19

135 25 16
                                    


Aşkımsularrrrr
Üniye yeni başlayan var mıı bu onlara hediye olsun malum okul açılacak ve çok şükür gidicez ünilere heheehhe
Bi de şey hatam varsa uyarın lütfen ve kusura bakmayın
İyi okumalar kuşlarım benim 😚
oy ve bol bol yorum bekliyorum sizdennn

Jeongguk

"Siz aptallar! Hemen bırakın onu!" yabancı bir ses dolmuştu kulaklarıma. O an bir  umut yeşermişti içimde. Ama sesin geldiği yere baktığımda umudum yine solmuştu. Bunu söyleyen kişi de şeytandı. Kanatlarını açmış ve öfkeyle başımdaki şeytanlara bakıyordu.

"Kim Taehyung'un zayıf noktası bu melek! Neden bırakalım?"

Kim Taehyung'un zayıf noktası mı?
Öyle miydim?

Gelen şeytan kahkaha atmıştı yüzlerine karşı. Sonrasında ifadesi bir anda ciddileşmişti. "Siz Kim Taehyung'u sıkıştırıp tehdit ederken sizi umursamadı diye mi bunlar?"

"Ne diyorsun sen!" beni bırakıp onun üzerine doğru yürüdüklerinde yerden kalktım hemen. Bacaklarım titriyordu gerginlikten. Kaçmak istiyordum ama gelen şeytanın gözleri arada beni kontrol ediyordu. Diğer şeytanlardan güçlü olduğu aşikardı o yüzden yerimden kıpırdayamıyordum.
Tanrım şeytanlardan nefret ediyordum!

"Taehyung sizin tehditlerinizi sikine bile takmaz.  Onun kanat çırpmasıyla devrilirsiniz. Bu yaptığınızla kendi  sonunuzu hazırladınız."  tüylerim diken diken olmuştu. Taehyung'un gücü beni ürpertirken son cümle kalbimin heyecanla çarpmasına sebep olmuştu. Ben gerçekten de onun için önemli miydim hâlâ?

"O bize hiçbir şey yapamaz. Biz ondan güçlüyüz şu anda. Onun meleği elimizde ve onun haberi bile yok. Şu an okulunda ders dinliyor." alaylı konuşmasının ardındaki korku kokusunu ben bile almıştım. Sahi Taehyung gerçekten de o kadar güçlü bir şeytan mıydı?

"İşte burada devreye ben giriyorum. Canınızı bağışlamamı istiyorsanız siktirin gidin buradan! "

"Sen kim oluyorsun da böyle bizi tehdit ediyorsun ha!" uzun olan onun üzerine doğru yürüdüğünde gülmüştü.

"Jung Hoseok ben. Tanıdık geldi mi?"

"Jung Hoseok mu? Efendim, biz hata ettik hemen gidiyoruz şimdi." bir anda ortadan kaybolmuşlardı. O ise suratındaki kibirle gülümseyerek onların gidişini izlemiş ardından bakışlarını bana çevirmişti. Yutkundum, bana doğru geliyordu.

"İyi misin? Gerçi daha yeni başlamışlardı. Tam zamanında geldim bence. " dediğinde ne diyeceğimi bilemedim. Suskun kaldığımda tekrar konuştu.

"İyisin değil mi?"

"İyiyim, teşekkür ederim." dediği gibiydi tam zamanında gelmişti.

"Güzel, bu arada adımı duydun. Ben de seni biliyorum. Böyle tanışmak istemezdim tabi ama." elini uzattı. "Memnun oldum yine de." elini tutup ben de konuştum.

"Ben de."

"Eve mi gideceksin. Gideceğin yere bırakayım seni. O sırada da biraz konuşuruz ne dersin?" kafamı salladım sadece cevap olarak. Eve doğru yürümeye başlamıştık. Aslında eve de gidesim yoktu ama tüm gün yataktan çıkmamak iyi gelebilirdi.

"Taehyung ile olanları biraz biliyorum. Yani Taehyung bir şeyler anlattı ama biraz da senden dinlemek isterim." sessizliği bozduğunda iç çektim.

"Taehyung'un bana karşı hisleri vardı ve ben ona güvenemediğim için bana kızgın. Artık bana karşı bir şey hissetmiyor. Yani uzak duracağını da söyledi. Bundan sonra ben de ondan uzak duracağım. Onu rahatsız ediyorum." üzgün bir ses tonuyla özetleyerek anlatmıştım olanları.

love with the devil // taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin