2

681 39 3
                                    

Kerem'le görüşmeyeli çok uzun zaman geçmişti. Gerçekten beni etkileyen nadir insanlardan biriydi. Birisinin peşinden gitmeyi ,onun için çabalamayı lise yıllarında bırakmıştım sanırım.

Düzenli ilişki kavramı, üniversitede bile beni korkutan bir durumdu. Büyük travmalarım yoktu bu konuda ama mutsuz ve bıkkın bir ailede büyümek sanırım bu tutumumun arkasında ki sebep olabilirdi.

Çok fazla iç dünyamla mücadele eden bir insan olmasamda, zaman zaman biriyle uzun süreli birlikte olmanın ne hissettirdiğini merak ettiğim zamanlar oluyordu.

Kerem bu duruma en yakın kişi  sayılabilirdi. Ama ona bile o adımı atacak cesareti gösterememiştim.

İlişki istemeyen birinin hayatının aksine,  seks hayatım oldukça canlı sayılırdı. 

Ama dürüst bir paydada insanlara bunu belirtmekten çekinmiyordum. Ve erkekler arasında, benim gibi ilişki istemeyen bir sürü insan bulmak zor olmuyordu.

Etrafımda ki Herkes çok yakışıklı olduğumu ve bu yüzden çok şanslı olduğumu söyleyip duruyordu..  Ama ben çok fazla çekingen bir tiptim.  Kerem'e kadar neredeyse doğru düzgün gidip biriyle tanışmışlığım bile yoktu. Genellikle bana gelirlerdi bende beğeniyorsam duruma eşlik ederdim.

Şimdi oturmuş çayımı yudumlarken bunları düşünüyordum. Kerem acaba mutlu mu diye düşünmekten bazen kendimi alamıyordum. Acaba Kerem 'le denemeye kalksam mutlu olur muydum gibi saçma sapan düşünceler bazen kafam da dolaşıyordu.

Böyle uzun uzun düşüncelere dalmışken

"Bana da çayın var mı?" Diyen sesle birlikte kafa mı kaldırdım.

Gelen Aras'dı.  İşte bu da benim yeni sorunumdu. Bu aralar kafamda Kerem dışında düşünülecek yeni bir varlık oluşmuştu. Çocuğu sadece bir kez görmüştüm ama beni etkilemeyi başarmıştı. Ve çocuğun gay olup olmadığını bile bilmiyordum.

Büyük bir ihtimal düz birini beğenmeye başlamıştım . Kendi sonumu kendim hazırlıyordum.

Düşüncelrimden sıyrılıp kendime geldiğimde

" Buyur geç Aras hemen sana bir çay söyleyeyim."

" teşekkür ederim . Rahatsız etmiyorum değil mi?"

" yok canım ne rahatsızlığı."

" ne bileyim.  Öyle Derin derin düşünüyordun, bölmüş gibi olmak istemem."

" önemli bir şey düşünmüyordum.  Öyle dalmışım sadece . İyii ki geldin muhabbet ederiz işte benimde canım sıkılıyordu."

" o zaman sevindim."  Dediğinde gülümsemiştim.

" ee neler yaptın görüşmeyeli? Çok müşteri geliyor görüyorum  baya yoğunsunuz bu aralar."

" Evet burası bize iyi geldi gibi bakalım. Açılır açılmaz böyle bir ilgi bizde beklemiyorduk açıkcası."

" Yemek işi her zaman tutuyor işte .Hem buranın mevkisi de güzel."

" öyle tabi. Ayrıca senin kafenin de bize çok faydası oldu. Her gelen aa buraya mantıcı açılmış deyip bakıyor teşekkür ederiz yani."

" Ne yapıyorum canım saçmalama. Gelenlerin ilgilisine çekecek bir şey sonuçta mantı sevmeyen pek yoktur."

" öyle herkes bir şekilde seviyor sanırım. "

" ee kim yapıyor bu mantıları.  Sen mi amcan mı? Yoksa arka plan da bir kadının eli mi var benim bilmediğim." Deyip gülümsemiştim.

Onunda gülümsemesiyle birlikte yanağında gamzesi yine belirgin şekilde ortaya çıkmıştı.

Ahenk  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin