ÖPÜLMÜŞ YARA

3.7K 182 24
                                    

Dağ gibi duranı istemez ah sever kalp kardan adam,
O elin üstüme erisin ben çoktan sırılsıklam.

"Anlatma.Lütfen bunu bana yapma kaldıramam bırak senden nefret etmeyeyim." Gözlerindeki kırılmalarda küçük bir çocuğu gördüm ama inatla devam ettim.

"Hem ben senin neyinim ki?" Bu soru bilerek sormuştum,aramızdaki çekimi vereceği cevap belirleyecekti.

"Neyim olmak istersin Suna?Her şeyim olsana." Bu cevap beni tatmin ederken ellerimi yanaklarına koydum ve gülümsedim.

"Hiçbir şeyim yokken sana herşey olabilir miyim?"

"Hayatımda herşey var ama sen yoksun.Sen ol herşeyim olsun." Ellerini yanaklarıma yerleştirdi,alnını alnıma dayadığında kendimi biraz geri çektim."Anneni anlat Boris."

"Annem Zühre Türk,babam Albert İngiliz'di.Annem tıp fakültesinde okurken babam konferans vermeye gelmiş onun okuluna,orada tanışmışlar.Annem mezun olduktan sonra evlenmişler ve ben olmuşum." Bir an ağlayacak gibi oldu ama kendini toparladı.

"Annemle babam doktordu benim Suna." Bu bilgiye şaşırmıştım,babasıda mafya zannetmiştim.

"Bir yıl burada kalıyoruz,dedem bizi rahat bırakmayınca Amerika'ya taşınıyoruz,orada bir kardeşim oluyor.Dedem kirli işlerini babama devretmek isteyince babam bizi bırakmak istemediği için karşı geliyor çünkü kabul ederse yeni varis ben olacağım.Benim pis işlere bulaşmamam için elinden gelen herşeyi yapmış babam ama pek başarılı olamamış." Kendini göstererek sinirle güldü.

"Babam sonunda anneme dedemin bir mafya lideri olduğunu söylediğinde annem kardeşimle beni alıp buraya dönmeye çalışmış.Tabii dedemde durur mu bizi kaçırdı,olaylarda tam olarak o noktada başladı."

-Flashback-(2006-Tennessee)

"Anne dedem bana sürprizi olduğunu söyledi.Belki babamı getirir?" Annesini dürtüp duruyordu küçük Kemal,onunla ilgilenmesini istiyordu.Annesi ise hiçbir tepki vermiyordu,her zamanki gibi boş duvarı seyrediyordu.

Kemal bazen korkuyordu bu durumdan,Melisa'yı annesiyle yalnız bırakmıyordu.Babasını özlüyordu,Melisa'yı sırtına bindirip onu kovalayışını,onu gıdıklayışını,masal okurken garip sesler çıkarışını.Lunaparka gittiği gün geldi aklına,atlı karıncaya babasının kucağında binişi.

Sekizinci yaş günüydü bugün,ilk kez babasından bu kadar ayrı kalmıştı.Her gece ay dedeye evlerini,arkadaşlarını anlatıyordu.

Annesi onu yatağın diğer tarafına yatırıp uyuyakaldığında tekrar gözleri dolmuştu küçük Kemal'in,birilerinin onu sevmesini istiyordu artık.Birileri onu dinlemeliydi,karşılık vermeliydi.Melisa'yla sohbet edemiyordu,annesi ise kimseyle konuşmuyordu.Annesinin saçlarını okşayarak uyuyakaldığında onu bekleyen tehlikelerden habersizdi.

"Pişşt!Boris," kapıdan seslenen dedesiyle aniden yerinden doğruldu,odaya akşam karanlığı çöktüğü için yüzünü pek göremiyordu.

"Hadi Boris,buraya gel."Babası ona Boris ismini koyarken annesi Kemal'i koymuştu,o en çok annesinin koyduğunu seviyordu.

"Bana Kemal de dede,o daha güzel." Dedi yataktan inip dedesinin yanına adımlarken,bir yandanda ses çıkarmamaya özen gösteryordu.

"Sen bu gece sonsuza dek Boris olacaksın çocuğum." Dedesi kapıdan çıktığında onu kolundan tutup sürüklemeye başladığında korku duygusu yerleşti gözlerine.

"Nereye gidiyoruz?Babama mı gidiyoruz,burada mı?" Karanlık olmasına rağmen etrafını taradı küçük çocuk.

"Otur şuraya." Dedesi onu salonun ortasındaki sandalyeye doğru fırlattığında kolunu çarpmıştı ama asıl canını yakan karşısındaki görüntü olmuştu.

Yanlış Kız(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin