Efendiler Efendisi (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) otuz altı yaşında. Milâdî, 607 senesi.
Mekke'de şiddetli bir kuraklık ve kıtlık başgöstermişti. Çoğu âile, geçim sıkıntısından perişan bir durumda idi. Geçim sıkıntısı içinde bulunan âilelerden biri de, Resûl-i Ekrem Efendimizin (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) amcası Ebû Talib âilesi idi.
Efendiler Efendisinin (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) kalbi şefkat ve merhamet kaynağıydı sanki. Zâtına yapılan iyilikleri asla unutmuyordu. Kendisine karşı gösterilen kadirşinaslıkları asla karşılıksız bırakmak istemiyordu. Böylesi güzel ve eşsiz bir mizâca sahip bulunuyordu.
İşte, şimdi geçim sıkıntısı çeken biri vardı. Kendisine, elinden gelen yardımı esirgemeyen biri? Çocukluğundan beri şefkatli kanatları arasında büyüdüğü biri: Ebû Talib.
Amcası geçim sıkıntısı içinde iken, O (ﷺ) nasıl rahat edebilir ve nasıl yardımına koşmazdı? Derhal harekete geçti. Hali vakti yerinde olan diğer amcası Hazreti Abbas'a (Radıyellâhü anh) koştu, durumu kendisine arzetti. Sıkıntı içinde kıvranan Ebû Talib'e yardım ellerini uzatmaları, yükünü bir nebze olsun hafifletmeleri gerektiğini anlattı.
Hazreti Abbas (Radıyellâhü anh), Efendimizin (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) bu dâvetini memnuniyetle karşıladı ve âlicenap teklifi kabûl etti. Birlikte Ebû Talib'e vardılar. Maksadları Ebû Talib'in evindeki kalabalığı biraz azaltmak, hiç olmazsa birkaçının nafaka yükünü omuzundan kaldırmaktı.
Maksadlarını Ebû Tâlib'e açınca, o bundan memnuniyet duydu ve :
“−Akîl’i bana bırakınız, diğerlerinden istediğinizi alabilirsiniz!” dedi.
Bunun üzerine Efendimiz (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) ; ismini bizzat koyduğu Hazreti Ali'yi, Hazreti Abbas da Hazreti Cafer'i (Radıyellâhü anhüm) himâyesine aldı.
O sırada, Hazreti Ali (Radıyellâhü anh), dört veya beş yaşında bulunuyordu. Henüz bu yaşta,
"Güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim." buyuran Resûl-i Kibriyânın (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) himâyesine girmesi, Hazreti Ali (Radıyellâhü anh) için eşsiz bir mazhariyetti. Bu yaşından itibaren O'nun (ﷺ) terbiye süzgecinden geçecek, dâvet edildiğinde ise, derhal îmân edecektir. Bu îmânı sırasında 9-10 yaşlarında bulunan Hazreti Ali (Radıyellâhü anh), aynı zamanda ilk Müslüman çocuk şerefini de kazanmış olacaktır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asr-ı saadet, Öncesi ve sonrası🌹
No FicciónSevgili Peygamber Efendimiz (صَلَّى اللهُُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ)'den önce ve yaşadığı Asr-ı Saadet'te ve sonrasında yaşanmış mühim hadiseler (önemli olaylar) in olduğu bir kitaptır. Sizde buyurmaz mısınız? Belki bu kitaptaki bilgilerden daha fazla ha...
