21. bölüm geçmişimi öğreniyorum 5

387 149 40
                                    

(Serife nine anlatmaya devam ediyor)

Meryem in babası Zülküf ağanın evine geldi. Zülküf ağa Meryem in babasını sinirli görünce, planının işlediğini anlamıştı.
Zülküf ağa Meryemin babasını hemen ayrı bir odaya çekti. Çünkü kimsenin bu olanları duymasını istemiyordu.

Oda da sadece Zülküf ağa ile Meryem in babası vardı.

Zülküf ağa Sırıtarak ve alaylı bir tavırla,
"Ne o sinirli gibisin ya dünürüm" diye dalga geçti.

Meryem in babası kendini tutuyordu.
Direkt lafa girdi.
"Meryem bebeğini düşürdü. Bunda senin parmağın var mı?"

Zülküf ağa bir an ciddilesti.
"Bana bak Halil ben sizin gibi bir çok para avcısı gördüm.
O çocuğun benim oglumdan olduğu ne malum. Haaa velev ki o çocuk mesuttan bile olsa sizin gibi ağzı açlıktan kokan sefiller ile ben dünür olmam." Deyince

Meryemin babasının sinirden elleri titriyordu,
"Asıl sen bana bak Zülküf ağa. Biz cok fakir olabiliriz ama namusumuzla yaşıyoruz. Benim icin ailem en ön sıradadır. Her ne kadar onlara sevgimi gosteremesemde, onlar ile aramizda ki bağı kimse koparamaz. Heleki kızım, o benim her şeyim. Ona ne kadar kizsamda saçının teline zarar gelmesine musade etmem. Sana gelince, sen kalbinde zerre sevgi olmayan, evlatlarının ve ailesinin düşüncelerine zerre onem vermeyen, herkesi kendin gibi sadece para için yaşadığını sanan pislik bir adamsın. Ve benim bu söylediklerimi anlayamayacak kadar da gururlusun"deyince

Zülküf ağa,
"Hele de bak bana kim nasihat veriyor. Ağzını topla karşında Zülküf ağa var. Sen asıl bana dua et. İstesem hepinizi öldürebilirdim. Bir değil bin oğlum olsa birinede senin kızını almam. Hem pislik olan sensin, kızına bi terbiye verememişsin "deyince

Meryemin babası aniden cebindeki hanceri çıkarıp Zülküf ağanın boğazına dayayarak,

" Çok büyük konuşuyorsun. Asıl sen bana dua et şu an senin boğazını bir hamle ile koparabilirim. Ama ben seni öldürürsem, senden farkım kalmaz. Ben senin gibi katil olamam" deyip
Zülküf agayi yere doğru fırlattı.

Sesi duyan hizmetliler, hemen içeriye girdi. Zülküf ağanın korkudan benzi sararmıştı.

Hemen hizmetliye sadece,
"Çabuk evden atın onu" diyebilmişti.

Meryemin babası perişan halde eve dönmüştü. Onu gören eşi ne olduğunu sordu.
Meryem in babası herseyi anlattıktan sonra kızına dönerek

"Kızım sen ne yaparsan yap ben hep seni seveceğim. Siz benim herseyimsiniz. Size çok güzel bir hayat yaşatamadım. Bu başınıza gelenler hep benim yüzümden" diyerek ağlamıştı.

Meryem ilk defa babasının ağladığını gördü. Babası bu zamana kadar hiç ona sevdiğini de soylememisti. O yüzden Meryem babasının ağladığını görünce sanki kalbine bir ok saplanmıştı.

Meryem hemen babasının ellerini tutarak,
"Baba bu senin suçun değil. Hem ben yaşantımızdan memnunum iyiki sen benim babamsın" dedi

Birbirlerine sarılarak ağladılar . Meryemin babası biraz endişeliydi. Çünkü Zülküf ağanın boğazına bıçak dayamıştı. Elbet bunun acısını çıkaracağını biliyordu.

O yüzden Meryemin babası,
"Hemen bu köyü terk etmeliyiz, yoksa Zülküf ağa bizi yaşatmaz . Hemen toparlanmaya başlamalıyız" dedi

Meryemin annesi,
"Nereye gideceğiz Halil" dedi

Meryemin babası,
"Ben sizi bir köye götüreceğim buradan uzak. Orada bir tanıdığım var. O bizi yarı yolda bırakmaz" Deyince

Meryemin annesi,
"Sen gelmeyecek misin?"dedi

Taşların sırrı  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin