11.Bölüm-Yeniden

1K 14 5
                                    

Aslı bu sabah gördüğü rüyadan dolayı gergindi ancak içinde de bir kıvılcım olduğunu fark etti. Ne zamandır sorumsuz, sorumluksuz, zamansız sevişmediğini fark etmişti. Konunun artık Mert'in çok dışında olduğunu düşünüyordu.

Onun asıl sorunu evliliğiydi.

Aslında Aslı, kendisinin bile hayal edemediği kadar kusursuz bir evliliğe sahipti. İki küçük kızı, sorumluluk sahibi ve onu çok seven bir kocası vardı. Bu adam bugüne kadar bir kere bile onlara sesini yükseltmemiş, bütün önceliğini ailesine vermişti. Kızlarına iyi baba, Aslı'ya ise iyi bir kocaydı ama Aslı son bir kaç yıldır bu rutinin içinde bunalmış hissediyordu.

Hayatın, evliliğinde de işinde de bir görev listesine bağlı olarak yaşandığını düşünüyordu. Bu dünyanın robotlarıyız biz derdi ara ara. Ama son bi kaç yıldır öylesine kurduğu bu cümleye gerçekten inanmaya başlamıştı. Bu rutin onun canını sıkıyordu. Bir sabah uyansak ve hadi yola çıkıyoruz desek yapamayız diyordu Sinan'a. Kızlar için okul günüyse yapamayız. Hadi yaptık diyelim iş yerinden benim izin almam gerekir. Hadi onu da hallettik farzedelim ama önemli bir toplantı varsa izin almak ya da senin işe gelmiyorum demen de fayda etmez derdi. Biz özgür değiliz biz sadece bize verilen sınırlar içerisinde özgürüz diyordu. Özgürlüğümüzü ancak kızlar kendi hayatlarına gittikten sonra, emeklilikte falan kavuşabiliriz. O da o zamana kadar yeterli birikimi yapmış ve elimizdeki avucumuzdakini kaybetmemişsek, tabi tüm bunları yapacak enerjimiz de hala varsa diye eklerdi. Burası onun güldüğü kısımdı ancak en çok içini acıtan kısım da buydu.

Aslı son bi kaç yıldır bu düşüncelerdeydi. Üniversitede konuk olduğu programda ona eşiniz zengin neden çalışıyorsunuz diye soran genci düşündü. İşi bıraksam robotluğumdan en azından bir görev silinir diye düşünüyordu ama özellikleri ve yenetenekleri azalan robotlar daha da değersiz olurdu. Bir de işlerin yolunda gitmeme durumu vardı. Sinan bir sabah olmasa da bir gün herşeyi kaybedebilir ya da yanlış kararlar verebilirdi. Çekip gidebilirdi mesela ya da aynı şeyi Aslı da yapabilirdi. Kocasının zenginliğine güvenip tamamen ona bağlı, onun sınırları içerisinde özgür olma fikri onun için bir seçenek değildi.

Aslı yine işe giderken kafasında kendisiyle sohbetini yapmış, yeni güne hazırlanmıştı. Bugün dünkü sohbetten ve en önemlisi rüyadan sonra Mert'i ilk defa görecekti. Bu yüzden modunu yükseltmeli, Mert'i ciddiye almadığını ona hissettirmeliydi. Arabayı park ettikten sonra rujunu tazeledi. Çantasını alıp arabadan indi. Bu sırada yukarı toparlanan eteğini profesyonelce tek hamlede düzelti.

Mert hızlıca duşunu almış dün gece gördüğü rüyayı anımsayarak bütün sinir stresinden kurtulmuş gibi duştan çıkmıştı. En azından evden çıkana kadar böyleydi. Durakta otobüsü beklerken abarttığını düşünmeye başladı. Söylediği cümle ucu açık bir cümleydi. Herkesin hayatında isteyeceği kadın demenin bin tane anlamı vardı. İllaki bi sevgili olmak zorunda değildi. Her insanın hayatında farklı farklı rollerde kadınlar var, bunlardan birinin Aslı gibi biri olması gerektiğini söylemek kötü birşey değildi. Hatta gururu okşanmalıydı. Eğer beni eleştirir ya da şirketten uzaklaştırmak isterse ona bunu bu şekilde anlatabilirim diye düşündü. İma ettiğinin bir dost, bir arkadaş olduğunu söyleyebilirdi. Bu yalandı biliyordu ama her sabah Aslı'yı görebilmek; hiç bir netin olmadığı hayatındaki tek net olan duyguydu.

Gelen otobüse kendinden emin bir şekilde bindi. Boş koltuğu görünce bugün işe gitmek için erken çıktığını fark etti. Aslında olacakların bir an önce olmasını sağlamak için bilinçaltının kendisine yaptığı bir sürprizdi. Acele eder erken giderse sorunu erken çözer 'ne olacak acaba korkusu' da erken bitebilirdi.

Ofise yaklaşık 35 dk erken gelmişti. Masasına çantasını bırakıp bilgisayarı açtı. Aslı'nın odası hala karanlıktı. Şirketteki bütün masalar hala boş diye düşünürken masasında olan bir kaç kişiyi gördü. Ayrıca kahve bölümde de iki kişi daha vardı. Kahve iyi fikir olabilir diye düşündü. Makinanın başındaki ufak kalabalık dağılınca kendisine bir kahve aldı. Aslı'nın odasınının yanında bulunan toplantı odasına girdi. Burda masanın etrafında bir tur attı. Dışarı baktı ve arabadan inen Aslı'yı gördü. Kalp atışları hızlanmaya başladı. Göğsünde büyük bir boşluk hissetti ya da midesindeki kelebekler miydi bunlar emin değildi. Aslı önce sol ayağını bastı yere sonra biraz daha içeri uzanıp çantasını aldı yan koltuktan. Kapıyı kapatmadan eteğini düzeltti. Mert bütün hareketlerini izliyordu. Aslı ise izlendiğinin farkında değildi.

STAJYERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin