BALO (GİRİŞ)

866 37 40
                                    

Medya - Melisa & Semih

Bölüm Şarkısı: Anıl Emre Daldal - B.

Güneş ışıkları gözüme vurup işimi zorlaştırınca elimdeki toz bezini omzuma atıp perdeleri çektim,odayı bunaltıcı karanlık kapladığında kapıya yöneldim açmak için.

Kapıyı açsamda karanlık gitmemişti.Kapı tıklandığında sağıma döndüm,görüş açıma giren ilk şey bir tabak kelebek makarna idi.

"Maria Teyze çok teşekkür ederim." Ağzım kulaklarımda minnetle gözlerine bakarken apar topar kapıyı kapattı ve içeri adımladı.Bir tabak makarna yapılması bile tehlikeliydi bu evde.

"Bey masaj koltuğunda uyuyor ama her an kalkabilir acele et yerken." Bey diye bahsettiği George Connell'dı.

Dibime girip fısıldarken bile ona olan korkusundan kapıya bakıyordu.Buraya ilk getirildiğim gün geldi aklıma,o zamanda böyle gizli gizli Türkçe konuşmuş beni teselli etmişti.Söylediğine göre ona bu dili öğretenler Boris'le Semih'ti,ilerleyen yaşına rağmen hala hatırlaması şansımaydı.Sırf onu tanıyor diye bağ kurmuştum,ev sahibinden korkmasıda bizden olduğunu tescilliyordu.

Makarnayı beş dakikada çiğnemeden yutarken guruldayan midemi susturabilmiştim sonunda.Maria Teyze gülerek tabağı alıp giderken diğer odaya geçtim,bu odada boştu.

Bu evdeki her oda,çerçeve,çekmece boştu,kasten yapılmış gibiydi.Büyük salondaki irili ufaklı çanaklar,biblolar ve şamdanlar bile bu boşluğu doldurmuyordu.Bu evin her köşesinde yanan mumlar içimi ısıtmak yerine ürpertiyordu çünkü George Connell geceleri gezinip duruyordu,onlarca korumaya bile güvenmiyordu.

Sanki bir şeylerden korkuyordu ve korumaların bile onu kurtaramayacağını düşünüyordu.

Saat başı kapı kilitlerime bakmaya geliyordu,yastığımın altındaki mızrağı sımsıkı tutup uyuma numarası çekiyordum.İlk gün bir kaç tokatla kapanmıştı ama Türkçe konuştukça ve kendi kültürümün yemeklerini yaptıkça bu tokatlar artıyordu.

Maria Teyzenin söylediğine göre ben ona ölen gelinini hatırlatıyordum,Boris'in annesini...Açıkçası canıma minnetti çünkü Boris'e yaptırdıklarından sonra bu adamı ellerimle öldürmek için can atıyordum.

Yarım saat içinde tüm temizlik bittiğinde mutfağa indim,yemek yapmaya yardım etmek istiyordum.Buraya geldiğimde bir söz vermiştim,kendimi o kadar çok meşgul edecektim ki hem acımı hem korkumu unutacaktım.Günlerim temizlik yapmakla ve Boris'in kütüphanesindeki kitapları okumakla geçiyordu.Ansiklopediler sayesinde İngilizceye olan ilgimde artmıştı,Melisa'nın en alt rafın arkasına sakladığı ders kitapları oldukça işime yarıyordu.

George Connell geceleri dolaşsada gündüz pinekleyip duruyordu,yaşı doksana dayanmıştı ama o ölmemek için bir sürü ilaçlar,kremler,çaylar kullanıyordu.Ölümden korkuyordu ama attığı her adımdada evin içindeki tüm hizmetlileri fare gibi odalara kaçıracak kadar da tehlike saçıyordu.

Maria Teyze evdeki en eski hizmetliydi ve 64 yaşında olmasına rağmen çocuk gibiydi.Boris'e hazırladığı ilk yardım çantasını,Semih'in her dayak yiyişinde yüzüne koyduğu buzları,Melisa'nın kitaplarını saklamak için gizli bölgeyi bulduğu günü dün gibi hatırlıyordu.

En önemlisi Zühre Hanımı bile hatırlıyordu,beni sürekli ona benzetiyordu ve sonumun benzememesi için Tanrıya dualar ediyordu.

Ne zaman diklenip yediğim tokatla yere yığılsam o adamın elinden beni alan o oluyordu,her yediğim tokatta dahada umutlu ve inatçı oluyordum.

Yanlış Kız(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin