5.Bölüm-Koleksiyon

1.1K 13 2
                                    

Ofise giren Aslı'yı gören Esra hızlı adımlarla ona doğru yürüdü.

"Aslı Hanım raporlarımızı okudunuz mu?"

Aslı kapıyı kapatmadan hemen önce cevap verdi.

"Hayır henüz değil."

Kapının önünde kalan Esra biraz da utanarak masasına doğru yürüdü. Oturup Mert'e sokuldu. Mert yüzünü dönüp ona bakınca fısıldadı.

"Bir hafta oldu neden hala okumuyor?"

"Ne bileyim ben."

Mert'in Aslı'nın dedikodusunu Esra ile yapmaya hiç niyeti yoktu.

Esra söylenerek sandalyesini bilgisayarına çevirdi ve raporunu tekrar okumaya başladı. Okudukça gözünde daha da kötüleşiyordu rapor. Hızla masadan kalktı ve çay almak için mutfağa doğru yöneldi.

Bugün Aslı ofise yarım saat geç gelmişti. Son bir kaç gündür yüzünde bir gerginlik vardı. Henüz nedenini anlamamıştı Mert ama onu ilk defa böyle görüyordu. Bu gerginlik okulda gördüğü sıkıntılı yüzü gibi değildi. Orada birşeyleri kaybetmiş arayan bir kadın vardı. Burada ise sinirli tedirgin bir kadın vardı.

Aslı odadan çıktı pazarlama ekibinin masasına dönüp toplantı odasına çağırdı. Cevap beklemeden kendisi de toplantı odasına girdi. Herkes hızlıca toparlanırken Mert ve Esra da kısa bir tereddütten sonra yerinden kalktı.

Toplantı odasında bir sessizlik vardı. Herkesin kafası öne bakıyordu. Aslı'nın gözlerindeki ateşi görebiliyordu Mert.

"Evet" diye yüksek bir çıkışla sessizliği bitirdi Aslı.

"Nerede koleksiyon afişleri? İki hafta önce bu masanın üzerinde duran afişler nerde? Siz gelirken gördünüz mü? Ben göremedim. 50 tane bilbordun önünden geçtim ama göremedim. Siz gördünüz mü?"

Sesi giderek yükseliyordu. Aslı ise içindeki siniri bastırmak için mümkün olan en yumuşak ses tonunu kullanmaya çalışıyordu ama beceremiyordu. Kimseden ses çıkmadı.

Aslı bastıramadığı ses tonuyla devam etti.

"Kadir sen söyle. Bu pazartesi o afişler şehrin dört bir yanında olmayacak mıydı? Bugün günlerden ne? Salı. Hani söyle nerede afişler?

Sesi giderek yükseliyordu. Masadaki herkes sıranın kendisine gelmemesi için gözlerini kaçırıyordu.

Kadir yutkunarak cevap verdi.

"Aslı Hanım haklısınız ama biz geç kalınca bizim sıramızı Keros Kozmetiğe vermişler. O yüzden biz 15 gün gecikmey-"

"Bunları konuşmadık mı zaten Kadir? Biz geç kalmadık demedik mi Kadir? Biz zaten bu pazartesine hazır değil miydik Kadir?"

Aslı devam ederken cevap beklemediği soruları soruyordu. Sorunun Sunrise firmasından kaynaklanmadığı masadaki herkes çok iyi biliyordu. Reklam ajansının iş güzarlığına denk gelmişlerdi ama buna fırsat vermemek de bu ekibin göreviydi.

Aslı büyük bir kararlılıkla telefonu eline aldı. Aradığı kişinin açmasını beklerken bir yandan da sinirle dudaklarını ısırıyordu.

Tekefonundan cevap geldiğinde Aslı konuşmaya başladı.

"Osman Selam. Öğleden sonra avukatını da alıp gel, sözleşme iptalini konuşalım."

Aslı sinirden beyninin alev aldığını hissedebiliyordu.

Osman'ın sesinde ise bu beklenmedik çıkışın yarattığı mahcubiyet vardı.

"Aslıcım sakin ol ne sözleşmesi ne avukatı oturup konuşalım."

STAJYERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin