YANGIN

5.5K 259 113
                                    


Sen hep tedbirler aldın ben gözü karaydım.
Sen kadere razı dünden ben ezber bozandım.


İlahi bakış açısı

Hastane duvarını seyrederken aklına Suna'nın gözleri düştü bir an,onunkiler kadar yeşil gözleri daha önce hiç kimsede görmemişti.Semih'in onu eve getirdiği an güzelliği dikkatini çekmişti,abartısız ve sadeydi.Sayıklamaları,elini tutup baygınca yardım dilenmeleri geldi gözünün önüne.Canı yanıyordu,yeşillerindeki korkudan belliydi yangını.Onun hem bu kadar güzel hemde solmuş olmasına üzülmüştü,ne yaşadığını merak etti bir an.

Boris'i ikileme düşüren bir şey vardı bu kızda,yatakta hayal edememişti onu mesela.Onu kendi odasındayken bile hayal edememiş,vücudunda ellerini gezdirmemiş,çeşitli fantezisini üzerinde denemek istememişti.

İlk kez bir kadını evine alıyordu ve hayallerinde arzulamıyordu.

Deri eldivenlerini uçurumdan fırlattığında aşağıdaki adamlara baktı,hepsi ondan borç para alıp uyuşturucuya bulaşmıştı.Boris sevmezdi uyuşturucuyu,ona geçmişini hatırlatırdı çünkü.
Boris Connell'in işinde tek bir hassasiyeti vardı,ondan alınan paranın uyuşturucuya yatırılması.

Yarış halindeki büyük şirketler birbirlerini elemek için temiz yollardan ya ajan sokuyordu ya da Boris gibi adamları kullanarak cinayet işlettiriyordu.O da en çok parayı verenin işini halledip yüklü miktarlarla oynuyordu.

İkinci adımıysa tefecilikti,küçük şirketlere kalkınması için borç veriyordu.Onun ölüm listesinde verdiği borcu ödemeyenler değil uyuşturucuya bulaşanlar yer alıyordu.

Türkiye'den ünlü bir teknoloji şirketi iş için onu davet ettiğinde başta kabul etmese de bir barda görüp vücudunu beğendiği modelin oraya tatile çıktığını öğrendiğinde iki işi birden halletmek istemişti.

İşi birinci planda olduğu için Suna Yılmaz'ı kaçırma işini sağ kolu olan Semih'ten istemişti.Silah tutan,adam öldüren Semih bir kaçırma işini eline yüzüne bulaştırmıştı.Ona bambaşka bir Suna getirmişti.

Neden geldiğini bilmeden eve geri döndüğünde kendine hayret etmişti bugün,sanki hissetmişti yangını.Saatler sonra gelmesi gerekirken yirmi dakikada kendini yanan yapının önünde bulmuştu.Semih'ten Suna'nın içerde olduğunu duyar duymaz dalmıştı eve,bir masumun daha onun yüzünden ölmesine katlanamazdı.

Suna masumdu,o gözünden tanırdı insanları.

Alevler bir tek Suna'nın bulunduğu odaya ulaşamamıştı,zor bela onu bulduğunda baygın yüzünü görmek bile içine kor alevler düşürüyordu.Kırılgan bir vazo gibi onu kucağına aldığında başını yüzüne eğdi nefeslerini duymak için,az da olsa nefes alıyordu.

Alevlerin içindeyken bile mutluydu Boris,Suna nefes alıyordu,yaşıyordu.

Evden çıkıp hastaneye geldiklerinden Suna fenalaşmış,yoğun bakıma alınmıştı.Kendine küfürler etti o an adam.Keşke hiç onu o eve getirtmeseydim dedi içinden onu aslında karanlık evinden kurtardığını bilmeden.

Onu kendiyle kirletmek istemiyordu,korumak için canını verirdi ama onun zarar görmesini göze alamazdı.Onu hem yanında tutmak istiyor hemde aklından çıkarmaya çalışıyordu.

Suna'yı rahatça koruyabileceği ve karanlığına bulaştırmadan uzaktan seyredebileceği bir yol bulmalıydı.

...

Evimizde yanan sobanın üzerindeki kestaneleri almak için sayısız kere ellerimi yakmış,uslanmamış ocaklarla oynamıştım.Ateşle oynamak bana zevk veriyordu çocukken.

Yanlış Kız(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin