıştım. Ona en ihtiyacım olduğu zamanlarda o beni kötülemek ve azarlamakla meşguldü. Babam ile sofrada otururken hep günümün nasıl geçtiği hakkında konuşmak istemiştim ama onu da yapamadım hiç bir zaman. Çünkü o sadece benim namaz kılıp kılmadığım, ders çalışıp çalışmadığını sorardı gerisi ile ilgilenmezdi. Kardeşlerim hakkında konuşmak dahi istemiyorum.
Şuan oturduğum kanepeden karşımda oturmuş, beni teyzeme şikayet eden anneme boş bakışlarımı yolluyordum. Karşılık vermekten ve kendimi açıklamaktan yoruldum artık. Sessizce oturup beni herkese karşı kötüleyip kendini en dertli anne gibi göstermesine izin verdim. Ne yapsam yaranamıyordum. Ben ne kadar çabalarsam annem beni o kadar kötü görüyordu. Ben ne kadar kendimi hırpalasam da aileme yaranamazken kardeşlerimin hiç bir şey yapmadan anne ve babamın gözdesi olmaları adil değildi. Sabahtan akşama kadar bütün ev işlerini yapmış olmama rağmen ufacık bir hatadan dolayı böylesine ağır lafları işitmeyi haketmedim.
"Allah'ın cezası işte minicik bi işi yapıncaya kadar benim dilimde tüy bitiyor. Bi diğer kadınlara bak bir de bana ben sabahtan akşama kadar tek ayak üzerinde tüm işleri yapıyorum şu oruspudan küçücük bisey istesem demedik laf bırakmıyor diğer kadınlar bacak üstüne bacak atıp ellerinde kahveyle köşeye çekiliyor kızlarının evi temizlenmesini izliyor bense burda evin hizmetçisi gibi bir oraya bir buraya gidip geliyorum. Allah bilir ne günah işledim de böyle bi kızım oldu. "
Telefonum hemen yanımda olmasına rağmen elimi uzatıp da dokunmuyordum. Çünkü ne olacağını biliyordum. Saygısızlık yaptığımı söyleyip kalkıp elinden telefonu alacaktı sonra mükemmel ötesi oyunculuk yeteneği ile kalkıp beni dövdükten sonra oturup dizlerini vurup babamı bana karşı dolduracaktı.
"Ya Rabia tamam Gamze iyi demiyorum zaten o da saygısız terbiyesizin teki ama bunun kadar değil. Bak mesela şimdi bu karşımda oturmuş Yüzüme bakıyor ablası nerde? odada ders çalışıyor. Sana yemin ediyorum ders çalışsa yaklaşmam yanına her şeyi ben yaparım ama sabahtan akşama kadar telefon ile oynuyor"
Telefonun diğer ucundan teyzemin sesini duysam da ne dediğini annemin verdiği cevaplardan anlıyordum. "Ne evliliği bunları kim alır?" Demesiyle ayağa kalkmam bir oldu. Bardağı taşıran son damlaydı bu. Yanımda tuttuğum elimi sürmedim telefonumu alıp cebime attıktan sonra anneme döndüm.
"Valla beni alacak insan çok ben aralarından beğenir seçerim de teyzem bu yaşına kadar evde kalmamak için kabul etmek zorunda kaldığı adama otursun şükretsin ben erkek olsam şahsen dönüp de bakmam kendisine. Sen evlendin de ne oldu anne? Ha söylesene! Elinde 5 ane çocuk büyüttün ömrünü bu 4 duvarın arasında çürüttün de ne oldu? Ben söyleyeyim bok oldu! Bana ordan sinirli sinirli bakma kalkıp ağzıma sıçsan da saçımı başımı yolsan da ben artık susmuyorum hadi bakalım. Seni haksız çıkarmacağım bu saatten sonra beni millete nasıl anlatıyorsan o şekilde davranacağım sıkıysa sustur sıkıysa okuldan al evlendir bak bakalım neler yapıyorum. Ha teyzeme de şöyle telefonun öbür ucundan bağırıp da kendisini benimle kıyaslamayı kessin çünkü o istese de benim seviyeme gelemez"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hapsolmuş Hayatlar
Teen Fiction"Sana göre o gün senin işine karışan bir yabancı olabilirim belki ama bana soracak olursan ben herseyimi kurtardım. Yine olsa yine yaparım gerekirse kendi canımı verir senin yaşamanı sağlardım"