YABANCI

5.6K 234 159
                                    

Sonum belki en başımdır.
Yollar karışmıştır.

"Senin dediğin ismi buldum işte ağabey,Suna Yılmaz.Ben nerden bileyim bu Suna'nın o Suna olmadığını?"

"Semih yapacağın işe sokayım!Sikeyim seni- Uyanmış."

Kapıda duran iki adama baktım.Birisi kilolu,bodyguard tipli bir adamdı.Bu sanırım Semih'ti,beni görünce yüzündeki korku bir anlığına geçmişti.Diğer adam ise Beyaz gömleği siyah pantolonuyla yapılı bir heykel gibiydi.Boyundan ötürü biraz tırsmıştım,geniş omuzları vardı.Herhangi bir eksiği yoktu,belindeki silahı hariç.

İkisinide umursamıyordum,tek düşündüğüm tepemdeki serumdu.Bana ne vermişlerdi?

"Siz...Rüya mısınız?" dedim bir umut,umarım bir an önce uyanırdım.Semih ağzından tükürükler çıkararak güldü,diğer adam onu dürttüğünde susmak zorunda kalmıştı.

"Merhaba,iyi misin?" dedi adını hala bilmediğim adam bana eğilirken.Korkuyla geri çekildiğimde durdu,hiç kimseyle yakın durmaktan hoşlanmıyordum.Titreyen bedenimi umursamadan kolumdaki serumu çıkarıp yataktan çıkmak için hamlede bulundum,önümü kestiğinde bakışlarımız buluştu.

"Bana ne verdiniz?" dedim serumu göstererek,madde değildir diye telkinledim kendimi.Adam gözümdeki korkuyu görür görmez "Tıbbi takviye.Buraya geldiğinde vücudunda çürükler vardı ve bünyen zayıftı.Vitaminsizdin." dedi,gözlerindeki merakı okuyordum.

"Neden burdayım?Siz Necdet'in müşterileri misiniz?Kaç saattir beni burda tutuyorsunuz?Çürükleri nerden bili-"

"Şşş!" Parmaklarını dudaklarına bastırmasıyla laflarımı yuttum ve cevaplarımı bekledim."Necdet'i tanımıyorum.Üç gündür uyuyorsun.Buraya yeni taşındığım için tek bu odada eşyalar vardı seni buraya yatırmak zorunda kaldım.Adım da Boris."

Elini tanışmak için uzatmasıyla bir adım daha geriledim,tokalaşmak istemiyordum.Gözlerimdeki korkuyu fark ederek açıklamaya devam etti.

"Benim ulaşmaya çalıştığım bir kız var,Suna Yılmaz.Yurtdışında modellik yapıyor ve Türkiye'ye bir hafta önce tatile geldi.Bende ulaşamadığımdan bu dangalak herife onu alıp buraya getirmesini söyledim."Benimde adım Suna Yılmaz'dı.Sanırım isim karışıklığı olmuştu.

Semih'e olan öldürücü bakışlarıyla devam etti. "Ama bu gerizekalı!Yeterince araştırma yapmadığı için benim istediğimi değil seni getirdi."

Cümlesinin başında bağırmasıyla Semih yerinde küçülerek izin isteyip odadan kaçarak çıktı.Bana döndüğünde tek kaldığımız için tırssamda dik durmaya çalıştım.

"Mağarana dön eşkıya." sinirlenmiştim.Suna her kimse onu zorla kaçırmaya çalışması beni germişti.Cümlem onu dumura uğratmış olacak ki gözlerini büyüttü,kendini gülmemek için tutsada ağzından kaçan kıkırtıyı duymuştum.
"Bizde kadınları kaçırmaya çalışanlara eşkıya derler.Suna kimse iyiki onu bulamamışsın."

Odada gezdirdim gözlerimi bir süre,duvarlarda değişik nesneler asılıydı,korku filminden bir sahnede gibi hissediyordum.Odayı incelerken karşımdaki adamda takılı kaldım,onunda odağı bendeydi.Siyah gözleri karardığında ne olduğunu anlamadan kolumu tutup beni kapıya doğru çekti.

Vücudu dikleşirken "Git burdan." diye fısıldadı.Acı çekiyor gibiydi,az sonra kurt adama falan dönüşürse şaşırmazdım.Odadan kaçarak uzaklaştım,arkama baktığımda kapıyı kilitlemişti.

Garip bir adamdı doğrusu.

Orada öylece dikilmek yerine evi gezmek daha cazip geldiği için salona doğru adımladım.Duvarlar bembeyazdı,iki tane plastik sandalye ve masadan başka bir şey yoktu.Ortadaki masada gördüğüm içki şişeleriyle aklıma Necdet gelmişti.Tekrar midem bulandı içkiden,içki kokusundan,insanlardan.Onun varlığını unutmak için mutfağa yöneldim,her yer bembeyaz ve tertemizdi.Sanki bir tek onun olduğu oda karanlıktı bu evde.daha koltuk takımı bile almadan kendi odasını döşemesi garibime gitsede umursamadım.Zaten bir daha bu eve gelmeyecektim.

Yanlış Kız(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin