Köye geri dönüşünü hatırlamıyordu tek hatırladığı maskeli miniğiydi.
Kaç gündür hastanede yattığını bilmiyordu tek bildiği miniğinin gidişiydi.
Tedavisinin bitmesi ile taburcu olmuştu bugün. Ciddi yaralar almıştı, narutosu çok güçlenmişti, öfkesi büyümüştü. Değişmişti.
Onu tanımaması, savaşlarının her bir dakikası kalbinde yara açmıştı sasukenin.
Pişmandı.
Ama ona bu kadar yaklaşmış olması yaralı kalbinde ümit yeşertmişti.
Narutosuna kavuşabilirdi. Yanına geri dönmesini sağlayabilirdi. Tekrardan sarılıp kokusunu içine çekebilir, yumuşak saçlarına öpücükler bırakabilirdi.
Kurtarabilirdi.
Hızla hokage binasına uğramıştı.
"Dinlenmeni söylemiştim."
"Yapamayacağımı biliyorumsunuz hokage sama. Lütfen izin verin peşinden gideyim."
"Bir ekip gönderdim zaten."
"Onlara yetişebilirim."
"Seni tekrar Naruto görevine gönderemem Sasuke. Duygusal yaklaşıyorsun."
"Onu geri sadece ben getirebilirim."
"Dönmeyedebilirsin."
"Bu da ne demek."
"Narutoyu herşeyin önüne koyuyorsun Sasuke."
"Bana güvenmiyor musunuz. Onlara katılabileceğimi mi ima ediyorsunuz."
"..."
"Tek istediğim Narutoyu köye geri getirmek. Gittiği günden beri tek hedefim bu. Şimdi ona bu kadar yaklaşmışken beni çekemezsiniz."
"Senin için başka bir görev düşündüm."Başını inanamıyorum dercesine iki yana salladı Sasuke.
"Bildiğini okumadan önce bir dinle."
"..."
"Yakalama emri ile seni yollayamam. Senden istediğim...."(Sürprizzzzz owboakxoanfosnd filmlerde tam konuşma sırasını kesip başka bir yere geçiyorlar ya öyle yaptım.)
~~
Günlerdir ölmeyecek kadar yiyor içiyordu. Uyumuyordu.
Bazen kendisiyle konuşuyor, bazen karşısında Sasuke var gibi konuşuyordu.
Bazen öfkesini akıtıyor ,kendine ve çevresine zarar veriyordu.
Bazen sadece ağlıyordu, içi dışına çıkacak gibi ağlıyordu bazen de sessizce akıtıyordu göz yaşlarını.
Tüm sinirlerini yıpranmış hissediyordu.
Bu savaş onu çok yormuştu. Kazanmıştı ama bir o kadar da kaybetmiş hissediyordu.
Öfke ve ağlama krizleri biten çocuk derin bir sessizliğe bürünmüştü.
Sessizliğin bitmeyeceğini sanan diğer akatsuki üyeleri daha fazla dayanamayıp çocuğunun kapandığı odaya girmişlerdi.
Pek akıllıca bir karar olmadığını ise tekrardan öfkesini kusmaya başlamasıyla anlamışlardı. Gerçekten korkunç bir haldeydi.
Çoğu kişinin korktuğu çekindiği pelerinliler kendilerinden küçük çocuktan korkuyorlardı.
Hepsi odadan kovduğunda bu sefer kendine kızmaya başladı çocuk.
Napması gerektiğini bilemiyordu.
Neden bu kadar canı yandığını bilmiyordu.
Bir bağı kopartmak yalnız kalmak karanlığa girmek bu kadar zormuydu.
Sürekli git gelli hali vücudunu ve zihnini yormuştu.
Kendini yatağa sırt üstü bırakıp göz yaşlarının kulağına doğru akmasına izin verdi.
Bir süre sonra karanlık odada gözyaşları yanaklarında kurumuşken uyuyakaldı.
❤️
Merhabalar nasılsınız. Uzun ama cidden uzun zaman sonra geldim.
Gerçekten yazmaya çalıştım ama yok bı türlü içime sinen bölüm oluşturamadım. Eskisi gibi hissedemiyorum bu yüzden de yazamıyorum.
Çoğu kişi Güneş Ay Gerçekliğe yeni bölüm bekliyor evet ama onu yazmakta inanılmaz zorlanıyorum çok yetersiz geliyor. Ama biran önce yazıp final yapmayı düşünüyorum.
Bu iki kitap da bittikten sonra taslaklardaki kitapları yayınlamaya başlarmıyım ne olur hiç bilmiyorum.
Affınıza sığınıyor ve bölümü atıyorum.
İyi bayramlar 🍬