21.Bölüm-Eylül

592 7 0
                                    

Pazar gününün sessizliğiyle uyandı Aslı. Evden çıt çıkmıyordu. Doğrulup solundaki komidinin üzerindeki telefonunu aldı. Saat beş buçuktu. Dün eve girdiği saat. Göğsündeki daralmanın geçmeyeceğini bildiğinden tekrar uyumak için zorlamadı. Sessizce yataktan çıkıp alt kata indi ve etrafına bakındı. Bir şey arar gibi bakındı ama ne aradığına dair bir fikri yoktu. Mutfağa doğru adımladı. Bir kahve içmek iyi gelebilir diye düşündü. Makinanın sesi odaya dolduğunda Aslı yere kadar uzanan mutfak penceresinden bahçeyi seyretmeye başladı. Sanki aradığı şey bahçedeymiş gibi bakınıyordu. Gözlerindeki çaresizlik büyüdüğünde onun henüz ne aradığına dair bir fikri yoktu.

Aslı elinde kahvesiyle bahçeye çıktı. Havanın soğukluğu yüzüne vurduğunda çiğ düşmüş çimenler ayaklarını ıslattı. Adımlamaya devam edip bahçenin ortasına konumlandırılmış ahşap sandalyeye oturdu. Avuçlarına aldığı kahveyle ısınmayı bekliyordu ancak içinin derinlerinde alev alev yanan yüreği büyük bir hızla buza dönüşmeye başlamıştı. Kendini mutsuz, kendini çaresiz hissediyordu. Dün verdiği karar daha gününü doldurmadan düzenini alt üst etmişti. Şimdi arkasına aldığı eviyle önünde duran gerçeklerin arasında sıkışıp kalmış gibiydi. Ezildiğini, nefes almasının güçleştiğini, bütün kemiklerinin büyük bir gürültüyle kırıldığını hissediyordu.

Hem de bütün hücrelerinde.

*******

Mert günün aydınlanmasıyla saatin farkına varabildi. Dün sabah Aslı çekip gittikten sonra önce yaşananların verdiği hazla gülümseyip durmuş, akşama doğru ise endişelenmeye başlamıştı. Araya giren hafta sonu ona çaresiz hissettiriyordu. Sabah kurduğu hayaller akşama doğru kabusa dönüşmüştü. Bütün bu çaresizlikle uyuyakalmış ancak gece on ikide uyanabilmişti. Ondan sonra yürüme mesafesindeki markete gidip sadece sigara almıştı. Kaç tane yeter bilmediğinden önündeki uzun pazar günü için üç paket sigara almıştı.

Eve vardığında yaktığı sigarasıyla beraber ilk defa da Aslı'yı kendinden bağımsız düşündü. Eve gittiğinde ne yapmıştı? Sinan'a ne açıklamıştı? Ya olaylar kötüye gittiyse? Aslı nasıl hissediyordu şu an? Düşünmekten kafayı yiyecek gibi hissetti. Defalarca yaşadığını hissetmek için balkona çıkıp yüzüne çarpan temiz havayı ciğerlerine çekti. Saat sabahın beşine geldiğinde içindeki Aslı'yı görme istediği dayanılmaz bir boyuta ulaşmıştı. Kalkıp gitmeyi düşündü ama sabahın köründe onu göremeyeceğinden emindi. Bütün gün kapısının önünde bekleyip bir kere olsun görürse rahatlayacağını biliyordu. Bir sigara daha yakarken Aslı'yı görmeden günü biteremeyeceğini daha iyi anlamıştı.

*******

Sinan bahçeye adımlayıp elindeki hırkayı Aslı'nın omuzlarına bıraktı. Zamanın nasıl geçtiğini fark etmeyen Aslı, Sinan'ın omuzlarına bıraktığı hırkayla doğrulup telefonunu kontrol etti. Saat 8 olmuştu. Sinan elindeki kahveyle boştaki diğer sandalyeye oturdu. Yüzünde her zamanki şefkatten ziyade endişe vardı. Aslı'nın ani ruh değişimlerini fark etmişti. Önceleri umursamadığı bu durum son iki günde iki zıt kadını görüyormuş gibi hissettirmişti ona. Kendini dertlerin içine çekmek istemiyordu ancak bu gelgitlerin uzun süre devam etmesi onu da etkileyecekti. O yüzden ne ile karşı karşıya olduğunu anlaması gerekiyordu.

"Aslıcım iyi misin sen?"

"Değilim."

Sinan hiç beklemediği netlikte çıkan bu cevap karşısında şaşırmıştı. Aslı evelemeden gevelemeden söylemişti.

"Bir şey mi oldu?"

Aslı kısa bir kararsızlıktan sonra cevap verdi. Sinan'ın onu anlayacak kadar uzun dinlemeyeceğini biliyordu ama artık anlatmazsa boğulacağını düşünüyordu.

STAJYERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin