22.Bölüm-Çaba

537 8 2
                                    

Aslı haftanın ilk gününe başlarken oldukça kararlıydı. Bu sefer kaçmayacak saklanmayacaktı. Yaşananları ardında bırakıp Mert'e aslında davranması gibi davranacaktı. Onun şirketteki diğer stajyerlerden hatta şirketteki tüm çalışanlardan bir farkı olmaması gerekiyordu. Arabadan inmeden rujunu tazelerken aklından geçenler bunlardı.

Odasına doğru yürürken gözlerini Mert'in masasından alamadı. Mert'i gördüğünde ise içini hem bir heyecan hem de bir çaresizlik kaplamıştı. Yine de yelkenleri indirmemekte kararlıydı. Odasına geçip kapıyı ardından kapattı.  Biraz sonra başlayacak hafta başı toplantısı için notlarını kontrol etti. Yan odadaki toplantı odasının hareketlenmesiyle o da bilgisayarıyla beraber odaya geçti.

Toplantıda yapılan değerlendirmeler sırasında tüm ciddiyetini koruyordu. Mert ile gözgöze gelmemeye çalışıyor, yılın sonra çeyreğine girerken yapılacakları tek tek anlatıp ekibe görevlerini veriyordu. Bu görevlerin daha sonra tekrar üzerinden geçeceklerdi ancak Aslı bir an duraksarsa düşeceğini hissettiğinden hiç susmadan konuşuyordu. Toplantı neredeyse üç saat sürmüştü. Büyük bir yorgunlukla toplantıyı bitirdiğinde bilgisayarını masada bırakıp en önce o çıktı odadan. Geride kalmaya cesareti yoktu.

Serap'la yediği öğle yemeğinde Sinan'ın arkadaşıyla yaşadığı flörtü dinlemek için hiç olmadığı kadar hevesli görünüyordu. Kafasını dağıtmaya ihtiyacı vardı.

"Şimdi sevgili misiniz nedir son durum?"

"Yani Hasan iyi hoş ama sıkıldım sanki. Biraz çocuk gibi. Ben beni koruyup kollayacak güçlü bir erkek istiyorum."

"Kaslı gibi mi?"

Aslı'nın sorusuyla ikisi de küçük kahkalarla masayı şenlendirmişti.

"Tabi ki kaslı gibi değil. Yani o da büyük bir artı ama ne bileyim hani bu adam koca olur baba olur diyebileceğin kadar güçlü biri."

"Hasan da iyi biri aslında. Belki de sende o ışığı göremeyince aile babası yönünü göstermek istememiştir."

Aslı cümlesine devam ederken kırdığı potun farkındaydı ancak Serap'ın kafasıyla onayladığını görünce alınmadığını anladı.

"Bir de ne bu aile babası istiyorum tripleri? Evlenmek mi istiyorsun?"

Aslı'nın sorusuyla gözleri büyüyen Serap masanın üzerinden ona doğru eğildi.

"Tabi ki Aslı'cım. Yaşım oldu 32. Biyolojik saatim çalıyor."

Aslı aldığı cevaba gülümsemekle yetindi. İnsanlar evliliği dışardan ne kadar da kolay görüyordu. Her şeyin mükemmel göründüğü ilişkilerde bile bir sürü sorun vardı. Evlilikten kaçınmak bu sorunlardan sıyrılmaya yeter mi diye düşündü. Cevabı biliyordu. Yetmezdi. Hayat öyle bir şey ki bir sorunun yerini dolduracak onlarca sorun yaratabilecek güçteydi.

"Yani saat falan dedin beni bitirdin ama çocuk kolay bir şey değil Serapcım. Buna gerçekten hazır olman ve tüm sorunları göğüsleyecek kadar güçlü hissetmen lazım."

"Güçlü hissediyorum ben ama Hasan'ın bu güçte olduğunu düşünmüyorum. Yani ona güvenip de böyle bir risk alamam. Bilmiyorum dediğin gibi belki de benden ışık alamamıştır. Açıkçası tanıştığımızdan beri tek yaptığım adamı gördüğüm yerde üzerine atlamak. Evin yatmadığımız köşesi kalmamıştır öyle diyeyim de anla sen."

Cümlesini bitirmesiyle dökülen kahkasını eliyle kapatmaya çalıştı. Aslı ise onu dinlerken gözünde canlanan tek şey Mert ile yaşadıklarıydı. O da yıllar sonra bu kadar genç ve enerji dolu hissetmişti. Serap'ı dinlerken içine dolan kıskançlığın farkındaydı ancak yine de ona acımaya başlamıştı.

STAJYERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin