XXVI. MAÇA KARTI

141 52 4
                                    









♪ Mike's Dead, DempseyRollBoy, No more

XXVI. MAÇA KARTI

️♠️

Güvenin yolları kapalı.

Güvenin yolu çıkmaz sokak.

Güveninin yolu dikenli, karanlık, uzun.

O yolun sonuna kadar gittiğimde içimde yavaş yavaş kırılan umutla baş başa kalıyordum, çıkmaz sokağa girdiğimi gördüğümde yanımda olan umudun da söndüğünü göruyordum. Hâlbuki karanlık yoldaki tek ışık kaynağımdı.

Geri dönecek takatim kalmamıştı ama dönmüştüm.

Dönmeseydim şu an burada olmazdım, Ruslan'ın yanında olmazdım, o hastanede olmazdım.

Çok ama çok iyi biliyorum.

Hava iyice kararmıştı, gece oluyordu yavaş yavaş. Ruslan odasına girmiş ve yaklaşık yarım saattir çıkmamıştı. Bense üzerime kabanımı giyip ufaktan hazırlanmıştım, hastalığım henüz tam olarak üzerimden yok olmamıştı bu yüzden de hâlsizdim. Adım attıkça uyuşuyormuş gibi hissediyordum, sanki uzun uzadıya bir uyku çeksem iyileşecekmişim gibiydi.

Tezgâhın üzerinde duran kenarından aşağıya kahve damlası akmış, dibini görmeye yaklaştığım bardağı dudaklarıma götürdüm. Soğuyan kahveyi tek dikişte bitirip boş bardağı lavaboya bıraktım. Mutfakta daha fazla oyalanmayıp odaya geri dönmek istedim, mutfak çok daha soğuktu ve üzerimde kaban olmasına rağmen o soğuğu hissediyordum. Ayağımdaki terlikler olmasa yerden çekeceğim soğuk da beni daha kötü hasta ederdi.

Odanın kapısını açtığım anda aralıktan suratıma sızan sıcaklığı tüm vücudumda hissetmek istedim o an. Yavaşça içeri girip kapıyı kapattığımda bakışlarım hemen solumda kalan masaya ilişti, yavaşça yanına ilerleyip masanın başında durduğumda masadaki dağınıklık dikkatimi ilk seferde çekmiş de olsa şimdi daha yoğunlaşma fırsatı bulabilmiştim.

Masadaki birkaç kitap dağınıklığından ziyade, kenara dizili duran birkaç tane kutu içindeki iskambil kâğıtları dikkatimi çekmişti. Her kutunun üzerindeki renk ve desenleri farklıydı. Kimisi simsiyah, kimisi grimsi, kimisi beyaz, kimisi de altın sarısı rengindeydi ve paketlerden siyah olanın iskambil kâğıtları dağınık hâlde masanın üzerinde duruyordu.

Kafa yoğunluğum yüzünden bu konu hakkında hiçbir merak duygusu yaratamadım, büyük ihtimalle ilgisi vardı diye düşünerek şöminenin önüne gitmeyi düşündüğüm sırada odanın kapısı açıldı. Başımı kaldırıp baktığımda Ruslan'la göz göze geldik, onun gözleri benden kayarak az önce uzaktan incelediğim iskambil kâğıtlarına kaydı.

Kapıyı kapayıp yanıma yaklaştığı sırada arkamı dönüp gidecektim ki, Ruslan masanın yanında duran sandalyeye oturup masanın üzerinde karışık hâlde duran mat siyah renkteki kâğıt destesini eline aldığında bakışlarımı eldivenleri elleri arasında duran kâğıt destesine vermiştim. Gözleriyle masanın diğer tarafındaki sandalyeyi işaret etti, sandalyeyi biraz geriye çekip oturduğum sırada o da elindeki desteyi karıştırıyordu.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KANDEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin