kimse bilmeyecek

546 55 34
                                    

Herkes uyudu. Odamdaki ışığın lambası söndü. Kapım açıldı. Sessiz adımlarım koridordaydı, karşımdaki odanın kapısı hafif aralıktı. Birkaç kez yavaşça tıkladım. İçeriden beni çağırdı. Kapıyı girebileceğim kadar aralayıp arkamdan kapattım. Işıklar kapalıydı. Karanlıkta onu seçmeye çalıştım. Gözlerim yatakta gezindi, dolabın önünde ama İçeriden ses gelmesine rağmen onu bulamadım.
Birden kapının arkasında, yanımda bir nefes belirdi. Bay Soobin bana yaklaştı. Boynuma sokuldu. "Geldin." Kıkırdadım. "Siz çağırdınız."

Belimden tuttu. Beni kapıyla arasına sıkıştırıp üzerime eğildi. "Ne izleyeceğiz?" Sesindeki tondan bile her şey anlaşılıyordu. Burnunu burnuma değdirdi, ucundan öptü. Gözlerimi kapattım. Varlığını hissetmek müthişti. Burada olduğunu bilmek güven veriyordu.

"Seçemedim." dedim boştaki ellerimi göğsüne koyarken. Gülümsedi. "Birlikte seçeriz." Flörtöz bir havayla göz kırptı. Beni belimden üzerine çekip havaya kaldırdı, kucağına aldı. Bacaklarımı beline doladım, ellerimi ensesine birleştirdim.
Kucağında benimle yatağına oturdu. Yüzünde anlamlandıramağım bir mutluluk vardı.

"İçecek miyiz?" diye sordum heyecanla. İçmek istiyordum. Bay Soobin ile birlikte sarhoş olmak istiyordum. Kafasını iki yana salladı. "Hayır." Reddetti. "Bu geceyi hatırlamanı istiyorum Yeonjun. Unutmana izin veremem."

Dudaklarımı utanarak birbirine bastırdım. "Unutmak istemiyorum." dedim onun gibi yaparak. Eli komidinin üzerine uzandı, gece lambasını yaktı ve yerlerimizi değiştirip beni sırt üstü yatağa yatırdı.

"Netflix?"

Başımı salladım. "Netflix."

Bay Soobin yataktan kalkıp masanın üzerindeki bilgisayarına gitti. Üzerinde kolsuz atlet vardı. Gece lambasının ışığında parlayan sırtını izledim. Geniş omuzları, kaslı kolları vardı. Beni kendisine çeken vücuda sahipti. O bir taneydi. Bay Soobin benim için tekti.
Kasıklarım sızladı. Alt dudağımı dişledim. Onu istiyordum. Bu geceyi mükemmel yapmasını, beni iyi hissettirmesini. Bay Soobin'i istiyordum. Onu arzuluyordum.

"Yanıma gel." Bana dönemden emir verdi. Yattığım yerden kalkıp yanına gittim. Arkasından elimi omzuna attım, ayakta beklemeye başladım ama bundan rahatsız oldu. Beni bacaklarının arasına alıp dizine oturtturdu. "Birlikte seçelim." dedi filmleri gezerken. Gözlerim bilgisayar ekranındaydı ama aklım ondaydı.

Film izlemek istemiyordum. Sabahlara kadar onunla konuşmak, ona dokunmak istiyordum. Onun yatağında, güneş bedenlerimizi yakarken uykuya dalmak istiyordum. Bay Soobin'in benim olmasını istiyordum.
Dayanamadım. Bay Soobin film seçerken diğer bacağımı da yanından geçirip kucağında sandalyeye ters oturdum. Çenemi omzuna yaslayıp Kollarımı boynuna sardım. Bu yaptığıma itiraz bile etmesine fırsat tanımamıştım.

"Yeonjun," Çıplak omzundan öptüm. "Film seçmedik." dedi sanki çok da önemliymiş gibi.

"Siz seçin. Ben biraz meşgulüm." Güldüğünü duydum. Ellerini kalçalarıma koyup beni iyice kendisine çekti. "Tamam." Altımdaki sertliğini hissettim. Onun gri eşofman giydiğini biliyordum. Nasıl gözükeceğini düşünmeden duramadım. Kucağında oturuyor olmama rağmen onu düşlüyordum.
Elini çıplak tenimde hissettim. Belimdeydi. Altımdaki şorttan içeriye girdi parmakları. Omzuna yaslı olan çenem ileriye düştü. Parmakları kalça çizgimden kaydı, "Altına bir şey giymedin mi?" Yüzünü bana çevirip boynumdan öptü.

Utanarak cevapladım. "Sizin için." Bir kere yapmış olmamıza rağmen çekiniyordum. Parmakları daha çok aşağı indi. "Yaramazsın." Arabadaki konuşmamıza gönderme yapıyordu. Kafamı boynuyla omzu arasındaki o boşluğa gömüp kokusunu içime çektim.
O'da benim gibiydi. Cesaretiyle başladığı işi en iyi şekilde yapıyordu. Tipli şimdi olduğu gibi. Parmağı deliğimi buldu. Diğeri eliyle hala film seçimi yapıyordu.

Parmağını deliğimin etrafında yavaş hareketlerle gezdirmeye başladı. Parmağı kuruydu ama ben ıslaktım. Deliğim ıslaktı. Bay Soobin'i arzulamak bile beni azdırıyordu. Parmağını usulca deliğime soktuğunda kucağında yükseldim. "Komedi?" diye sordu bir yandan. "Hayır."

Parmağını içimde gezdiriyor, ıslanmış deliğimi genişletiyordu. "Korku?" Bir parmağını daha eklediğinde kucağında kısıkça inleyerek kendimi göğsüne doğru ittirdim. "Romantik." İki parmağı da içimdeydi. İkisini birden yavaşça soktu, çıkarttı. Canımı acıtmak istemiyordu. Islak dudaklarını boynumda hissettim. Kocaman öptü orayı. "Romantik." Beni tekrarladı. Boynumdaki o yeri defalarca kez öptü, dişlerini geçirdi, yaladı ve çekiştirdi.

Parmakları deliğimi git gel yaparak genişletti, avucu kalçalarıma çarpıyor ve sessiz odada sadece benim nefeslerim duyuluyordu. Hızını arttırdı. Parmaklarımı omzularına yerleştirdim. Diğer eliyle şortumu tutup birden aşağı çekti ve kalçalarımı tamamen açıkta bıraktı. Parmakları gittikçe hızlandı. Nefessiz kaldım. Duvarlarıma çarptı. Gözlerimi sıkı sıkı kapatıp kendimi tamamen ona bıraktım. Altımda büyüyen erkekliğini hissediyordum. Benimde ondan farkım yoktu.

Hızlandı. Zevk noktama çarptığı an, "Buldum." diye çekti parmaklarını içimden. Deliğim sızlıyordu. Yüzüm asıldı. Kucağına yavaşça yerleşirken, "Neden durdunuz?" diye sordum üzülerek. Tam zamanında durmuştu. Erkekliğim ve onunki de kötü haldeydi.

Dudağı yukarı kıvrıldı. "Geceyi burada bitirmek istemiyorum." Ellerini belime yerleştirip beni kucağında yatağa götürdü. Ardından bilgisayarı getirdi ve yatağın üzerine koydu. Sırtını yatağın başlığına yasladı beni de göğsüne çekti.

Yanağıma küçük bir öpücük kondurdu. Geceyi burada bitirmek istemediğini anlıyordum ama o kadar yükselmişken birden kesmesi hoşuma gitmemişti. Eğer utanmasam kendimi parmaklamaya devam ederdim. "Bu filmi seveceksin." dedi boynumdan öperken. Gülümsedim. "Eminim." Ellerini önümde birleştirdi. Şortumun düğmesiyle oynamaya başladı.

Bu sırada odayı aydınlatan tek ışık bilgisayarın ekranıydı. Karanlıkta filmi izliyor, tek kelime bile etmiyorduk. Benim aklım hala ondaydı. Fakat Bay Soobin öylesine odaklanmıştı ki sanki bu gece yapacağımız tek şey film izlemekti.
Tam bu düşüncelerim arttığı sırada, ümidim kesilmişken Bay Soobin'in parmakları şortumun düğmesini açtı.

Nefesimi tuttum.

Başlıyorduk.

-

merhaba

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

merhaba.

ben valjie.

bu fic ben yurda dönmeden bitecekkk (umarımmm)

bu sahne burada bitmedi tabii kii 🤭 sadece bekleyinnn 😌 valjie sizi asla hayal kırıklığına uğratmaz 😋😋

bu arada jinx'in son bölümünden sonra baya kötü hissettim. mingwa gerçekten berbat bir bölüm çıkarmıştı. onun sayesinde bir tane daha car sex yazmak istemiştim ama 34. bölüm midemi bulandırdı. yazasım kaçtı. car sex'in ilkini limited run'dan esinlenip yazmıştım 🤭

ayy çok konuştummm

kendinize iyi bakınnn^^

görüşmek üzereeee <333

gündedün - yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin