17.Bölüm-Plan

1.7K 15 0
                                    

Aslı parmaklarının ucunda Mert'in dudaklarına yapışmışken içinde aşamadığı zaafları olduğunu hissediyordu. Bir yandan yaptığının doğru olmadığının farkında, bir yandan da Mert'e karşı koyamayacak durumdaydı.

Mert'in eli belinden kalçalarına doğru kayarken odayı dolduran telefon sesiyle bir an gerçek dünyaya döndüler. Aslı irkilmiş kendini geri çekerken, Mert içinde bulunduğu tedirginlikten sayrılıp Aslı'yı belinden kavrayıp tekrar kendine çekti. Aslı'nın küçük direnişiyle o da ellerini yana doğru saldı. Aslı masanın üzerinde duran ofis telefonunu kaldırdı. Nefes nefes kalmış sesini toparlayamaya çalışırken bir yandan da görünebileceğini düşünüp saçlarını düzelti. Dudaklarından kısık bir ses döküldü.

"Efendim?"

"Aslıcım müsaitsen bir gelebilir misin?"

Arayan Serap'tı. IK'da bekleyen bir işi yoktu. Gündemde olan bir konu da yoktu. Serap hiç hal hatır sormadan çağırmıştı odasına. Neşesinden de eser yoktu. Aslı kafasındaki sorularla kendini koltuğa bıraktığında Mert gözlerini dikmiş bir cevap bekler gibi ona bakıyordu.

"Çıkarken kapıyı kapatır mısın?"

Mert bir açıklama beklerken Aslı'nın onu kibarca odadan kovması şaşırtmıştı. Yine de kısa bir afallamadan sonra kapıdan çıkmak yerine Aslı'ya doğru adımladı. Aslı gözleri bilgisayarında iken Mert'in kendine doğru adımladığını biliyor ancak az önceki havayı dağıtmak için onu görmezden geliyordu. Mert yanına vardığında kalbinin atışları hızlanmıştı. Mert'in sandalyeyi çevirmesiyle Aslı ister istemez yüzünü ona dönmüştü. Şimdi kalp atışının duyulduğundan emindi. Hem bu kadar yakın olmaları hem de biraz önce Serap'ın telefondaki tavrı onu bu hale getirmişti.

Mert Aslı'nın çenesini parmaklarının arasına aldı. Usulca kafasını kaldırdığında o da aynı hizaya gelebilmek için biraz eğilmişti. Dudaklarını Aslı'nın dudaklarına bastırdı. Kısa ama şehvetli bir öpücük bıraktı. Kendini geri çektiğinde Aslı'nın hala gözlerinin kapalı olduğunu görebiliyordu. Doğrulmadan fısıldadı.

"Lütfen sakin ol, her şey yolunda."

Aslı şaşkınlıkla gözlerini aralarken Mert'in kendisini bu kadar iyi anlamasına yine şaşırmıştı. Oysa telefonda Serap'a cevabını bile sadece tamam diyerek vermişti. Kendisi bile ne olduğundan bu kadar emin değilken canının sıkıldığını zar zor farkedebiliyordu.

Mert Aslı'dan yine bir cevap alamazken kapının kilidini sakince açıp odadan çıktı. Aslı notlarına kısa bir göz gezdirirken Serap'ın onu neden çağırdığını anlamaya çalışıyordu.

Mert her ne kadar kibarca kovulmuş olsa da Aslı'yla bu kadar yakın olmanın heyecanıyla yerine otururken Esra sandalyesiyle beraber ona doğru sokuldu.

"Neden çağırdı seni?"

"Sana ne!"

Mert sesinin fazla çıktığının farkındaydı. Nedense Esra çok özel bir soru sormuş gibi hissetmiş, gerilmişti. Biraz sesini yumuşatıp konuşmaya çalıştı.

"Bir şey yok, yani önemli bir şey değil."

Tatmin edici bir cevap vermemişti, Esra da tatmin olmamıştı ama yine de Mert'in gerginliğini fark ettiğinden bir şey demeden masasına geçti. Biraz sonra odasından çıkan Aslı'yı gören ikili de farklı niyetlerle de olsa bakışlarını ona dikmişti. Esra içinde Mert'e olan sinirinin arttığını hissediyordu. Aslı'nın onu odasına çağırması iş ile alakalıydı ve onun ne eksiği vardı da davet edilmemişti emin olamıyordu. Mert'in ise kafasından geçen tek şey bu kadına duyduğu hayranlıktı.

STAJYERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin