28.Bölüm- Yüzleşme

112 3 4
                                    

Mert, Esra'nın tuttuğu kolunu geriye doğru çekerek ondan kurtulmayı başarmıştı ancak gözlerindeki iğrenir bakışlarından kurtulamamıştı.

"Vay vay vay. Mert'e bak sen. Kaleyi içten fethetmek dedikleri bu olsa gerek ha?"

Esra gözleriyle Mert'i süzerken aynı iğrenir bakışlarla yüzünü Aslı'ya döndü. İçindeki hayranlık ve kıskançlık yerini hırsa bırakmıştı. O kadar hırslanmıştı ki Aslı'yı eşyalarını toplarken hayal edebiliyordu. Gözleri bir an olsun onun masasına doğru kayarken bunun artık daha mümkün bir hayal olduğunun farkındaydı.

Aslı yüzündeki ifadeyi değiştirmemek için çabalıyordu. Yalvarır bakışlarla Esra'ya bakmayacaktı. Ancak onun gözlerini masasına diktiğini görünce daha fazla dayanamayıp bir kahkaha patlattı. Sesi odada yankılanırken Esra ve Mert büyük bir şaşkınlıkla ona bakıyordu.

Aslı omuzlarını geriye doğru itti. Bütün zırhlarını kuşanmış gibi güçlü duruyordu. Esranın gövdesini kendisine döndürmek için omzundan tuttu.

"Bana bak küçük hanım imalarını ve boş bakışlarını kendine sakla."

Esra şaşırmıştı ancak elindeki kozun da farkındaydı. Yarım adım geriye çekilip omzunu Aslı'nın elinden kurtardı.

"Aslı Hanım kusura bakmayın ama bana emir verme haddinizi tekrar sorgulayın isterim. Malum gördüklerim ortada. Siz ve sizden 15 yaş küçük stajyerinizi az önce odada bastım da."

Kahkaha atmasa da yüzüne alaycı bir gülümseme yapıştırmıştı Esra. Ama Aslı'nın geri adım atmaya niyeti yoktu. Mert büyük bir şaşkınlıkla karşısındaki kadınları izlerken Aslı'ya verdiği zararı tekrar idrak edebilmişti.

"Hadi ya söylesene ne olur? Haddimi zorlarsam ne olur anlatsana bi bana?"

Tavrı karşısında Aslı bile şok içerisindeydi. Ama yıllar içinde ne krizleri yönetmişti. Ne oyunları bozmuştu. Küçük bir kız çocuğu onu yıldıramazdı. Tırnaklarıyla kazıyarak oturduğu bu koltuğu altından çekemezdi.

"Hadi kızım söylesene ne olur?"

Esra gardını düşünmüş gibi görünüyordu. Omuzlarının düşmesinden fark edebiliyordu kazandığı zaferin elinden kaymak üzere olduğunu.

"Ne mi olur? Mesela şimdi masama geçer gördüğüm herşeyi tek bir mailde bütün şirkete anlatırım. Bu saatte ofiste sizi nasıl bastığımı herkes öğrenir. Kusura bakmayın Aslı Hanım artık benim isteklerim önemli, sizinkileri büyük bir hatayla kaybettiğiniz noktadayız maaşesef."

Mert Esra'nın söylediğini yaptığını hayal etti bir an. Bütün şirketin maili okuduğunu, kocasının öğrendiğini, şirkette kopacak rezilliği. Hepsi bir bir gözlerinin önünden geçti. Bir refleksle ikisinin ortasına geçip yüzünü Esra'ya döndü.

"Derdin ne senin, ne istiyorsun?"

Esra sonunda istediği cümleyi duymuştu. Gözleri büyümüş, asıl zaferi şimdi kazandığının farkındaydı.

"Hemen yarın istifa edip gidiyorsun."

Eliyle Mert'i kenara itip gözlerini Aslı'nın gözlerinde dikti.

"Siz de Aslı Hanım aynı hızla bana kadro veriyorsunuz. Şu saçma programın bitmesini beklemeden beni işe alıyorsunuz. Yıl sonu da aynı hızla terfimi bekliyorum."

Aslı bu sefer gerçek bir kahkahayla güldü. O kadar uzun güldü ki gözlerinin yaşardığını fark etmeye başladı. Sesindeki neşeyi kaybetmeden kahkahasını bastırıp konuşmaya başladı.

"Bak ne diyeceğim sana. Hemen şimdi gidip o maili at. Hemen ama hiç bekleme. Ben de sabah bütün şirkete seni bugün kovduğum için bu aptal yalanı uydurduğunu söyleyeyim. Bi tarafta üç günlük stajyer, bir tarafta bu şirkete bütün gençliğini vermiş, onu dipten alıp buralara çıkarmış ben. Deneyelim bakalım kim kime inanacak?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 03 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

STAJYERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin