Şirkete geri dönmüştüm, Akutagawa'nın sorumluluklarını da üstlenerek çünkü dinlenmesi gerekiyordu.
Bir haftadır evde çocuklarla; kedimiz, köpeğimiz ve yılanımız, kalıyor aynı zamanda kendisi için önerdiğim bir düzeni kitabı okumaya çalışıyordu.
Aslında Akutagawa kitap okumaktan nefret ederdi ancak toparlanması için kafasını dağıtması gerektiğini o da benim kadar iyi biliyordu.
Sabah kahvaltıyı beraber hazırlayıp yedikten sonra Akutagawa'nın "Ben de geleceğim." başlıklı konuşmasını tekrar etmesi ve benim "Hiçbir yere gelmiyorsun." adlı kısa konferansımdan sonra şirkete geliyor biriken işleri hallediyordum.
Öğlene kadar dosyaları ve depo giriş çıkışlarını kontrol edip öğleden sonra depoları ziyaret ediyor sorun varsa da halledip eve geçiyordum.
İşkolikliğimden bir şey kaybetmemiştim sadece daha çok evde yürütmeye başlamıştım. Akutagawa evde beni beklerken şirket sarmıyordu, en azından çalışma odama geçip o kucağıma oturana kadar çalışabiliyordum.
"Chuuya-san?"
Aralıklı kapıdan bana bakan Karma'yla önümdeki dosyayı kapattım. Muhtemelen düşüncelerime odaklanmaktan kapı sesini duymamıştım.
"Gel otur Karma."
Karma baş selamı verip kapıyı kapattıktan sonra elindeki dosyaları önüme bıraktı. En üstteki dosyayı açıp göz attım, Akutagawa'nın işlerini ben aldığım için sorumluluğum da artmıştı.
"Mori-san, Akutagawa-san'ın işleri için bu kadar hevesli oluşunuzu tebrik ettiğini söyledi."
Dudaklarımın arasından bir gülüş kaçtı. Başımı salladım. Mori-san da elbette aramızdakileri biliyordu. Bana dediği tek şey "İşinizi düzgün yaptıktan sonra aranızdakiler beni ilgilendirmiyor Chuuya-kun." olmuştu.
"Teşekkürlerimi ilet diyecektim ama iki güne göreceğim zaten zahmet etme." Karma tebessüm ederken diğer dosyayı elime aldım. "Ichiyo Higuchi." yazısı halihazırda yıpranmış sinirlerimi zıplattı. Bir haftadır işe gelmeyen kadının mazeretiyse yüzümün yumuşamasına neden oldu.
"Sekreter bir şey söyledi mi?"
"Hayır efendim. Her şey yolunda gidiyor."
"Güzel, gerisini ben hallederim."
Karma ayağa kalkıp önümde eğildi. Çocuğa tebessüm edip dışarıya çıkışını izledim. Sonunda beklediğime değecekti, Akutagawa'nın intikamını alacaktım.
Son dosyayı açıp sayfaları çevirirken dikkatimi bir şey çekti. Muhtemelen bu kadının bir yeteneği vardı ancak ne olduğunu bilmiyordum. Dosyada da yazmıyordu. Kaşlarım hafifçe çatıldı, pekâlâ Mori-san yeteneksiz birini böyle bir yere getirmezdi.
En azından Akutagawa'nın astı olduğu için çok güçlü olmadığından emindim. Karşımda hiçbir şey yapamazdı.
...
"Cidden sıkıldım bu işten."
Adamın sırtında zıplayıp çenesini kırmasını sağlarken telefonum çalmaya başladı. Akutagawa arıyordu.
"Efendim bebeğim."
"Chuuya nerede kal-"
"Ah! Dur yalvarırım!"
Altımdaki adam nasıl açtığını bilmediğim çenesini açıp konuşurken Akutagawa'nın sesi kesildi.
"Sussana orospu çocuğu. Sevgilimle konuşuyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lights of Yokohama | Chuuaku
RomanceChuuya Nakahara, kaybettiği ışığı karanlıkta bulmuştu. Kitap kapağı: ©Ichikari 12.05.23