10.Bölüm-Rüya

1K 16 1
                                    

Mert eve gelince doğrudan yatağına uzanmıştı. Çantasını kapının girişine bırakmış, ayakkabılarını çıkarıp kendini yatağa atmıştı. Kaç saattir tavanı seyrediyordu emin değildi. Sırtından bir yük kalkmış gibi hissediyordu. İçindeki duyguları Aslı'ya fark ettirdiğinden emindi. Bugünden sonra onunla asla eskisi gibi olamayacağını biliyordu.

Bir an acaba beni şirketten gönderirler mi diye düşündü. İçini korku sardı. İşi kaybetmek onun umrunda bile değildi. Zaten en başından beri bu sektörde olmak çok da içine sinmemişti. Onun şu andaki tek motivasyonu Aslı'yı haftanın 5 günü görebilmekti ama bunu kaybedebilecek olma düşüncesi bile onu germişti. Hızlıca doğruldu. İçindeki sıkıntıyı atabileceğini düşündü böylece ama olmadı. Bu sefer ayağa kalktı, bir iki tur odanın içinde döndü.

İçindeki sıkıntı giderek büyüyordu.

Sigara paketini aradı. Çantasını kapının önüne bıraktığını anımsadı. Koridora geçip çantasından paketi çıkardı. İçinden bir dal sigara aldı. Sigarasını yakarken ellerinin titrediğini fark etti. Bu ruh hali onu daha da germeye başladı. Şirketten ayrılacak olmak, Aslı'yı bir daha göremeyecek olmak onu neden bu kadar geriyordu ondan da emin değildi.

Aşık mıydı bu kadına? Hayır değilim diye düşündü. 'Çok da tanıdığım biri değil. Evli ve patronum sayılır' diye düşündü.

Onu arzuluyor muydu? Evet arzuluyordu ama arzuladığı kadını bir daha göremeyecek olma düşüncesinin onu bu kadar germesi mantıklı değildi. Mert derin bir nefes çekerken sigarasının bittiğini fark etti. Bir tane daha sigara yaktı. Bu ikinci sigarası mıydı emin değildi.

Arka arkaya sigaralarını yakıyor, kafasından geçen bütün olasılıkları düşünüyordu. Beni kovarlarsa gider çıkarım karşısına açık açık içimden geçenleri söylerim diye kendi kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. Sonra bu senaryonun iyi olmayacağını düşündü. Aslı onu sakince dinleyip teşekkür edip gönderirdi. Kalbini kırmayacağından emindi ama bir daha karşısına çıkmaması için bütün önlemini alacağını da biliyordu Mert. Kafasında bütün senaryolar birbirine girerken paketteki son sigarasını da içtikten sonra koltuğa uzandı. Yarın büyük gün diye geçirdi içinden. O esnada günün yorguluğu çökmüş, saat çoktan 3 olmuştu. Mert içindeki korkuyla uykuya dalmaya çalıştı.

Aslı eve geleli bir kaç saat olmuştu. Dışarda yemek yediği için Hacer'in yemek teklifini geri çevirmişti. Bugün evin menüsünde mantı vardı. Ne çok severim diye düşündü Aslı ama aç değildi. Sanki bir daha hiç acıkmayacakmış gibi hissediyordu. Çocuklar anneleri gelince odadan aşağı inip onu karşıladılar. Aslı'nın elindeki büyük paketleri görünce heyecanlandılar ama hafta sonuna kadar açılmayacağı cevabını alınca kendilerinden beklenmeyen bir olgunlukla durumu kabullendiler.

Anne ve kızlarının anlaşma yaptığı kapı önüne doğru ilerleyen Sinan yüzünde gülümsemeyle kızlarıyla göz seviyesine gelmek için dizlerini kırıp eğildi.

"Bu hafta sonu çok eğlenceli olacak."

Kızlar alkışlarıyla babalarına eşlik etti.

Büyük kızları 9 yaşını bitirecekti. Ağustosun bu sıcak günlerinde bahçede sevdikleriyle bir parti yapacak olmak kızlar kadar Sinan'ı da heyecanlandırıyordu. Yılın en güzel günleri diye düşündü. Bütün dostlarımız ve ailemizle bir arada olacağız. Üstelik bir de kızımın doğum günü. Ne büyük mutluluk diye geçirdi içinden.

Aslı paketleri odasına götürüp yatağın altına ittirdi. Hacer'e söyleleyim de temizlik yaparken dikkat etsin diye kendi kendine görev verdi.

Üstünü değiştirmek için soyunurken Sinan odaya girip ona sarıldı. Omuzlarından öpmeye başladı. Aslı'yı kendine çevirip onun dudaklarına güven dolu tanıdık bir öpücük kondurdu. Aslı'nın kulağına düşen saçları eliyle usulca geriye itip fısıldadı.

STAJYERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin