7

465 35 27
                                    

Zil çaldığında hızlıca kapıya doğru adımladım.

Kapıyı açtığımdaysa ağzı burnu dağılmış bir Aras  görmeyi asla beklemiyordum.

Şaşkınlıkla Aras'a bakakalmıştım. Hali çok kötüydü , yüzü  gözü kanlar içindeydi. İki Gözü de şişmiş ,morluklar oturmuştu. Dudaklarının bir çok yerinde yaralar vardı. Ben ne kadar süre onu incelemiştim bilmiyorum ama Aras'ın

" girebilir miyim?" Demesiyle kendime gelmiştim.

" Hayır giremezsin. Hemen hastaneye gidiyoruz." Deyip ceketimi ve arabanın anahtarını aldım.

İtiraz sesleri eşliğinde onu zorla arabaya sürükledim.

Onu her çekiştirdiğimde canı çok acıyormuş gibi sesler çıkarınca , daha da çok sinirleniyordum.

Arabanın önüne geldiğimizde hala gitmek istemediğine dair itirazlar duyuyordum. En sonunda dayanamayıp bağırmaya başladım.

" Aras kes sesini.  Sen ne dersen de ,Seni hastaneye götüreceğim , böyle inatlaşarak kendi canını daha çok yakıyorsun. Lütfen bana yardımcı ol." Dedim.

Başta ki bağıran sesim , sonlara doğru yumuşamıştı.

Oda sakinleşmiş bir şekilde arabaya bindi.

Şimdi de suçlu bir çocuk gibi sesini çıkarmadan öylece oturuyordu.

Dikkatli baktıkça Hali daha kötü geliyordu.  Elleri bile yara bere içinde kalmıştı. Bir elinin üstü neredeyse komple soyulmuştu.

Kim bilir nasıl acıyordu ve hala doktora gitmek istemiyordu. Bir şeyler sormamak için kendimi zor tutuyordum. Şuan ilk önceliğim onun iyi olmasıydı.

Hastaneye vardığımızda her şey çok hızlı gelişmişti. Çeşitli tahliller ve tetkikler yapılması için Aras'ı içeri götürmüşlerdi.  Bir saat sonra Aras'ı anca görebilmiştim. Müşahede odasına alınınca yanından hiç ayrılmadan beklemiştim. O ise serum sayesinde biraz rahatlayıp uyuya kalmıştı.

Doktorla konuştuğumda ,vücudunda da ezikler olduğunu duymuştum. Şükür ki kırık yada çıkık yoktu. Ama ezilme ve burkulma emareleri vardı. Nasıl olduğunu sormuşlardı , bense bilmediğimi söylemiştim.  Hastane polisi gelmişti, Aras'tan bilgi almak için bekliyorlardı. Ama önce bana bir kaç soru sordular. Sanırım  şüpheli konumuna düşmüştüm.

Bir süre sonra Aras uyandığında, polisler tek kalmaları gerektiğini söyleyip beni çıkarmışlardı.

Bir süre sonra polisler de çıktığında hızlıca onlara" ne olmuş ?"diye sordum.

"Kap kaç olayıymış,  tenha bir yerde kıstırmışlar arkadaşını ne olduğunu bile anlayamadan bu hale gelmiş." Diye kısaca bilgilendirmişti polisler beni.

Ben söylenenlerin tek bir kelimesine dahi inanmasam da " tamam." Diyebilmiştim sadece .

Sonra karakola uğramamızı söyleyip oradan uzaklaştılar.

Doktor ise, bu gece tedbir amaçlı  burada kalmamız gerektiğini söylemişti.

Bu yüzden bizi odaya almışlardı.
Bende tekrar Aras'ın yanına geçtim.

Hala ne olduğunu sormamıştım. Oda ağzını açıp tek kelime etmemişti. Öylece boş boş kapalı olan televizyona bakıp duruyordu.

Ben bu sessizliğe daha fazla katlanamayıp

" amcana haber vermeli miyiz?" Dedim.

Birden hızlıca bana dönüp " Hayır sakın." Diye telaşlanmıştı.

Ahenk  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin