1.Bölüm-Aslı

4.3K 28 1
                                    


Nisan ayındaki bu sıcaklık tüm okulun gevşemesine neden olmuş diye düşündü Aslı. Okul bahçesindeki tüm gölgelikler kapılmıştı. 15 yıl önce mezun olduğu okulunda bugün bir konferansa katılırken aklından geçen düşünceler buydu.

Kahveler çoktan buzlanmış, çimenler bahara yakışır şekilde yemyeşil parlıyordu. Konferans salonunun girişindeki kafenin ismi değişmiş, artık hurry değil bölüm kafe olmuştu. Ne yaratıcı bir isim diye düşündü Aslı.

Merdivenlerden inerken sol tarafındaki fakültesine bir bakış attı. Meydan heykelinin solundaki bu binada 4 sene okumuştu. Hayatımın en güzel günleriydi diye anımsadı.

Gençti, güzeldi, özgürdü..

Tek derdi sınavlarıydı ki şimdi bakınca ona da dert demek saygısızlık olurdu. Bugün sorumlu olduğu şeylerin listesini çıkarsa sınavları ödevleri projeleri ancak tatlı kaşıntılar olabilirdi.

Derin bir iç geçirdi.

Fakülte kapısında aceleyle sigarasını içen o Aslı'yı hatırlarken bugün vardığı Aslı, içini aslında bir gururla dolduruyordu. Beraber mezun olduğum arkadaşlarımın arasında en çok yol alan benim diye düşündü. Dişiyle tırnağıyla bu vasat okuldan sonra kendine mükemmel bir kariyer, mükemmel bir hayat yarattığına emindi ama eskisi kadar özgür hissetmiyordu.

Her bir sorumluluğu ayağındaki bir pranga gibiydi.

Kapının önünde sigara içen genç Aslı içine bir sıkıntı düşürmüştü. Yüreğinde şişen bir hava kütlesi var gibi göğsünde baskı hissediyordu. Merdivendeki basamakların artmış olduğunu düşünüp geri dönüp baktı. Koşarak inip çıktığı bu basamaklar sanki hiç bitmeyecek gibi hissettirdi bir an.

Derin bir nefes alıp verdiğinde şımarıklık yapıyorum yine diye düşünüp konferans salonuna doğru yürümeye devam etti.

Öğrenciler heyecanla ve gürültüyle onu bekliyordu. Aslı, çoğu için bir gurur kaynağıydı. Bugün Türkiye'den çıkıp Ortadoğuya ve Balkanlara yayılan bir kozmetik firmasının tüm satış ve pazarlama yönetiminden sorumlu bu kadın onlar gibi bu sıralardan yola başlamıştı. Kimi şans diye düşünürken kimi de bunun büyük bir başarı olduğundan emindi.

Aslı asistanlıktan başlayıp bu günlere geldiği kariyerini, sektörün zorluklarını, firmaların gençlerden beklentilerini, kadın olmanın iş hayatında üzerinde yarattığı baskıları anlattı. 15 yılı sığdırdığı 1 saatlik konuşma sonrası soruları almak için gençlere mikrofon uzatıldı.

Herkesin içine kendi durumunu kattığı soruları da vardı. Kimisi ders notlarının bu başarı yolculuğunda ne kadar önemli olduğunu sordu, kimisi bundan sonraki hedeflerini sordu. Kaç yaşında emekli olacağını soran bile oldu. Bu soru Aslı'nın göğsündeki hava kütlesini tekrar şişirdi. Şimdiden emekliliği düşünme fikri onu tahmin edemeyeceği kadar zorlamıştı. "Dur bakalım daha yeni başladık" diye cevap verdi.

Asıl soru konferansı mecburiyetten dinlemeye gelen, muhtemelen sorusuyla en başından beri bekleyip bu anı kovalayan bir gençten gelmişti.

"Aslı hanım, eşinizin mobil game üreten bir firması var, Türkiye'nin en iyisi olmasa da çok hatrı sayılır bir firma, kocanız bu kadar başarılı ve zenginken neden çocuklarınızla vakit geçirmek yerine hiç bir zaman dünya markası olamayacak bir firmada 15 yıldır çalışıyorsunuz?"

Kendinden emin 20li yaşlarındaki bu genç büyük bir başarı gibi ses tonuna yerleştirdiği alaylıcılıkla ve salondan gelmesini beklediği reaksiyonun heyecanıyla sorusunu sorarken Aslı gülümsemeyle soruyu dinledi.

Bu soru onu şaşırtmadı. 15 yıl önce de bu tarz sorular soran öğrenciler vardı. Hazır olmadığı bir soruydu ama yine de şaşırmadı.

Sesini kontrol etmek için boğazını temizlediğinde yüzündeki gülümsemeyi hiç bıramakmadı. Öne doğru bir kaç adıp atıp, mikrofonu dudaklarına yaklaştırdı.

"Sahip olduğunuz hiç bir şeyin ebediyete kadar süreceğinin garantisi olamaz."

Sözlerine devam edecekken arka sıralardan bir ses yükseldi.

"Boşanırsanız güzel bir tazminat alırsınız merak etmeyin".

Öğrenciler gülüşmeye başladı.

"Ben sizinle evlenirim bizim de şirketimiz var" diye bir başka öğrenci devam etti.

Gülüşmeler biraz daha güçlenerek devam etti.

Aslı incinmemişti ama kolay olmadı burda olmak diye düşündü. Ayrıca salona baktığında başkası adına utanan gençleri de gördü. Onların hatrına cevap verme gereği hissetti.

Tekrar mikrofonu dudaklarına yaklaştırdığında gözlerini kısarak arka sıralardaki öğrenciye ulaşmayı hedeflemişti.

"Aslında ben de iyi para kazanıyorum. Birikim de yaptım desem yalan olmaz. Güzel bir tazminat ödeyecek param var yani. Acaba eşim neden firmayı kapatıp evde çocuklarla olmayı düşünmedi hiç merak ettim şimdi. Eve gidince sorayım bir."

Salondaki gülüşmeler devam etti. Biraz da belli belirsiz bir alkış eklendi ama bu cevap Aslı'nın asıl cevabı değildi. Sadece gençlere içindeki fırtınaları belli etmemek için o an giydiği bir zırhtı.

Aslı'nın hayatındaki zorlukları, uykusuz gecelerini, kimseye hiç bir şeye muhtaç olmama arzusunu, içindeki başarma hırsını anlatmaya niyeti yoktu.

Az önce kesilen cümlesini tekrar yenilemek için sahnede bir kaç adım adıp yönünü öğrencilere döndü.

"Hayatınızda sahip olduğunuz paranın, mevkinin, kişilerin hiç birinin garantisi yoktur, bir sabah uyanınca hepsini kaybedebilirsiniz ama geçmişinizin, anlarınızın, birikimlerinizin her zaman sizinle olacağını temin edebilirim. O yüzden bugün biriktirmeniz gereken şeyler, yarının geçmişidir. 5 sene sonra herkesi ve herşeyimi kaybetsem de tecrübelerim, emeklerim, öğrendiklerim uykumda dahi benden çalınamayacak bir yerde. Benim içimde. O yüzden şu hayatta bir tek kendinize bel bağlayın. Hepinize beni ağırladığınız için teşekkür ederim"

Salondan yine alkış sesleri duyuldu. Kimi ne dediğini anlamamıştı bile. Sadece konuşurkenki özgüveni onları da etkilemeyi başarmıştı. Aslı tam sahneden inecekken aklına katıldıkları program geldi. Tekrar sahnenin ortasına gelip salondaki öğrencilere döndü.

"Bu sene okulunuzun mezun öğrenci işe başlama programına biz de dahil olduk. Bu kapsamda okulunuzun seçeceği 8 öğrenciyi firmamızda 6 aylık staj programına alacağız. Sonrasında başarılı olan 4 arkadaşımızla kendileri de isterse tabi çalışmaya devam edeceğiz. Şimdiden sizlerle çalışmak için çok heyecanlıyız."

Kariyer merkezi müdürü Kemal Hocaya dönüp tüm salonun duyabilmesi için mikrofonu dudaklarından ayırmadan konuşmaya devam etti.

"Hocam detayları size bırakıyorum ve 3 ay sonra arkadaşlarımızı aramızda görmek için sabırsızlanıyorum."

Elindeki mikrofonu kürsüye bıraktı. Yüzündeki o koca gülümsemesi ve kendine güveni hala devam ediyordu. Oysa gözleri 15 yıl önce okulda bıraktığı o genç kızı arar gibi etrafa bakınıyordu.

Aslı asistanı Pelin ile beraber arabasına gitmek için çantasını toparlamaya başladı.

STAJYERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin